Erdoğan’ın “Abi!” diye hitabettiği, Milli Görüş geleneğinin halen AKP’deki temsilcisi TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın; "Laiklik yeni anayasada olmamalıdır." görüşü sert kayaya çarptı!
 
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu twitter’dan yaptığı açıklamada “CHP lideri Toplumsal barışımıza çoktandır kastedenlerin bu ilkeyi yok saymasına şaşırmamalıyız. Laiklik, herkes dinini özgürce yaşasın diye var İsmail Kahraman” dedi.
MHP lideri Devlet Bahçeli ; “Anayasamıza göre seçimli bir Meclis Başkanımızın Anayasa’nın ilk dört maddeyi tartışmaya açması doğru bir yaklaşım değildir.”, dedi…
 
Hatta, AKP’nin maliye korkusuyla ehlileştirilip, sustalı maymuna dönüştürülen TÜSİAD’dan bile; "Laiklik başta olmak üzere bilim, hukuk ve özgürlük üzerine inşa edilmiş cumhuriyet değerlerine sahip çıkmaya devam edeceğiz", gibi her sonucu göze almış adeta isyan niteliğinde bir açıklama geldi…
 
Belli ki, AKP’nin tüm kalelerini fethettiklerini zannettikleri cumhuriyet kurumları henüz tam ele geçirilememiş, sinir uçlarına dokunulunca ‘dikleşiveriyorlar!’.
 
Meclis başkanı Kahraman, tepkilerin şiddetine dayanamadı, kıvrak bir tornistan hareketiyle, ‘U’ dönüşünü yaptı! Kahraman; “Yeni Anayasa ile ilgili şahsi düşüncelerimi ifade ettim.”, dedi. İlaveten; “Esasında; laiklik her türlü din ve inanç mensuplarının ibadetlerini özgürce icra etmelerini, dini kanaatlerini açıklayıp bu doğrultuda hayatlarını tanzim etmelerini güvence altına alır. Bu bakımdan laiklik, özgürlük ve toplumsal barış ilkesidir.”, diyerek bir gün önce söylediklerinin tam zıddını savundu!
 
Durumun Kahraman ve AKP’ye karşı topyekûn bir tepkiye dönüşmesi üzerine, Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Meclis başkanımız kendi kanaatini ortaya koymuştur. Benim konudaki düşüncem zaten belli.”, dedi.
Hükümet sözcüsü Ömer Çelik: “Laiklik, bizim yeni Anayasa teklifimizde de yer alacak”, şeklinde bir açıklamayla durumu kurtarmaya çalıştı.
AKP Grup Başkanvekili Naci Bostancı; “AK Parti’nin laiklikle ilgili problemi yoktur. Anayasa taslağında böyle bir gündemimiz de yoktur” ifadesini kullandı. Başbakan Davutoğlu konu hakkında sessizliğini sürdürüyor.
 
TBMM Başkanı İsmail Kahraman konumunu kullanarak üstüne vazife olmayan bir şekilde samimi düşüncelerini açıklamış olsa bile; bu saatten sonra istifa etmelidir. Kahraman’ın söylediği sözler, Cumhuriyet’in kurucu iradesine karşı çıkışıyla açıkta kalmıştır. Kahraman, bütün siyasi partiler tarafından ve kendi partisi AKP ve kendisini bulunduğu makama getiren Erdoğan tarafından da tepkiyle karşılanmıştır. Bu desteksizlik karşısında Kahraman’ın sığınacağı, kaçacağı bir sığınak yoktur. İstifası kendi yararına olacaktır.
 
Kahraman’ın istifası isteğe bağlı olmaktan çıkmış, şart olmuştur!