HDP/PKK’lı Belediyeler!
PKK/HDP’nin gerilla savaşında hendek yöntemini benimsediğinde, TC Devletinin emniyet güçlerinin sokaklara girememesi için açılan hendekler belediyelerin iş makineleriyle kazılmıştı!
Hendek kazma işi herkesin gözünün önünde yapıldı! Valiler gördüler! Kaymakamlar gördüler! Jandarma komutanları gördüler! Görmezlikten geldiler! Ses etmediler! Çünkü “Kürt açılımı” görüşmeleri sürüyordu! Sözlü talimatlar, “görmeyin”, “duymayın”, “ses çıkartmayın” şeklinde idi! Belediyelerin açtıkları hendekler, PKK tarafından bombalarla doldurulurken de; görülmediler, duyulmadılar…
PKK’lı teröristler karakolların önünden Kaleşnikoflarıyla askere polise el sallayarak geçiyorlardı! Hiç kimse bırakın organize terörden, ateşli silah taşımaktan takibata uğramıyordu! HDP/PKK’lı belediyelerin olduğu yerlerde alan hâkimiyeti PKK’lı terörist militanlara bırakılmıştı!
PKK/HDP eşgüdümle hareket ediyorlardı!
HDP’li belediyeler, HDP’li reisin yanına, seçilmemiş ama Kandil tarafından atanmış PKK’lı tam yetkili bir “Eşbaşkan!” tarafından yönetiliyordu…
Mahkemelerini kurmuşlar, vatandaşın davalarını görür olmuşlardı!
Vergi dairelerini kurmuşlar vatandaştan vergi topluyorlardı!
Okullardaki o çokça konuşulan “14 bin PKK’lı öğretmenle”, PKK propagandası yapılıyordu. Okullarda Türk Bayrağı asmak, İstiklal Marşı okumak yasaklanmıştı. Sanki o yöreler, beldeler işgal altındaydılar!
Belediye levhalarından devletin yetkililerinin gözleri önünde, Türkçe ve TC kaldırılıyordu! Valiler, kaymakamlar, müdürler, komutanlar ölüm sessizliğine bürünmüşlerdi; “N’oluyor!” diyebilen yoktu!
Ülkücülerin duyarlı çağrıları, uyarıları duymazlıktan geliniyor, onların tepkileri oyunu bozan çıkıntılık olarak nitelendiriliyordu!
Ülkücüler “Aman ha!” dedikçe, AKP iktidarınca, “Çözüm karşıtlığıyla”, “statükoculukla” suçlanıyorlardı!
15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişiminin ardından görüldü ki, FETÖ ve PKK/HDP işbirliği içindelermiş! FETÖ’ye karşı başlatılan temizlik hareketi mecburen PKK’yı da kapsadı! OHAL kapsamında HDP/PKK’lı belediyelerden bazılarına “kayyum” atandı. Belediye binalarının levhalarının TC’siz Kürtçe üstte, altta Türkçe yazıldığını gördük! HDP/PKK eline geçmiş belediyeler, terör örgütünün saklanma, mühimmat depolama, ilaç ve para temin etme yeri haline gelmişler! Cumhurbaşkanı Erdoğan kayyum atanmalarıyla ilgili olarak; “Bu geç atılmış bir adım”, dedi! Sanki kendisi Başbakanken aynı tedbiri almıştı da ‘dur!’ diyen olmuş gibi!
Ağrı'nın Diyadin ilçe belediyesine kayyum olarak atanan Kaymakam Mekan Çeviren, belediye levhasından Kürtçe isim yazılı olan kısmını sildirmiş, belediye binasını da Türk Bayraklarıyla donatmıştı! İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kaymakam Çeviren’in haddini aştığı, işgüzarlık yaptığı kanaatinde! "Kürtçe de bizim bir dilimizdir.”, dedi gece yarısı levhayı eski haline getirtti! TC’siz! Kürtçe üstte! Türkçe altta! Herhalde bu da; ‘Soylu açılımı’ olmalı!
MHP’nin, AKP’nin teröre karşı mücadelesine; ‘Değmez ama destek şart!’ sorumluluğuyla tam destek vermesi, bu gibi gayretkeşlikler karşısında süreklilik kazanamaz! Bir müddet sonra AKP, MHP desteğini kaybedebilir. İşte o zaman AKP iktidarının en zor zamanı başlar!
Desteksiz! Yalnız ve güçsüz! Ondan sonra olacaklar, AKP’nin PKK/HDP’li belediyeleri hizaya getirme eylemi olmaktan çıkar, AKP’nin kendini kurtarma operasyonuna dönüşür!
Büyük ihtimalle de başarısız olur… Kurtulamaz!
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.