İngiltere'de korona virüsün yeni bir mutasyonu tespit edildi diye dünyayı yine paniğe sürüklediler. Almanya'da aşı geliştiren Uğur Şahin, "Dokuz mutasyona uğramış bir tür ve şu anda bu varyanta karşı aşımızın koruma sağlayıp sağlamayacağını henüz bilmiyoruz. Ancak bilimsel olarak, bu aşının bağışıklık sisteminde yarattığı etkinin yeni virüs varyantında da geçerli olma ihtimali çok ama çok yüksek" dedi. Yani ihtimal!

Şahin, yeni türe karşı altı hafta içerisinde etkili bir aşının geliştirilebileceğini de sözlerine ekledi.

Ne oldu şimdi? Mutasyon söz konusu olunca aşının işe yarayıp yaramayacağını bilmediklerini, bizzat aşıyı bulan kişi söylüyor. Bizim gündeme getirdiğimiz de buydu işte…

***

Biz, İtalyan virologlar ve doktorların "Korona virüs aşısı, küresel bir sahtekârlıktır!" sözleri üzerinde durup Canan Karatay'ın da benzer görüşlerine atıfta bulununca, bilen bilmeyen, "Aşı karşıtları komplo teorisi üretiyor" diye yaygara yapmıştı.

Oysa bu görüşlerin sahipleri, hayatlarını insan sağlığına hatta aşılara adamış kişilerdi. İtalyanların dünyaca ünlü viroloji uzmanı Giulio Tarro, "Ben, çocuk felci aşısını bulan Albert Sabin'in gözde öğrencisiydim. Benim, aşıların önemini küçümsemem diye bir şey söz konusu olamaz." dedikten sonra "Ancak bazı virüsler için - Covid-19 da bunlardan biri - aşı, gerçekçi bir yaklaşım değil... Tüm virüsler mutasyon geçiriyor; bunların pek çoğu da bizim zararımıza mutasyonlar değil. Korona virüs, 2002-2003 yılında ortaya çıkan SARS salgınının da sorumlusudur, ama şimdi bu virüs yok mesela, ortadan kayboldu. Aynı durumun Covid-19 için de geçerli olmaması için hiçbir sebep yok." diye bir görüş ortaya koymuştu.

Dr. Stefano Montanari de "Hızla mutasyon geçiren korona virüse karşı da aşı geliştirmek teknik olarak mümkün değil. Korona virüse karşı aşı diye tutturmaları tam bir küresel sahtekârlık." diye haykırmıştı.

Dr. Montanari, kış aylarında yapılan soğuk algınlığı aşılarının da sahtekârlık olduğunu belirtiyor ve "Korona virüse karşı yapmamız gereken, bağışıklık sistemimizi güçlendirmemizdir" diyordu.

***

Prof. Dr. Ercüment Ovalı da kendi sosyal medya hesabında "Her yıl yeni aşı üretmek gerekecek ve sonuçta klasik tip aşılar tabloya hâkim olacak ancak onların etkinliği de yüzde 40'a düşecektir." diye yazdı. Ovalı'ya göre kademeli aşılama, virüsün daha dirençli hale gelmesini sağlayacağı için daha da yaygınlaşmasına sebep olacak.

Bütün dünya nüfusunu aynı anda aşılamak mümkün olmadığına göre virüsün doğal mutasyon geçirerek ortadan kaybolmasını beklemek, virüsü dirençli hale getirmekten daha bilimsel bir yaklaşım değil mi?

Futbolun filozofu  Özkan Sümer...

Trabzonspor'un hem futbolcusu olan hem teknik direktörlüğünü hem de başkanlığını yapan, Galatasaray ve milli takımı da çalıştıran Özkan Sümer, hayatını kaybetti.

Mücadeleci ruhunu Maçka'nın hırçın derelerinden alan Özkan Sümer ile Sümela deresinin kıyısında kendi adını taşıyan alabalık tesislerinde yemek yemişliğim var. Nihat Genç ile birlikteydik ve futbol konuşmuştuk. Özkan Sümer, o sırada Zenit'te oynayan Fatih Tekke için "Bana göre, dünyanın en iyi futbolcusudur" demişti. Sümer'i kaybettiğimiz günden hemen önce, Akyazı Şenol Güneş Spor Kompleksinde, "Özkan Sümer Futbol Akademisi"nin Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu tarafından açılması da bir tesadüf oldu. Zira tesisin açılması, korona önlemleri dolayısıyla ertelenmişti. "Futbolun filozofu" denilen bir şahsiyetin adı futbol akademisine çok yakıştı. Allah rahmet eylesin.