Türkiye'nin ve Türk milletinin tek kişinin egemenliğinden millî egemenliğe geçip Cumhuriyet rejimiyle tanıştığı 29 Ekim 1923'ün 92. yıldönümünü üzgün, şaşkın ve yorgun olarak idrak ediyoruz. Çünkü millÎ hassasiyetlerin silinmeye, millî kahramanların unutturulmaya, Cumhuriyet'in ilke ve devrimlerinin yozlaştırılmaya ve bilmediğimiz bir "2. Cumhuriyet ummanı"na sürüklenmek istendiğimiz bir ortamda bulunuyoruz.

Cumhuriyet Bayramını Kutluyor ve ardından 1 Kasım'da erken genel milletvekili seçimine gidiyoruz. Aslında “1 Kasım”, tarihimizde önemli olayların meydana geldiği bir tarihtir. 1 Kasım’da meydana olaylardan bazıları şöyle: 623 yıl süren Osmanlı Hanedanının yönetimine, 1 Kasım 1922 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla son verildi, yani SALTANAT KALDIRILDI. 1 Kasım 1927 tarihindeGazi Mustafa Kemal Atatürk 2. kez Cumhurbaşkanlığı'na seçildi.1 Kasım 1928 tarihindeArapça sayılar ve harfler kaldırılarak, Latin harflerinden oluşan yeni Türk Alfabesi kabul edildi, yani Harf Devrimi yapıldı. İşte 1 Kasım 2015 Pazar günü yapılacak erken genel milletvekili seçimi, işte böyle önemli olayların meydana geldiği bir tarihte gerçekleşti.

Saltanatın kaldırıldığı 1 Kasım 1922 tarihinin 93. Yılını idrak ettiğimiz 2015 yılında hala “Sultan”, “Halife” ve “Başkan” olmak isteyen, Cumhuriyet’i itibarsızlaştırıp, Osmanlı devletini yeniden hayata geçirmek isteyen “gücü elinde tutan politikacımız” var. Bu seçim biraz da, Cumhuriyet’le Yeniosmanlıcık’ın geleceğini belirleyecek bir seçim olacaktır.Bu seçim, Cumhuriyet’in, millî devletin, üniter yapının, bölünmez bütünlüğün zaferi olursa, Güçlünün “Sultanlık”, “Halifelik” ve “Başkanlık” rüyaları da sona erecektir.
10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde % 74 katılım oldu.Recep Tayyip Erdoğan % 51.79'la Cumhurun BAŞI seçildi.

Partilerin bir önceki seçimde aldıkları oyları Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki oylarla karşılaştırdığımızda ortaya çıkan sonuç şudur: Partilerinin desteklediği adayı beğenmeyen 1,5 milyon CHP'li tatilini kesmeyerek oyunu atmadı, 1,5 milyon MHP'li de oyunu Recep Tayyip Erdoğan'a verdi ve bildiğimiz sonuç ortaya çıktı. Bu sonuçtan rahatsız olanlar suçlu arıyorlarsa, bunun suçlusu, hem Cumhurbaşkanı aday seçiminde tabanlarının görüşünü değerlendirmeyen parti yöneticileri, hem beğenmediği için partisinin adayına oy atmayan seçmenler ile beğenmediği adaya kızıp başka adaya oy atan seçmenlerdir.

Eğer o seçimde katılım diğer seçimlerdeki gibi % 85 olsaydı, Erdoğan % 51.79 orana ulaşamaz ve dolayısıyla seçilemezdi. bu sonuç ortaya çıkmazdı. İktidar seçimler münasebetiyle, 30 Ekim Cuma günü idari izin, 2 Kasım Pazartesi günü de tüm okulları tatil edince 5,5 günlük bir tatil paketi sundu. Özellikle tatil kültürü yüksek olan CHP'li kardeşlerim sakın bu oltaya takılmasın. Sonra saç baş yolmak fayda etmez.

1 Kasım Milletvekili Genel Seçimleri; millî devletin, üniter yapının, Atatürk sevgisinin, Türk milliyetçiliğinin, Cumhuriyet ilke ve devrimlerinin, Kur'an'a dayanan hakiki müslümanlığın, hukukun üstünlüğünün, "1. Cumhuriyet"in kazanıp veya kaybedeceği bir seçim olacaktır. Buna göre herkes aklını başına toplasın, ona göre safınıbelirlesin, ve mutlaka oyunu kullansın. Katılım yüksek olursa partiniz, düşük olursa muhalifleriniz kazanacaktır.