Değerli okuyucularım farkındasınız uzun zamandır köşemde yazı yazmıyorum.Bir çok arkadaşımdan ve takip edenlerden eleştiri de aldım.Eleştiriler başım üstüne aldım kabul ettim.Akishaber’in yazarları sağolsun bana pek iş bırakmıyorlar,gündemi takip edip yazılar yazıyorlar.Buradan hepsine şükranlarımı sunarım.Şimdi ne oldu da yazı yazdığımı sizlerle paylaşmak istiyorum.Malumunuz önümüzde yapılacak bir milletvekili seçimi var.Tarihini ve gününü yazmama gerek yok.Hepiniz yakından takip edip biliyorsunuz.
Seçime girecek partilerin Milletvekili aday adaylıklarından aday belirlemesine kadar süreçler yazandı.Kulisler yapıldı, ‘’ben senin iyi adamın olurum abi’’ turları atıldı.Yalakalık diz boyu…

Türkiye’de aynı bildik manzaralar.Yani partinin lideri veya emir erleri toplandı kimi yazalım kim bize biat eder mantığıyla hesap kitap yapıldı ve listeler Padişahların onayından geçtikten sonra YSK’ya teslim edildi.

Listeye giremediğini görüp intihar edenler bile oldu ya en çok ta ona şaşırdım.Değermiydi bilmiyorum artık.Neyse biz konumuza dönersek,bu seçimlerde hangi parti  daha demokrat  yani demokrasiye inanıyor ? ona bakalım.Türkiye genelinde yaklaşık elli üç ilde sandık koyan ve sandıktan çıkan ne ise bizimde tercihimiz odur diyen Cumhuriyet Halk Partisidir.Parti üyelerinin önüne koçlar gibi sandığı koydular sandıktan çıkan sonuca göre de her kes boyunun ölçüsünü aldı.

Mesela Adnan Keskin Denizli’de ancak sekizinci sıraya gelebildi.CHP Genel Merkezide üyelerinin sağduyusuna güvendi ve listeyi olduğu gibi onayladı.Yani demem o ki CHP Üyelerine güvendi diğer partiler ise üyelerine ‘’Siz bu işlerden anlamazsınız biz ne dersek onu yapın’’ emrivakilerle işi kotarmaya çalıştılar.Üyelerinin aklı ile alay ettiler.Ne delegelerini nede parti üyelerinin hiç birine söz hakkı tanımadılar.Kendilerine göre haklılık payları da var tabi yoksa listeleri yapanların hiç biri bırakın listelere girmek esamesi bile okunmazdı.Sözü fazla uzatırsam iş başka başka yerlere gidecek en iyisimi ben yazıma son verirken CHP’yi de gönülden kutluyorum…