Doğu Türkistan konusu uzun süredir gündemde. Malum Doğu Türkistan Çin zulmü altında inim inim inlemiyor adeta soykırım uygulanıyor.

Müslüman oldukları halde İslam ülkeleri, Türk oldukları halde Türk devletleri sahip çıkmıyor. Müslüman ve Türk olmadıkları halde, Avrupa ve ABD ilgileniyor. Böylece ilgilenmesi gerekenler suskun ve sorumsuz iken, ilgilenmemesi gerekenler neden bu kadar hevesle ilgileniyorlar acaba.

Problem Çin’in gücü ise zamanında ABD’ye kafa tutan İran neden Çin’e kafa tutmaz. ABD’nin vazgeçilmez müttefikleri olan petro dolarların sahipleri olan Arap ülkeleri neden ABD ile birlikte Çin’e karşı gelmezler. Çin’den aldıkları cıncık ve boncukları almasalar biliyorum ki Çin’de en az 20-25 fabrika kapanır.

Ama sanki bunların dışında bizim anlamadığımız bazı şeyler oluyor. Onun için biz bilmiyoruz. Ama bir gerçek var ki, Çin Doğu Türkistan üzerinde bir soykırım uyguluyor ve Doğu Türkistan’daki feryat figan doğru. Hatta bana kalırsa bu feryat, figanların bize belki de onda biri ulaşıyor.

Ancak bütün bu gerçeklerin yanında Çin dışındaki Doğu Türkistanlıların sayısı dünyada belki de on milyonları buluyor. Bunlar ABD, Avrupa ve diğer İslam ülkelerine dağılmış vaziyette. İslam ülkeleri içindeki en fazla Doğu Türkistanlı ise Türkiye’de. Benim bildiğim bu Doğu Türkistanlıların sürgünde bir hükümetleri de var.

Bu sürgün hükümetinin meclisi var ve Meclis başkanı var. Bir cumhurbaşkanları var. Bakanlar kurulu var. Yani bir devlet için gerekli olan askeriye, adliye ve paraları haricinde her şeyleri var. Bayrakları bile var.

Peki bu hükümet yani Doğu Türkistan hükümeti ne gibi etkinlik Yapar. Kaç devlet başkanı ile görüştüler. Hangi yayın organları var. Bu devleti ayakta tutacak ekonomik gelir getirecek hangi faaliyetleri var. Filistin’in bile Türkiye ve Avrupa’da ticari şirketleri var. Değilse Filistin kurtuluş örgütü bunca yıl nasıl ayakta kalabiliyor ve üstelik sürekli İsrail’le savaş halindeyken.

Ayrıca bu tip teşkilatlar kendilerine dini veya milliyet bağı ile yakın olan devletlerden belli bir gelirde alırlar.

Doğu Türkistan sürgün hükümeti de bu tür faaliyetler içinde mi acaba. Üstelik yardım eden devletler 3-5 bin lira yardım etmezler 300-500 bin dolar yardımda bulunurlar. Bu ekonomik güç de onların yani Doğu Türkistanlıların medyada daha çok yer almalarını ve görünür olmalarını sağlar. Görünmediklerine göre böyle bir faaliyetleri yok.

Dolayısıyla senin benim Türklük şuuru ile veya dindaşlık ruhu ile sosyal medyada  paylaşımlar yapmamızla bu işler düzelmez. Veya kimse sesimizi duymaz olsa olsa keller yağırlar birbirini ağırlar durumuna düşeriz.

Esas mesele de burada düğümleniyor.

Evet Doğu Türkistanlıların sürgünde hükümetleri var,  var da bir tane değil ki. Avrupa’da bir Doğu Türkistan hükümeti var. ABD’de bir sürgün hükümeti var. Türkiye’de bir sürgün hükümeti var. İran ve diğer İslam ülkelerinde var mı bilmiyorum.

Ayrıca bu sürgün hükümetleri içinde Türkçü var, Türk düşmanı islamcı var, batının kölesi olan var. Velhasılı ne idüğü belirsiz bir sürü insandan oluşan sürgün hükümeti. Birinin ak dediğine öbürü kara diyor.

Mesela Türkiye’deki hükümet mensupları içinde fanatik AKP’li olanlar var. İYİ partili olan var. MHP’li olan var. Toplantılarında ülkücü gençlere  hakaret edenler bile var. Veya işlerine gelince Ülkücü gençleri kullanmak isteyenler.

Yani demem o ki Doğu Türkistan davasına en büyük kötülüğü dışardaki Türkistanlılar veriyor. Adam gibi bir tek sürgün hükümetleri olsa yukarda bahsettiğim yardımları da alabilirler. Belki şimdide az buçuk yardım alıyorlarsa da AKP hükümeti gibi toplanan yardımlar yerine ulaşmıyor.

Doğu Türkistanlı kardeşlerime sesleniyorum siz kendinizi düzeltemediğiniz sürece size kimse yardım etmez, kimse size destek olmaz.

Önce siz!

bunu unutmayın!