Mehmetçik olmaya hazırız
Mehmetçik olmaya hazırız
Bu ülkenin her sadık çocuğu gibi benim de göğsümü kabartıyor, bunlar.
Hem cephede hem de masada üstün başarılar gösteren hükümetin, basiret ve feraseti ile iftihar ediyorum.
Türk Silahlı Kuvvetleri ve Suriyeli müttefiklerinin zaferleri ile iftihar ediyorum.
Zeytin Dalı Harekâtı’nda kullanılan mühimmatın % 70’inden fazlasının yerli imalat olmasıyla da iftihar ediyorum.
Ama en çok iftihar ettiğim, göğsümü en çok kabartan şey başka.
*
Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, 20 Ocak Cumartesi Akşamı yaptığı açıklamada, Zeytin Dalı Harekâtı’nın başladığını şu sözlerle duyurdu:
“Hudutlarımızda ve bölgede istikrarı sağlamak maksadıyla Suriye’nin kuzeybatısında Afrin bölgesinde PKK/KCK/YPG/PYD ve DEAŞ mensubu teröristleri etkisiz hale getirmek, dost ve kardeş bölge halkının bunların baskı ve zulmünden kurtulmasını sağlamak üzere Zeytin Dalı Harekatı’nı icra etmeye başlıyoruz.Harekatın planlama ve icrasında sadece ama sadece teröristler ve bunlara ait barınak, sığınak, bina, silah, araç, gereç vesaire hedef alınacak, sivil ve masum kişilerin zarar görmemesi için her türlü dikkat ve hassasiyet gösterilecektir.”
Vurgu yoğunluğuna dikkat ettiniz mi?
“Sadece ama sadece teröristler”in hedef alınacağını söyledi, Akar.”Teröristler” deyip geçmedi, “sadece teröristler” demekle de yetinmedi, üstüne basa basa “sadece ama sadece teröristler” dedi. Vurgu üstüne vurgu.
“Sivil ve masum kişilerin zarar görmemesi için her türlü dikkat ve hassasiyet gösterilecektir.” ifadesindeki vurgular da dikkate değer; “sivil kişiler” değil “sivil ve masum kişiler”, “dikkat gösterilecektir.” değil “dikkat ve hassasiyet gösterilecektir.” dedi, Genelkurmay Başkanı. Yine vurgu üstüne vurgu.
Benim en çok iftihar ettiğim şey bu işte: Zeytin Dalı Harekâtı’nın en başında, ilk iş olarak, sivillerin yaşama hakkına saygının altının çizilmesi.
Bugüne kadar, başta ABD olmak üzere birçok devletin sınır ötesi askerî operasyonlarına şahit olduk, bunların ilan edildiği resmî açıklamaları dinledik yahut okuduk; hiç gördük mü böyle bir şey?
Yaşasın Türkiye farkı!
*
Sınır ötesi askeri operasyonlarda tabii ki beklenmeyen durumlarla da karşılaşılabilir. Hiç risk taşımayan operasyonlar ancak film senaryolarında bulunabilir. Ancak ülkenin güvenliğini ve bütünlüğünü hedef alan gelişmelere karşı ülkenizin silahlı kuvvetleri sınır dışında operasyon yapmak zorunda kalmışsa, vatandaş olarak size düşen şey askerlerinize destek vermektir.
*
Türkiye’nin ne Suriye’nin toprağında gözü var ne de pastadan pay kapma gayreti.
Suriye’deki her çalkantıdan doğrudan etkilenen Türkiye açısından Suriye’de olan biten her şeyin özeti bir güvenlik ve beka sorunu.
*
Afrin operasyonu başlar başlamaz Batı dünyası, özellikle de ABD, büyük bir şaşkınlık yaşadı.
Batılılar, ABD’nin YPG’yle düzenli ordu kuracağını açıklaması üzerine, Türkiye “vururuz” derken, Türkiye’nin blöf yaptığını, büyük bir askerî operasyona cesaret edemeyeceğini filan düşünüyorlardı.
Washington’dan, Brüksel’den, Telaviv’den emir alan bir Türkiye’nin tarih olduğuna bir türlü inanmak istemiyorlardı.
Türkiye, gözünü kırpmadan kapsamlı ve kararlı bir operasyon gerçekleştirerek bir kez daha Batılı başkentleri hayal kırıklığına uğrattı.
Gelelim, içimizdeki Vatan hainlerine.
Sosyal medyadan, terör örgütünü övücü ve TSK'nın Suriye'nin Afrin bölgesinde yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı'na karşı karalayıcı paylaşımlar.
Mimarlar ve Doktorlar Odası’nın rahatsız olduğunu söyleyen açıklamaları.
Birçok STK’dan ‘karşıyız’ diye açıklamalar.
"Operasyon gereksiz.” diyen vekiller.
Afrin’den Türkiye’ye saldırı olmadığını, “Bir çakıl taşı dahi atılmamıştır.” diyen vekiller.
Zeytin Dalı Harekatı'na karşı çıkan bazı 'yazar ve aydınlar' bir bildiri yayımladı. 170 kişinin isminin olduğu mektupta, "Afrin, Türkiye için tehdit oluşturmuyor." denildi. Teröristlere sahip çıkan mektup sahipleri, operasyonun Kürtleri inciteceğini söyleyen skandal ifadeler.
Ve tarafını açıklayan bir çok yazılar.
Operasyonların asıl amacının Suriye ve bölgede barışın tesis edilmesi, bölge halkının yaşam hakkının güvenceye alınması ve yerlerini, yurtlarını terk etmiş milyonlarca Suriyelinin tekrar evlerine dönüp barış içinde yaşamalarını sağlamak olduğunu anlamak gerçekten zor muydu?
Bizim de bir söz hakkımız vardı!
Zeytin Dalı Operasyonu’ndaki askerlerimizin yalnız olmadıklarını hissettirmek için bizzat operasyonun yaşandığı yerde idik.
Sağ salim dönmeleri için dualarımızda olduklarını ve
tüm gençlerimizin selamlarını ilettik.
Bilinsin ki;
Devletimizin bekası için bizler; (Alevisi, Sünnisi, Türkü, Kürdü) her zaman gerektiğinde birer Mehmetçik olmaya hazırız.
Orda neler mi yaşadık? Bir kez daha sevdik; ülkemizi, askerimizi.
Bir kez daha operasyonun önemini anladık.
Bir kez daha onur duyduk.Gurur yaşadık.
Sarıldık, askerlerimize.
Ve anladık ki:
Vatan sevgisi ile dolu, merhametli, bilinçli bir gençliğe teşvik olmak için;
soluk almamamız lazım, dinlenmememiz lazım.
Hiç ama hiç durmamamız lazım.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.