Dağın Kıralı...
Kentucky Üniversitesi Onursal Psikiyatri Profesörü olan Arnold Ludwig, siyasi liderlik konusunda da incelemelerde bulundu. Siyasi önderlerin “Neden, ne kadar önemli ve neden, ne kadar büyük” olduklarını tespit eden tarafsız bir metodun da sahibi… Amacı; 20. yüzyılda dünyadaki her bir ülkedeki bütün dünya liderlerini incelemekti.
1 Ocak 1900’den 31 Aralık 2000 tarihine kadar 199 ülkeden 1.941 yöneticiyi inceledi ve 377 kişiden oluşanı Devlet Başkanı ve Lider listesi oluşturup “ Siyasi Büyüklük Ölçeği ” olarak adlandırılan 11 kriterlik bir sistemle değerlendirdi.
Bu kriterler ana hatları ile ; “ 1-Devlet adamlığı, 2- İdeoloji ortaya koyma, 3- Ahlaken örnek olma, 4- Siyasi miras, 5- Sıfırdan ülke yaratma, 6- Sınırları genişletme, 7- Ülke nüfusu, 8- İktidarda kaldığı süre, 9- Askerî başarı, 10- Ekonomik başarı, 11- Sosyal tasarım gücü ” olup sonuçta her biri, “1 ile 31” arasında puan toplayarak alt alta sıralanmışlar.
18 yıllık araştırmanın sonucunda 1.200’ün üstünde biyografi okumuş ve sonuçlarını ‘’ KING of the MOUNTAIN – DAĞIN KRALI ‘’ adlı kitabında açıklamıştır. Bu incelemenin bir parçası olarak, Liderlerin yaşamları, karakterleri, kariyerleri ve zihin sağlığı hakkında daha derinlemesine bir analiz için derinlemesine araştırma yapmış olup şu açıklamalar da bulunmuştur; ‘’ Bir liderin ülkesinin en güçlü mevkisinde bulunmasına rağmen zeki olmadığını görmek çok şaşırtıcı bir bulguydu. Çoğu okuma yazma bilmiyordu. Çoğu gerçekten çılgındı. Hatta zihinsel engellisi bile vardı. Ulaştığım diğer bir bulgu da siyasi liderlerin kaçının bu mevkilere gelirken fiziksel başarı, kahramanlık göstermiş olduğuydu. Savaş, darbe, isyanların içinde yer almışlardı. ‘’
20. yy. şiddet ve saldırıların çokluğuydu, lider ya da bu liderlerin sosyal politikaları yüzünden başlatılan savaşların sonucunda verilen kayıp 200 milyonun üzerindeydi. 20. yy. liderlerini bu kriterlere göre kıyaslamış ve yaptığı araştırma ve değerlendirme sonucunda ATATÜRK'e bu puanlama sistemine göre toplamda 31 puan ile listenin en üst sırasında yer vermiştir.
Neden ATATÜRK listenin zirvesinde yer alıyor?
LUDWIG; “ATATÜRK’ün neler yaptığına bakalım. Şunu belirtmek isterim ki bence O’nu diğer üstün liderler kapsamına alalım. ATATÜRK, Türkiye’yi kurdu, yarattı. O dönemde var olan Osmanlı İmparatorluğu’na son verdi.”
“O, sadece ülkenin kurucusu, yaratıcısı değil, aynı zamanda TÜRKİYE’de çok büyük sosyal değişime neden olmuş bir liderdir. TÜRKİYE’yi demokrasi ile tanıştırdı - bir anlamda askeri bir demokrasi, ancak sonuçta demokrasi- Tarihte bir ilk; din ve devlet işlerini ayırdı.”
“Müslüman bir ülke olmasına rağmen bir takım özgürlüklerin, hakların serbest olduğu birkaç ülkeden biri. Aslında ordu demokrasiyi tehdit edecek bir unsur olursa
engellemekle yükümlü. Yani her bir evresinde ATATÜRK’ün inanılmaz bir etkisi var. Başarıları olağanüstü.”
