Tülay GAZALCI

Tülay GAZALCI

Yazarın Tüm Yazıları >

 MUTLUYUM MUTLUSUN MUTLUMUYUZ  ACABA?

A+A-

Sosyal ağları aktif kullananlar belki fark etmiştir. Her yıl yüzlerce öğrenci yerleştiği üniversite sonucunu büyük bir gururla paylaşırken, mezun oldukları okullar ise üniversite kazanan öğrencilerinin isimlerini çarşaf çarşaf okul duvarlarına asarak, bu mutluluğa ortak olurdu. Sonuçlar açıklanalı birkaç gün oldu ama ne düzgün bir paylaşım yapan, ne de umduğunu bulan bir sedaya rastlayanımız yok. Aileler üzgün, öğrenciler boşlukta, okullar ise ne yapacağını bilemez halde Meb’in bir an önce yapılan bu hatadan dönmesini bekliyor.

Yurdum insanının üçte ikisi, ilgisi ve yeteneğinin olduğu, severek öğrenim gördüğü bir alanda çalışmıyor Lise ve üniversite sınav sistemleri sanki buna göre kurgulanmış.

Bir ülkenin eğitiminde sorun varsa, o ülkenin her yerinde sorun var demektir. Çok güvendiğimiz fen liseleri de dâhil en iyi diyebildiğimiz liselerin mezunları dahi perişan durumda. Kötünün iyisine razı olmuş durumda herkes. ‘’Benim evladım şu puanla mezun oldu, okulda şöyle derecelere imza attı fakat üniversite sınav sonucu tam bir hayal kırıklığı’’ diyen ne çok veli var. Aslında doktor olacak öğrenci sırf açıkta kalmamak için kendince gelecek gördüğü bir mühendisliği, avukat olmak için hayaller kuran öğrenci öğretmenlikleri, öğretmen olmak için kendini adayan öğrenci sonunda elinde ne kalacağını dahi bilmediği falanca bölümleri yazarak, filanca geleceğe doğru bir adım attı. Yani kapasitesinin kenarından geçmeyen, hayallerinin dışındaki, beklentilerinin çok altındaki bölümlere, yaniiii kötünün iyisine razı oldu. Haliyle milyonlarca adayın üniversite için yanıp tutuştuğu bir ortamda, bu yıl yine yüz binlerce kontenjan boş kaldı. Boş kalan kontenjanların bir bölümü, diplomaları artık bir işe yaramadığı için ilgi görmedi ama hukuk gibi gözde fakültelerde asıl sorun, YÖK ve ÖSYM’nin öngörüsüzlüğü oldu. Örneğin;  KKTC’deki boş kontenjan sayısı yerleşenlerden daha fazla.

* Herkesin öğrencinin girmek istediği Anadolu liselerinde başarı oranı ciddi düşütse. 539 bin mezundan 159 bini 4 yıllık fakültelere girebildi.

* Kontenjan açığının en fazla devlet üniversitelerinde olup, 4 yıllık lisans bölümlerinde bile 58 bin açık olması

*Hukuk fakültelerinde boş kalan kontenjanlar

*Burslu öğrenciler ile paralı öğrenciler arasındaki uçurum 

*Tek bir öğrencinin dahi tercih etmediği bölümler

*Geçen yıl 2000’ de olan öğrencilerin bu yıl 20 binlere düşmesi

*Yarım milyon adayın çok rahat üniversiteli olacakken tek bir üniversite tercihi dahi yapmaması

*128 bin üniversite kontenjanının boş kalması

*Meslek yüksekokullarındaki doluluk oranının 4 yıllıklara göre daha yüksek olması

* Bir üniversite bitirip, ikinciyi okumak isteyen 191 bin adaydan sadece 69 bini başarılı olması

*Çok acıdır ki 2082’nci olan adayın geçen yıl 21 bininci sıradaki adayları alan bir fakülteye girebilmesi…

Yaniii eğitimin gençlere yol olup ışık tutması gerekirken öngörüsüz, eğitimden zerre anlamayan, siyasi rüzgârın esiri olmuş kişilerin karanlığında boğulması kaçınılmaz son oldu.

Milyonlarca öğrenci, öğretmen, veli ve eğitim camiasına umudunu bağlamış olan bu ülke boşuna mı kürek çekiyor? Yeni Bakanımız Sayın Ziya SELÇUK ‘da bu sessiz çığlıklarımızı duymuş olacak ki, göreve başladığı kısa süre zarfında eğitim adına çok ciddi ve içten kararlar alarak uygulamaya başladı.

Dilerim; yanlış eğitimin uygulamalarının yarattığı bu derin çukuru, akılcı çalışmaları ile doldurarak ülkenin düzlüğe çıkmasını sağlayacak. Eğitimden umudunu keserek ülkeyi terk etme hayalleri kuran binlerce gencimize umut olacak. Gençlerimiz dünyayı keşfetmeli ve de farklı kültürleri yaşamalı fakat yurt dışına gitmeyi ülkeden bir kaçış kurtuluş yolu olarak görmemeli. Benim ülkemi kalkındıracak tek güç, bu ülkenin havasını suyunu tatmış, ihtiyaçlarını fark etmiş ve tarihi gücünü benimsemiş, milli eğitim ortamından donanımlı olarak yükselmiş gençlerle mümkündür. Bunu mümkün kılacak olacak destek ise, eğitim öğretim ortamlarında en tepeden en dip noktaya kadar görev yapan her kişinin ve de her anne babanın özverisi olacaktır. Sevgili anne babalar kontrolünü sağlayamayacağınız teknolojiden, sanal hayattan ve çocuğu gerçek başarısının ötesindeki hedeflere yönlendirecek hayallerden uzak tutunuz. Ustasının elinde hayat bulan her meslek kıymetli ve kutsaldır.
 
 

Bu yazı toplam 1804 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.