CHP Denizli Milletvekili:

"MECLİS BAŞKANI ŞERİATIN SÖZCÜLÜĞÜNÜ MÜ YAPIYOR?"

"23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın Meclis'te kutlanmasını bir bahaneyle engellemeye kalkan Meclis Başkanı, Saray'a yaranmak için Atatürk’ün koltuğuna ihanet etmiştir.​

Meclis Başkanı yeminini çiğnemiş, oturduğu koltuğun ağırlığını hiçe saymıştır. Siz Meclis'in başkanısınız,yetki ve sorumluluğunuzu ona göre kullanmalısınız.

Siz neye güveniyorsunuz da sizi buraya taşıyan laik cumhuriyet iradesine başkaldırma cüretini gösteriyorsunuz!

Bu nasıl bir gaflet ki, koltuğunuzun üzerinde yükselen Atatürk’ün “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözüne şeriat özlemciliği ile karşı çıkmaya kalkıyorsunuz!

Türkiye bugün her zorluğa rağmen Orta Doğu bataklığında birlik ve bütünlüğünü koruyabiliyorsa, bu laiklik sayesindedir, böylesine keskin bir gerçeği hala kavrayamıyorsanız,o koltuk size fazla geliyor demektir.

Meclis Başkanlığı koltuğu bu talihsiz açıklamayla birlikte, bugünden itibaren boşa çıkmıştır. O koltuk, yeminine sadık, anayasasına saygılı, laikliğe bağlı, Cumhuriyetle ve kurumlarıyla barışık bir başkanı hak etmektedir.

Ülkemiz bugün yeniden 93 yıl öncesindeki kuruluş ve kurtuluş tartışmasına, varoluş ya da yokoluş mücadelesine geri dönmüştür. 

Şeriatı dindarlık diye ortaya atanlar, toplumun tüm kazanımlarına göz dikmiştir.Laiklik din ve inançların özgürce yapıldığı bir sistemdir.B unu göremeyenler ve görmek istemeyenler zaman zaman bu çıkışları yapıyorlar. Ülkemize yazık ediyorlar, yurttaşlarımızı din ve mezhep kavgasının içine sokmak istiyorlar.İçte barışı bozmak niyetindeler.

Bugün dindarlık adı altında açıkça kindar bir anayasa çağrısı yapan İsmail Kahraman, bu gibi şeriatçı ve gericilerin devlette geldiği noktalar, eriştikleri makam ve mevkileri kullanmaları utanç vericidir.

Bir Meclis Başkanı düşünün ki; sahip çıkmak üzere seçildiği bir Meclis’te millet egemenliğini ve laik Cumhuriyeti savunacağı yerde, Saray’ın saltanatına ve şeriat değirmenine su taşıyor.

Bir Meclis Başkanı düşünün ki, Meclis duvarında yazan egemenlik yetkisini milletten alıp şeriat ilkelerine ve bir başkanlık sevdalısının emrine sunmaya razı hale gelebiliyor. O Meclis Başkanı ki, değiştirilmesi dahi teklif edilemeyecek bir şeriat özlemini bize dindarlık diye yutturmaya kalkıyor.

Sayın İsmail Kahraman bir daha iyice düşünsün, Cumhuriyet ve laiklik sayesinde eriştiği makamların kıymetini bilsin. 

Bugün millet iradesini elinin terisyle itmeye kalkanlar, en açık tepkiyi önce Meclis’te bizden, sonra sağduyulu halkımızdan görecektir.Şunu iyi bilsinlerki,CHP varolduğu sürece,kötüniyetli olanlar emellerine ulaşamayacak, laik Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek yaşayacaktır."