Alpaslan Remzi Kallimci

Alpaslan Remzi Kallimci

Eğitimci - Tarihçi
Yazarın Tüm Yazıları >

“Kıbrıslı” Romanı Üzerine

A+A-

Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan önce ilk olarak 1970 yılında yayınlanmış olan “Kıbrıslı” romanı Eğitimci-Yazar Hüseyin Karatay’ın ilk romanıdır. Bugünkü yazımızın konusu olan bir zamanların birçok baskı yaparak pek çok okuyucuyla buluşmuş bu eser bugün sahaflarda tozlu raflarda okuyucularını beklemektedir. Bu açıdan “iyi ki ikinci el kitap satış siteleri var.” diyerek kitap incelmemize başlayabiliriz.

Yazarın ana karakteri, kahramanı Kıbrıslı Mehmet’tir. Mehmet, İslami yaşayışa önem veren bir gençtir. Bunda garipsenecek bir durum da yoktur. Rum çoğunluğun olduğu bir kasabada bir Türk gencinin milli ve dini değerlerine yönelerek ayakta kalmaya çalışması tabiidir. Çocukluğunda köyünde Halit ve Mustafa Yusuf’la çobanlık yaparken “Kristovolos” isimli varlıklı bir Rum’un küçük Halit’e dalaşması, çocuğun düşerek başını taşa vurmasıyla sonuçlanır. Buradaki savunmasızlık, çaresizlik ve Halit’te yaşanan kalıcı beyin hasarı roman karakteri Mehmet’i derinden etkilemiştir. Hep gözünün önüne o sahneler gelir. Biraz daha büyüdüğünde köyün ağabeylerine katılarak gizlice bir Rum cephaneliğini infilak eden 4 kişilik bir ekipte yer almıştır. Okulda Anadolu’dan gelen bazı öğretmenlerle de çelişir, fikri tartışmalara girerken görürüz Mehmet’i. Anadolu’dan gelen dinler ile arasına mesafe koyan, daha çok Marksist görüşlü hocalarıyla her fırsatta söz düellosu içine girmek, arkadaşlarını etkilemek istemektedir.

Bir olay daha vardır Mehmet’i etkileyen. Aslında bu hadise bir Kıbrıs gerçeğidir. Köyün en çok güvendiği yiğidi Mehmet Salih’i polis tutuklamıştır. 2 hafta sonra köy halkı öldürüldüğünü duyar. Hapishaneden kaçarken vurduğuna (yalanına) kimse inanmaz. Genç eşi dul, çocukları yetim kalmıştır. (s.63).

Romanın anlatıldığı zaman dilimini okurken uzun süre kestiremesem de “Geçitkale Katliamı”nın yapıldığı zamandan hareketle 1967 yılı öncesi ve sonrası olduğunu düşünüyorum. Kasabada okuyan Mehmet, yiyecek bulmak için köyüne giderken bir gün dağ yolunda çocukluğundan beri bilinçaltına işlemiş Kristovolos’u görür. Kristovolos onu öldürmek istemiş ama gençliğin verdiği atiklikle Mehmet nefsi müdafaa ederek önce davranmış, akabinde uzaklaşarak cansız Türk düşmanı Kristovolos’un bedenini faili meçhul bırakmıştır.

Mehmet köyünde liseyi bitirip de Türkiye’ye üniversite tahsili yapmaya giden ilk kişi olur. Mehmet fakültede bir açık oturumda Marksistlerle ideolojik tartışmaya girecek kadar davasını savunan ve kendi kesiminin liderliğini üstlenen bir karakter olarak görülür. Ve bir gün Ankara’da okurken günün birinde Kıbrıs olayları yine patlak verir. Gazeteler Rumların 2 köye saldırdıklarını yazar. Köylerden biri de kendi köyüdür. Köyünde 3 yaralı vardır. Birisi de babası Refik Hasan’dır. (s.180) Kafaya koyar Mehmet, Kıbrıs’a döner. Aynı ideolojiye sahip arkadaşlarıyla “Mücahit” olur.

Mücahitliğinde yapmış oldukları 1 köy savunması soluksuz okunacaktır. Bu çatışmadan canlı olarak ele geçen ve esir edilen Rum, Akel’i destekleyen bir komünisttir. Onunla yaptığı konuşmalardan Komünist Rumların niçin Bizans’ı diriltmek isteyen ve bunun için çalışan Başpiskopos Makarios’a destek verdiklerini öğreniyorsunuz.

En nihayetinde Mehmet köyüne gittiğinde Rumların saldırısı sonucu yaralanır ve hayatını inandığı davası uğrunda kaybeder. Sanılandan çok farklı bir “Kıbrıslı” portresidir romanın ana karakteri Mehmet. Belki de yazar böyle bir Mehmet ile gönlündeki, görmek istediği insanı inşa etmiştir…

Nasıl ki tarihi hadiseleri dönemin şartlarına göre yorumlamak gerekirse yazılan edebi eserleri de hem yazarın dünya görüşüne hem de yazıldığı dönemdeki değer yargılarına göre değerlendirmekte fayda vardır. Peyami Safa’nın “Fatih Harbiye” romanındaki gibi Batılı olabilme, Doğulu kalabilme cepheleşmesindeki gibi sancıların çokluğu romanda azımsanmayacak kadar yer kapmaktadır. Bu sebeple “Kıbrıslı” romanının tarifini “Kıbrıs’ta yaşanan tarihi hadiselerin içerisinde bir Kıbrıslıdan çok kendi dünya görüşü çerçevesi içinde “Bir Kıbrıslı” Romanı” olarak yapabilirim.

Bu yazı toplam 851 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.