Yasak Koymak Yerine , Kuralları Benimsetin!!!
Yeni bir eğitim öğretim yılına başlarken, bunca imkân ve gelişmişlik içinde dahi halen daha geçmiş yılların eğitim kalitesinden hayranlıkla söz ediyoruz. Geçmişe artan özlem geleceğimize ket vurmaya başladıysa, eğitimde ki yanlış uygulamaların varlığını gösterir. Gelişim ve değişim adı altında eğitim ortamlarında yer bulan bazı uygulamalar, gelişemeden sadece değişmemize neden oluyor.
Yeni eğitim öğretim döneminde okullarda ve sınıf ortamlarında kısmen telefon serbestliği olacağı yönünde açıklamalar geliyor. Öğrenmenin veya verimli çalışmanın en büyük düşmanlarından biridir dikkat dağılması. Dikkati dağıtan unsurların başında da telefon geliyor. London School of Economics’ten Louis-Philippe Beland ve Richard Murphy tarafından yapılan araştırmaya göre öğrenciler okula telefon götürmezse, ders notlarında ‘ortalamada’ yüzde 6.4 puanlık bir artış oluyor. Araştırmanın daha da ilginç bir tarafı var. Öğrencinin sosyo-ekonomik durumu düşükse ve öğrenci akademik olarak zayıfsa, telefon yasağı notlarda yüzde 14.23 puanlık bir artış sağlıyor.
Sosyo- ekonomik durumu ne olursa olsun, cep telefonu çoğu öğrenci için bir kurtarıcı. Derslerde sıkılan öğrenciler, otokontrolleri yüksek olsa da sıkıntılarını gidermek için ne yazık ki cep telefonuna başvuruyor. Bu durum beraberinde bazı yasakları getiriyor.
Bazı ailelerin gereğinden fazla endişeli olması, çocuğu sürekli tedirgin ediyor ve gün içinde sık sık cep telefonuna bakmaya itiyor.
Ve ya ders süresince, öğrencinin öğrenme alanı dışında kalması sıkılmasına ve cep telefonu ile ilgilenmesine sebep oluyor.
Hedefi olmayan, okulu sadece diploma veren bir kurum olarak gören hedefsiz öğrencilerin ilgisizliğinden oluşan boşluğu da cep telefonu dolduruyor.
Kısacası, cep telefonu odaklanmayı olumsuz etkiliyor. Ama burada yapılması gereken yasaklama değil, cep telefonuna duyulan gerekçeleri (otokontrol zayıflığı, sıkılma ve endişe) ortadan kaldırmaktır.
Bu gerekçeler çözüldükten sonra, cep telefonu ‘kullanmama yasağı’ değil de ‘kullanmama kuralı’ benimsenebilir. Çünkü bir öğrencinin cep telefonu sadece onu değil, diğer öğrencileri de olumsuz etkiler.
Öğrenciler okul sınırlarına girdikleri andan itibaren, öğretmenlerinin gözetimi altında güvenli olarak günlerini geçirirler. Tüm idareci ve öğretmenler öğrencilerin ihtiyaç duyduğu anlarda velilerine telefon ile ulaşmalarını sağlar. Ayrıca her okulun bir telefonu mevcuttur ve arayan her veli bu telefondan çocuğuna rahatlıkla ulaşabilir. Yani okul sınırları içinde hiçbir sebeple, öğrencilerin cep telefonuna ihtiyacı yoktur. Telefon serbestliği gelmesi durumunda, içten içe birçok sıkıntı ile boğuşan eğitim ortamları tüm ciddiyetini kaybederek, öğrenciye etki etmekten uzaklaşacaktır.
Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ziya SELÇUK’ un sağduyulu ve gelişmiş eğitimci kişiliği ile böylesi bir uygulamadan doğacak sıkıntıları öngöreceği inancındayım. Yeni eğitim öğretim döneminin vatanımıza, milletimize hayırlı olmasını ve öğrencilerimize başarı getirmesini diliyorum.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.