KCK Şehir Değil Devlet Yapılanmasıymış!
A+A-
PKK, KCK sözleşmesini Mayıs 2005’te hazırladı ve KCK 2007’de faaliyete geçti. Biz KCK’yı hep PKK’nın şehir yapılanması sanıyorduk, meğer PKK’nın Güneydoğu’daki devlet yapılanmasıymış.
KCK; içinde Yüksek Adalet Divanı, silahlı birlikler (ordu), asker toplama, vergi alma gibi hususları içeren bir devlet yapılanmasınmış. Ancak ne hazindir ki, bizzat devlet yetkililerinin de kullandığı ifadelerle şehir yapılanması olarak görüldü, görülmek istendi ve gösterildi. Örgütle Barış ve çözüm süreci” adı altında başlatılan görüşmelerin temeli, KCK’nın faaliyete geçtiği döneme rastlıyor. Terör örgütünün KCK’ya dönüşmesinin ipuçları burada.
“Kardeşlik ve çözüm süreci” olarak kamuoyuna sunulan süreç başladığı dönemde, PKK bir yandan metropolleri silahlarla ve bombalarla dolduruyor, diğer yandan bölgede kurtarılmış bölgeler adı altında 400–500 kişilik düzenli ordular mantığıyla işgal ve halk ayaklanması girişimlerinde bulunuyordu.
Çözüm sürecini fırsat bilen örgüt, İran’dan çekildi ve şimdiye kadar hiç olmadığı kadar eleman toplayarak ağırlık merkezini Suriye’ye kaydırdı. Çünkü öncelikle Suriye’de kantonları kurması gerekiyordu. Çözüm sürecinde Türkiye’yle çatışmamak, cepheyi teke indiren örgütün işine epey yaradı.
KCK, Suriye sınırımızın önemli bir kısmında kantonal sisteme uygun epey yer ele geçirdikten sonra şimdi, biraz da seçim sonucu oluşan siyasi boşluktan istifade ederek hem şehirlerde, hem de kırsalda askeri birimlere ve güvenlik güçlerine saldırıyorlar. Son bir buçuk ay da şehit sayımız 50’ye ulaştı. Şimdi bir taraftan devlet Güneydoğu’da “Özel Güvenlik Bölgeleri” oluşturuyor, bir taraftan KCK’da şimdilik dokuz ilde “Öz yönetim” adı altında “Özerklik” adımları atıyorlar. Bu birçok şehit vermemize ve ülkeyi bölünmeye götüren sürecin mimarları kim? Bunlar uhrevi alemde mutlaka hesap verecekler, ama bu dünyada da yasalar önünde bu gafletlerinin, bu dalaletlerinin ve bu hıyanetlerinin mutlaka hesabını vermelidirler.
KCK; içinde Yüksek Adalet Divanı, silahlı birlikler (ordu), asker toplama, vergi alma gibi hususları içeren bir devlet yapılanmasınmış. Ancak ne hazindir ki, bizzat devlet yetkililerinin de kullandığı ifadelerle şehir yapılanması olarak görüldü, görülmek istendi ve gösterildi. Örgütle Barış ve çözüm süreci” adı altında başlatılan görüşmelerin temeli, KCK’nın faaliyete geçtiği döneme rastlıyor. Terör örgütünün KCK’ya dönüşmesinin ipuçları burada.
“Kardeşlik ve çözüm süreci” olarak kamuoyuna sunulan süreç başladığı dönemde, PKK bir yandan metropolleri silahlarla ve bombalarla dolduruyor, diğer yandan bölgede kurtarılmış bölgeler adı altında 400–500 kişilik düzenli ordular mantığıyla işgal ve halk ayaklanması girişimlerinde bulunuyordu.
Çözüm sürecini fırsat bilen örgüt, İran’dan çekildi ve şimdiye kadar hiç olmadığı kadar eleman toplayarak ağırlık merkezini Suriye’ye kaydırdı. Çünkü öncelikle Suriye’de kantonları kurması gerekiyordu. Çözüm sürecinde Türkiye’yle çatışmamak, cepheyi teke indiren örgütün işine epey yaradı.
KCK, Suriye sınırımızın önemli bir kısmında kantonal sisteme uygun epey yer ele geçirdikten sonra şimdi, biraz da seçim sonucu oluşan siyasi boşluktan istifade ederek hem şehirlerde, hem de kırsalda askeri birimlere ve güvenlik güçlerine saldırıyorlar. Son bir buçuk ay da şehit sayımız 50’ye ulaştı. Şimdi bir taraftan devlet Güneydoğu’da “Özel Güvenlik Bölgeleri” oluşturuyor, bir taraftan KCK’da şimdilik dokuz ilde “Öz yönetim” adı altında “Özerklik” adımları atıyorlar. Bu birçok şehit vermemize ve ülkeyi bölünmeye götüren sürecin mimarları kim? Bunlar uhrevi alemde mutlaka hesap verecekler, ama bu dünyada da yasalar önünde bu gafletlerinin, bu dalaletlerinin ve bu hıyanetlerinin mutlaka hesabını vermelidirler.
Bu yazı toplam 1738 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.