Piyasalardaki görünmeyen el kuralı, devletin çok fazla müdahalesi olmadan, piyasanın kendi dengesini kurması üzerinedir. Fakat karma politika zamanında gereken müdahaleyi devletin yapmasını öngörmektedir. Günümüz ekonomisinde zarar eden kamu kuruluşlarının, kar eden ticari teşekküllere dönüştürülmesi hedeflenmektedir. Böylece piyasa, Smith'in de istediği neo liberalizme açılmış olacaktı. Devletin işlere karışmayacağını düşünen ve işletmenin devamı yerine karlılığı esas alan sözüm ona ticari işletmeler zor günlerde akıllara ve vicdanlara sığmayan çalışmalar yürütmektedirler. 80 kuruşluk maskeyi 10 liraya, 10 liralık kolonyayı 40 liraya, bedava testleri 2000 bin liraya satan kirli zihniyeti, kirli çalışma anlayışları gün ışığına çıkmıştır. Devlet yapılan yanlış uygulamaya şefkatli elini uzatmış ve piyasaları olması gereken ahlaka davet etmiştir. Öte yandan Devletin mevcut kurum yapısında ise işlerin rutininde yürütülmesi için devlet personeli olarak, her türlü riskle karşı karşıya kalınmasına rağmen, yapmış oldukları işe vicdanlarını dahil ederek insan üstü bir gayret gösterilmekte ve alkışlanarak çalışmaları taktir edilmektedir.

Toplum nezdinde ‘Memur Kesim Ne İş Yapar Ki ‘ algısı şu son günler de akşam saat 21.00 itibariyle balkonlardan yükselen alkışlar ile yer değiştirmiştir. Üç gün sonra hayat normale dönünce yine eski algıya dönülerek eleştiri okları memura yöneltilecek mi bunu zaman gösterecektir.Sistemin aslında birbiri ile dengede tutulduğu özel sektör ve devletin işe bakış,çalışma usullerinin ne kadar farklı olduğu her iki tarafında olmazsa olmazları elinde tuttuğu tekrar görülmüştür.

Örneğin akademik başarı beklenmeyen öğrencilerin tercihi olan meslek liselerinin, zor günlere verdiği desteğe bir bakalım. Virüs korkusu ile bizler evimizden çıkamazken meslek lisesi öğretmenleri, hizmetli personeli ve yöneticileri her gün maske üretimi yaparak, çorbaya tuz katmaktadırlar . Sırf bizim ağzımızın tadı bozulmasın diye... Bu davranışları ile piyasaya ayar vermekte ve görünmez el görevi görmektedirler.

Gücün tek tarafa yığılması yaşanılacak sorunları da beraberinde getirmektedir. Özel sektör ve devlet sektörü arasındaki rekabetin ülkemizi ileriye taşıyan bir dinamik haline getirilebilmesi için, bir taraftaki eksikliğin hemen diğer tarafın varlığıyla güçlendirilmesi, bir taraftaki bilginin diğer tarafında kullanımına açılması ve birbirlerini geliştirici bir yapıya özendirilmesi ile sağlanabilir.

Ya aşırı devletçiyiz ya da aşırı serbest ve kontrolsüz. Eskilerin de tabiriyle ifratla tefrit arasında gelip gidiyoruz…

Sağlık ve Esenlikle #EVİNDEKALTÜRKİYE