Değerlendirmeden çıkan sonuçlar, yüksekten düşük puana göre şöyle sıralanmıştır.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK 31
MAO ve ROOSEVELT 30
LENİN 28
HİTLER 25
GORBAÇOV 24
CASTRO ve HUMEYNİ 23
CHURCHILL 22
THATCHER 21
MANDELA 20
KENNEDY ve CLINTON 15
ATAMIZ, MUSTAFA KEMAL ATATÜRK; “ 20. Yüzyılın Önderi ” unvanına layık görülmüş ama maalesef Bizlerin haberi bile yok… Basın, üniversiteler, bilim insanlarımız kısacası Bizler bu konuda bilgi sahibi bile değiliz… 2002 yılında yayınlanan bu ilginç ve önemli kitap, nedense Kamuoyu nezdinde fazla yankı bulmamış. Bu nedenle toplumun da gözünden kaçmış; belki de işine gelmeyenler tarafından engellenmiştir.
ATAMIZ’a dış dünya tarafından verilen değeri gördükçe, evet 20. Yüzyılın Önderi elbette MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’tür. Bu kitabın yazarı yerinde olsaydım, kitabın adını ‘’ DAĞIN KRALI ‘’ yerine ‘’ DAĞLARIN KRALI ‘’ ismini daha uygun bulurdum… Emperyalizme karşı verilen mücadele sonucuna göre Türk Milleti yoktan var olmuştur. Türk Devleti ile ümmetten millet, kuldan ise birey yaratılmıştır. Cumhuriyetin doğması sonucunda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları eşit ve özgür bireyler haline gelmiştir.
Albert Einstein’ın, ATATÜRK'ü kastederek ‘'Siz biliyor musunuz, dünyanın en büyük Liderine sahipsiniz.‘’ cümlesi de bu gerçeği kanıtlamaktadır…
DÜNYA HALİ
Çocuk her yerde çocuk değildir!
Çocuk Suriye’de kayıptır. Yemende açtır. Gazze de şehittir. Afrika da işçidir. Afganistan da yaralıdır. Irakta yetimdir, öksüzdür. Doğu Türkistan'da mazlumdur mağdurdur. Türkiye de ise biraz sekteye uğrasa da Dünyadaki tek Çocuk Bayramına sahip olarak şanstadır. Tüm dünya da akan kanın sorumlusu olan Avrupa'da sömürgelerden gelen kaynaklardan dolayı Avrupa da çocuklar Prens yada Prensestir.
BİLİYORMUSUNUZ ?
Yaprakları süpürmeyin, Onlar ağaçların kışlık erzakı!
Ağaç kış gelmeden yapraklarını kıt su rezervini boşaltmamak için bırakıyor. Onlar kururken yeşeriyor.
Ağaçlar, fazla kalsiyumlarını da yaprak dökümü ile atarlar. İlkbaharda eriyen, çürüyen yapraklardan toprağa kalsiyum ve diğer mineraller karışır. Onları geri alıp, yaşam fonksiyonlarında kullanırlar. Ağaçların dibindeki yapraklar, toprak içindeki kökleri, kışın donmaktan korur, soğuğu toprağa geçirmezler ve çürüyen yapraklar toprak içinde devamlı nemlilik sağlar.
ÜLKÜCÜ HAREKET ÜZERİNE TESPİTLER
(Değerli Bir Ülküdaşımızın yüreğinden dökülen bu güzel tespitleri sizinle paylaşmak istedim)
Ülkücü, entellektüeldir!
Ülkücü, yanlışı ve doğruyu tarihin kendisine vermiş olduğu yüce değerler sayesinde kolayca ayırt edebilir!
Ülkücü, savunduğu kutsal değerlerine yapılacak olan her türlü kumpası önceden fark eder ve tedbirini alır!
Ülkücü, sırtında beş bin Şehidin tabutu olduğunu unutmaz!
Ülkücü, Türk-İslâm mefkûresine hor gözle bakanları kendisine lider edinmez!
Ülkücü, her şeyden önce “Vatan” diyerek ve bu yolda bir an bile tereddüt etmeden can verip Allah’ın rızasını kazanmayı arzular!
Ülkücü’nün özellikleri daha saymakla bitmez, bu hain düzende şereflice ve davasından taviz vermeden kutlu yolda adım atan her büyüğüme ve küçüğüme selam olsun!
