2002’den sonra Türkiye’de 54.000 (yazıyla elli dört bin) ev kilisesi açıldı. Ayrıca 1800 adet eski kilise onarıldı. 

Türkiye’de toplam cami sayısı ise 85.000. 

2002’den bu yana Türkiye’de nüfus kayıtlarına göre, kayıtlı din değiştirerek hristiyan olan gençlerin sayısı üç milyon. 

Türkiye’de 2002’den bu yana yabancılara satılan toprak 155 milyon metre kare. 

İşit ile aynı düşünceye sahip Adnan Tanrıverdi’nin kurduğu SADAT şirketinin elinde 100 bin silahlı kuvvet var.  Ve üstelik Konya ve Tokat’ta eğitim üsleri var. 
Dahası SADAT Irak ve Suriye’de açık ve sistematik bir şekilde Türkleri öldürüyor. 

Ayrıca 15 Temmuz darbesi bahane edilerek sivil yandaşlara 100.000 silah dağıtıldığı söyleniyor. 

Yine bu süre içinde Türkiye’ye göç eden Suriyeli sayısı resmî rakamlara göre 8.000.000 (sekiz milyon) Afganlı, Nijeryalı, Faslı, Mısırlı, libyalı, Tunusluları da eklerseniz Türkiye’de tamı tamamına en az 12-15 milyon arasında göçmen var. Ve hala da bu sayı her geçen gün artıyor. 

Sonra vatan bir uçtan diğerine yanıyor. Sabotaj mı ki diye soranlara şaşırıyorum. 
Sınırlar kevgire dönmüş. Kolluk kuvvetleri yetersiz kalmış. İşini yapmaya çalışanlar ise yine açılım saçılım sürecinde olduğu gibi valiliklere gönderilen genelgelerle engellenmeye çalışılıyor. 

Bırakın fiiliyata geçmeyi göçmenlerle ilgili düşüncelerini açıklayanlara bile soruşturma açılabiliyor. Halbuki islama göre de, hukuka görede düşünceyi ifade etmek suç değil, fiiliyata geçirmek suç değil miydi?

Bunca yangını söndürecek bir tane yangın söndürme uçağı olmaz mı bu ülkenin. Hani bizi batı kıskanıyordu. Uçuyorduk kaçıyorduk. Cumhurbaşkanı’na onbeş tene uçak alacağınıza üç-beş tane de yangın uçağı alsaydınız ya. Sizin itibarınıza tüküreyim. Dünya bizi kıskanmıyor. İki tane yanan ağacı söndüremediğimiz için götüyle gülüyor. Anladınız mı? Beyinsiz dinazorlar. 

Yukarıdaki bilgileri niye verdim, yangınla ne alakası var. Şu kadar alakası var ben Anadolu’nun Türkler tarafından fethinin 1000. Yılında yanı 2071 yılında Anadolu’dan sökülüp atılacağımızın hazırlıkları yapılıyor. Ama sanki o yıllara da kalmayacak gibi. 

Önce Anadolu’yu Türklere yaşanmaz hale getirirken öte yandan askeri, stratejik, ekonomik yönden işgal edilmiş olan ülkem ne yazık ki işgal kuvvetlerinin öncü birlikleri olan çapulcu birlikleri Anadolu’ya sevk ediliyor. Kendi elimizle de alt yapılarını hazırlamışız.