Nagehan Taykurt

Nagehan Taykurt

Yazarın Tüm Yazıları >

Dünya’nın Aranan Markaları ve Yeni Nesil Teknolojiler

A+A-

Kapsamlı olmanın dünya geneli için çok önem taşıdığı günleri yaşıyoruz.

Dünyanın dört bir yanındaki insan topluluklarını ortak bir payda ve paylaşımda birleştirebilen, fayda sağlayabilen, hayatı kolaylaştırıp ihtiyaçlara cevap verebilen firmalar kalıcılığını netleştirirken, sürdürülebilirlik kavramının çok daha önem taşıyacağını tahmin etmek zor olmuyor özellikle de gelecek nesiller için.

Bu gerçekten hareketle dünya genelindeki en çok aranan ve tercih edilen markalara bir göz atalım istedim.

Birkaç dakika düşündüğünüzde aklınıza hemen bazı büyük markalar geliyordur diye tahmin ediyorum.

Bu markaları büyük yapan şey ise bizim onları ne kadar çok tercih edip, kullandığımız.

Örneğin, tüketici markaları olarak baktığımızda;

Walmart (tüm dünyada zincir halinde süpermarketleri bulunan dev perakende şirketi),

Netflix (üyelerinin reklamsız olarak kaliteli dizi, film, belgesel serilerini izlemelerini sağlayan abonelik tabanlı medya yayıncılık hizmeti)

Google (çevrimiçi bilgi dağıtımı sağlayan dünyanın en büyük internet arama motoru)

İkea (montaja hazır mobilya, mutfak aletleri, ev aksesuarları tasarlayan ve satan çok uluslu bir şirketler topluluğu)

Amazon (dünyanın en büyük elektronik ticaret ve teknoloji şirketidir)

Epic Game (hem oyuncular hemde içerik oluşturucular için düşünülerek tasarlanmış dijital bir vitrin, bilgisayar oyunlarının edinilebileceği dijital oyun platformu, video oyunu yapım ve geliştirme şirketi)

Nike (spor ayakkabı, spor giysi ve aksesuar tasarlayıp pazarlayan şirket)

H&M (hazır giyim alanında faaliyet gösteren uluslararası perakende firması)

Zara (İspanyol merkezli dünyanın en büyük giyim ve aksesuar markalarından)

McDonald’s (dünyanın en büyük fastfood restoran şirketi)

En iyi tüketici markaları incelendiğinde göze çarpan şeylerin başında Amerika da kurulan ve yoğunlaşan büyük egemen firmalar olmaları dikkatlerden kaçmıyor. Yani dünyanın en büyük, en değerli, en iyi ticaret hacmini sağlayabilmiş markalarını genelde Amerika çıkartıyor, arkasından da Çin gelmeye alışıyor.

Ülkemiz ise maalesef bu alanda sınıfta kalmış durumda.

Peki uzay şirketlerinin yeni düzende yeri ve yatırım payı ne oldu ?

Şüphesiz ki uzay araştırma şirketlerinin değeri gün geçtikçe artmakta.

Elon Musk’ın uzay hizmetleri şirketi SpaceX ve Sierra Space de dahil olmak üzere uzay şirketleri 2021 yılında % 50 den fazla artarak,15.000.000 $ (onbeş milyar dolarlık) yatırım aldı.

Bu da bir rekor demek.

Space Capital şirketinin yönetici ortağı Chad Anderson’ın beyanına göre; “ ileriye baktığımızda uzay tabanlı varlıkları işletmek ve inşa etmek için radikal yeni yaklaşımlar ararken mevcut altyapının toplu olarak benimsenmesini ölçeklendirmek için muazzam fırsatlar görüyoruz. Zaten içinde bulunduğumuz dönem öyle bir dönem ki hem muazzam fırsatları hemde riskleri aynı anda görebiliyoruz. ”

Uzay şirketleri, 2022 de daha fazla alt yapı geliştirmeye odaklanacaklarını söylüyorlar. Ayrıca yatırımcılar için uzay ekonomisine yapılan yatırımın uzmanlık gerektirdiklerini anlamaları önemlidir. Yani bu alan ile ilgilenmek isteyenler öncesinde biraz bilgi ve deneyim edinmelidirler.

Bu alana yapılan yatırımların çok büyük bir oranını yine ABD gerçekleştiriyor. Arkasından         Çin ve Japonya geliyor.

Peki ülkemizde durum nasıl ?  

Türkiye Uzay Ajansı’nın bütçesinin %60 arttırılması teklif edildi.

Türkiye Uzay Ajansı’nın yürütmekte olduğu “ Türkiye Astronot ve Bilim Misyonu ” kapsamında, 2023 yılına kadar Uzaya İnsan Gönderme Projesi’nin; 2024 yılına kadar ise Ay’a Sert İniş Projesi'nin tamamlanması bekleniyor.

Ajansın öncelikli hedefi Ay’a ulaşmak.

Türkiye Uzay Ajansı Uzay Bilimleri Dairesi Başkanı Prof. Dr. İbrahim Küçük, ajans olarak en öncelikli hedeflerinin uzaya insan göndermek olduğunu belirtmişti. Bu bağlamda test çalışmalarının da yapılmakta olduğu ifade etmişti.

Bakalım önümüzdeki günler ne gösterecek. Ne gibi gelişmeler yaşayacağız bekleyip göreceğiz.

Umarım yeni nesil teknolojilerini yakalayabilmiş ülkeler arasında biz de yerimizi alıp, geleceğe umutla bakmayı başarabiliriz.

Her zaman söylediğimiz gibi; Dünya’yı akıl, bilim ve sevgi kurtaracak.

Bu yazı toplam 878 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.