Mekkenin Fethi !
Her yıl 31 Ocakta kutlanılan Mekkenin fethi bu yılda çeşitli etkinliklerle kutlandı.
Mekkenin fethi, Müslümanların Kureyşlilerin elinde bulunan Mekke'yi 11 Ocak 630 senesinde alması ile gerçekleşmiştir. Mekke şehri Hz Muhammed'in dünyaya geldiği, çocukluğunu ve gençliği geçirdiği, Nübüvvet kitabının baştan sona indirildiği, Hz Adem döneminden itibaren tevhid inancına merkez olmuş ve en önemlisi Müslümanların kıblesi olan Kabe'nin bulunduğu bir şehirdir. Bu sebeplerle Müslümanlar açısından ayrı bir yeri bulunmaktadır.
Mekkenin fethine doğru
Hicretten altı yıl sonra Müslümanlar Hz Muhammed ile birlikte umre yapmayı istemişlerdi. Bu yüzden peygamberimiz Kabe'yi ziyaret etmek için hazırlanmalarını söylemiştir. Hazırlıkların ardından, Mekke'ye doğru yola çıkılmıştır. Amaçlarının barış olduğunu anlatmak için yanlarına sadece yolcu kılıcı almışlardı. Müşrikler buna rağmen, Müslümanları Mekke'ye almamak için karar almışlardır. Zülhüleyfe mevkiinde ihrama giren ve umre için niyet eden Müslümanlara, Hz Muhammed kan dökülmesin diye Mekkelilerle anlaşma yapacaklarını söylemiştir. Hubeydiye antlaşması adı verilen antlaşmanın bazı maddeleri şöyledir.
Müslümanlar Kabe'yi bu yıl ziyaret edemeyecek ve Mekke'ye giremeyeceklerdi, sonraki yıl üç gün Mekke'de kalacaklar ve Kabe'yi ziyaret edeceklerdi. Bu sürede Mekkelilerle görüşmeyeceklerdi.
Kureyşli olanlardan biri Müslümanlığı kabul ederse, Müslümanlar bunu kabul etmeyecek, Mekke'ye sığınmak isteyen bir Müslüman geri iade edilmeyecekti.
İki tarafta istedikleri kabileyle ittifak yapabilecekti.
Bu antlaşmanın süresi on yıl olarak kabul edilmişti. Bu süre içerisinde Müslümanlar ve Kureyşliler birbirlerine saldırmayacaklardı.
Mekkenin Fethi
Bu antlaşmadan sonra Hz Muhammed sahabelerine geri dönmeleri için gereken emri verdi. Müslümanlar üzüntü içerisinde dönmeye başladılar. Peygamberimize inen Fetih suresi ileriki dönemlerde Mekke'nin fethedileceği müjdesini vermişti.
Mekkenin fethinin sebepleri nelerdir?
Kureyşliler Müslümanlarla Hudeybiye Antlaşması yapmasına rağmen, Kureyşlilerin yanında yer alan Beni Bekir kabilesinin antlaşmaya aykırı şekilde, Müslümanların himayesinde olan Huzaa kabilesine saldırmasıyla, Müslümanlar ve Kureyşlilerin arası gerginleşti. Hz Muhammed'in Mekke'ye haber gönderip, saldırıda ölenlerin kan bedellerini istemesi ya da Beni Bekir kabilesiyle ittifak yapılmamasını istemiştir. Bunlara riayet edilmediğinde Hudeybiye antlaşmasının bozularak, savaş yapmak zorunda kalacaklarını bildirmiştir. Mekkeliler ise bu teklifi reddederek, gerekirse savaş yapabileceklerini ifade etmiştir. Daha sonra bu fikirlerinden vazgeçerek, Ebu Süfyan'ı barış için arabulucu yapsalar da, Medine'den olumlu cevap alamamışlardır.
Mekkenin fethi
Müslüman ordu 11 Ocak günü Hz Muhammed'in komutasında savaş için hazırlandı. Hz Muhammed orduyu dört kola ayırarak, şu emri vermiştir. "Size karşı koyulup, saldırılmadıkça, kimseyle çarpışmaya girmeyeceksiniz. Hiç kimseyi öldürmeye yeltenmeyeceksiniz." Hz Muhammed'in hareket emriyle, Fetih suresi okunarak, Mekke'ye girilmiştir. Halid bin Velid'in komuta ettiği 4. kolun dışında, diğer kollar herhangi bir direnişle karşılaşmamıştır.
Mekkenin fethinden sonraki gelişmeler
Hz Muhammed Mekke'de genel af ilan etmiştir. Ebu Süfyan'a söylediği gibi kimseye dokunulmamıştır. Kabe'ye giderek, buradaki 360 adet putu İsa suresinin 81. ayetini okuyup devirmiştir. Ardından Müslümanlarla birlikte Kabe'yi tavaf etmiştir. Hz Muhammed fethin sonrasında Kabe'de ilk hutbeyi vererek, şu sözleri söylemiştir. "Benim halim sizin halinizle, Yusuf'un kardeşlerine dediği gibi olacaktır. Ben de Yusuf gibi diyorum ki: Size bugün başa kakma ve ayıplama yok. Allah sizi bağışlasın. O, merhamet edenlerin içinde en merhametlisidir. (Yusuf suresi 92) Gidiniz hepiniz serbestsiniz. Mekke hicretin sekizinci yılında fethedilerek, yeni bir dönemin başlangıcı yapılmıştır. İslam dininin merkezi olan Mekke, putperestlikten, hurafelerden arındırılmıştır. Fetih sonrasında kentte sosyal ve ekonomik durumda değişmiştir. Gelirler adil olarak dağıtıldığından, kervan yollarına bağımlılık azalmıştır. Hac zamanlarında Müslümanların akın ettiği, ticari faaliyetin arttığı bir şehir haline gelmiştir.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.