Kimin hangi hamleyi niçin yaptığını iyi tahlil etmelidir!
…
Bugün ülkede anormal olaylar yaşanırken dış ilişkilerimiz bataklığa çekilirken bu vatanın öz evlatlarının kumpasa gelerek MHP’de iç çatışmaya alet olmaları kabul edilebilir değildir!
İktidar olmak elbette ki her Ülkücü’nün hayalidir, fakat Ülkücü, iktidar olmayı rant peşinde koşmak, ihale kapmak, devlet malını sömürmek için istemez!
Dedik ya Ülkücü her şeyden önce davası için yaşayandır!
Ülkücü, bu toprakların her karışına Türk ve İslâm’ın yüce özelliklerini işleyendir!
Bir Ülkücü İktidarı olmayı bunun için ister, bunu düşler!
Sayın Genel Başkan’ın bir an olsun bu hayalden koptuğu mu görülmüştür?
Sayın Genel Başkan, Türklüğe mi yoksa İslam’a mı ihanet etmiştir?
Sayın Genel Başkan, iktidar olalım da varsın bizi Ülkücü yapan yüce değerlerimiz yerle yeksân olsun mu demiştir?
Sayın Genel Başkan, iktidar olmak için Rus kıyafetini giyinip fikirlerini mi kuşanmıştır?
Sayın Genel Başkan, iktidar olalım da varsın BOP işlesin deyip ABD’yle kirli ilişkiler mi kurmuştur?
Sayın Genel Başkan’ın, siyasetin en ahlâksızca yapıldığı bu dönemde Ülkücülere sokakta alnı açık ve başı dik dolaşmaktan başka ne zararı(!) olmuştur?
MHP üzerinde oynanan oyunu sırf Sayın Devlet Bahçeli düşmanlığınız yüzünden görmezden gelip başkalarının peşinden gidiyorsanız Ülkücülüğünüzü sorgulayın derim.
Ülkücü, tüm dünya bir araya gelse ve üzerine saldırsa fikirlerinden taviz vermez!
Şayet iktidar olalım da varsın Ülkümüz olmasın, Cennetmekân Başbuğ’un aziz hatıraları ve yüce fikirleri bu çatıda olmasa da olur diye bir fikriniz varsa, o zaman kendine muhalif diyenlerle aynı safta olmakla doğru yerdesinizdir!
Bizim safımız da kıblemiz de yanında durduğumuz kişi de bellidir!
ESKİLERE YOLCULUK
Henüz ayrılmamıştık,
Henüz bölünmemiştik
Aynı mahalledeydik,
Zengini, fakiri, esnafı, yoksulu,
Bir arada birliktik,
Omuz omuza sımsıcak yaşardık
Henüz bölünmemiştik, henüz ayrılmamıştık.
Henüz icat olmamıştı, kooperatifler, siteler, dubleksler, tripleksler,
Olmaz olası kartonpiyerler.
Lüks yaşantılar, lüks tüketimler yoktu.
Birbirine yakın bütçeler, birbiriyle iç içe komşularla örülü yaşamlar…
Hakimdi etrafımıza.
Gariban sıkışınca kime gidebileceğini bilir
Zengin kimi gözeteceğini bilirdi.
Esnafla memur gül gibi geçinip giderdi.
Fakir zengini hırsızlıkla
Zengin, fakiri tembellikle suçlamazdı.
Çünkü kar yağardı lapa lapa
Çünkü kar yağardı bembeyaz
Çünkü karın temizliği yüreklerimize vururdu…
Kar Rahmet, çünkü kar bereket olarak bilinirdi.
Adam boyu adamlarda adamdı o zamanlar
Ne Caddede, onun bunun namusuna kötü gözle bakar,
Ne de laf atarlardı.
Çünkü senin namusun benim, benim namusum senindi
Bir idik, biz idik, beraberdik.
Ve kar yağardı adam boyunca.
İşte o zaman adamlar adamdılar, kadınlar da kadın.
O zamanlar, Kar sendin, kar bendim, kar bizdik
Ve eridik, bittik, tükendik sonunda…
Sağlıklı, huzurlu, bereketli günleriniz olsun.
Hoşça kalın, Ülkü ile kalın.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.