Celalettin MARZ

Celalettin MARZ

Yazarın Tüm Yazıları >

Asalet ve İhanet

A+A-

 

Çinliler barış içinde yaşamaya karar verdiklerinde büyük Çin Seddi’ni inşa ettiler. Yüksekliğinden dolayı hiç kimselerin tırmanamayacaklarını düşündüler...

Fakat, inşasından sonraki 100 yılda Çinliler 3 misli daha fazla işgale uğradılar.

 

Düşman piyade askerlerinin, hiçbir zaman duvara tırmanma ya da duvara yıkmaya ihtiyaçları olmadı.

Çünkü, her zaman muhafızlara rüşvet verdiler ve kapılardan girdiler.

 

Çinliler yüksek ve kalın duvar inşa etmişlerdi; fakat duvar muhafızlarının karakterlerini inşa edememişlerdi.

 

Netice olarak, insan karakterini inşa etmek farklı ve önemlidir. Her şeyin inşasından önce gelmelidir. Yeni nesillerin esas ihtiyacı da budur.

 

Bir oryantalistin dediği gibi; “Eğer bir milletin medeniyetini tahrip etmek istiyorsanız, bunun 3 yolu vardır,

- Aile yapısını tahrip edin.

- Eğitim sistemini tahrip edin.

- Önder Şahsiyetlerin ve onların ortaya koydukları değerleri küçümseyin, alçaltın.”

Bunları gerçekleştirmek içinse,

 

- Aileyi tahrip etmek için; anneliği küçümseyin ve alçaltın.

 

- Eğitim sistemini tahrip etmek için; eğitimcilere, öğretmenlere önem vermeyin ve toplumdaki itibarlarını düşürün ki, öğrencileri onları hakir görsün, küçümsesin.

 

- Önder Şahsiyetlerin itibarını küçültün.

 

Alimlerin ve bilim insanlarının, Tarihi Şahsiyetlerin, Mili ve Dini kahramanların sinsice mahvına çalışın, ta ki onlardan şüphe duyulsun, kimse onları dinlemesin ya da takip etmesin...

Nihayet,

Bilinçli anne kaybolduğunda, adanmış öğretmenler kaybolduğunda ve Önder Şahsiyetler itibarsızlaştırıldığında kim gençlere İNSANİ DEĞERLERİ öğretecek?

Maalesef ki geleceğin sürüklenmeye çalışıldığı uçurumun tam olarak resmi budur.

 

 

 

YAŞANMIŞ İBRETLER ?

 

Topal Molla Kimdir?

 

1920 Yılında Topal Molla lakabıyla tanınan bir zat, Afganistan’da tekke kurmuş. Topal Mollanın müritleri 3 yıl içinde 200 bine ulaşmış.

 

Müritlerin sayısı 1925’te 300 bini aşan Topal Molla, krala karşı ayaklanma başlatmış.

 

Bir yıl boyunca Afganistan‘da kan gövdeyi götürmüş. O yıllarda Afgan kralı olan Emanullah Han, ülkesini terk etmek zorunda kalmış.

 

Emanullah Han, ülkesinden ayrılırken Afgan sınırına geldiğinde yanına bir adam sokulmuş ve çok güzel konuştuğu Urduca’sıyla sormuş:

-Beni tanıdın mı? Ben meşhur Topal Mollayım. Afganistan’daki görevimi bitti, İngiltere’ye dönüyorum.”

 

-Seni tanıdım !” demiş kral

-Ben senin İngiliz casusu olduğunu biliyordum. Fakat halkıma o kadar çok tesir etmiştin ki, senin casus olduğuna onları bir türlü ikna edemedim ve inandıramadım.

 

Sarıklı ve sakallı Topal Molla, sakalını kesmiş, sarığını atmış, başına silindir şapkasını oturtmuş ve İngiltere yoluna koyulmuş.

 

Ülkemizde de her zaman Topal Molla’lar olmuştur ve her daim de faaliyettedirler. Kimisi politikacı, kimisi din adamı, kimisi de ilim adamı olarak kendisini tanıtır ve toplumu o göreviyle zehirleyerek birlik ve beraberliği bozarlar.

Her şeyin bir fitneden ibaret olduğunu ve aslında O’nun zehirli biri, yani bir hain olduğunu anlatırsın ama ya anlayan çıkmaz, ya kimse anlamak istemezler ve uyarıları yapanlar, ya anlaşılmazlar ya da hain ilan edilirler. Sonuçta salt doğruları söylediğin için yalnız kalırsın ve bir etkinliğin söz konusu bile olamaz.

 

Unutmayın ki, görevini yerine getirmiş olmanın verdiği huzurlu, onurlu ve mutlu bir yalnızlık, aldatılmaktan ve gerçek bir hain olmaktan her zaman daha değerlidir.

 

Düşünmek, sorgulamak, eleştirmek ve bunların sonucunda hainlere biat etmemek, çok önem arz etmektedir.

 

Çünkü Topal Molla’lar, sorgulayıp eleştiren beyinlere üşüşemez. İslam'ı anlayanı, bileni tuzağa düşüremezler. Tanrıya kul olan kula kul olmaz. Şeytanın tuzağına düşmez. Sonuç olarak İngiliz ajanına sözde İslami (!) darbe yaptırıldı. Tarih, ders almayanlar için tekerrürden ibarettir.

 

ANNELERİN DEĞERİ ÖLÇÜLEMEZ !

 

Ahtapotun anneliği hiçbir canlının anneliğine benzemez.

Dişi Ahtapot çiftleşmeden sonra bir oyuk bularak oraya yerleşir.

Yumurtlamaya başlar ve yumurtlama işlemi bittikten sonra kuluçkaya yatar.

Yumurtalarını yuvanın tavanına çengelle asar gibi dizer.

Yumurtalara devamlı su pompalayarak onların temiz kalmalarını sağlar.

Her ne pahasına olursa olsun yuvasını terk etmez.

Yavrular yumurtadan çıkmadan açlığa dayanamazsa birkaç kolunu yer ve bu şekilde tüm yavrular yumurtadan çıkıncaya kadar hayatta kalır ve yumurtaları korur...

Ancak uzun süren kuluçka dönemi onu aç ve bitkin bırakır, tüm yavrular yumurtadan çıkınca o da yuvasında can verir.

Hayata yeni başlayan yavrular için anne ahtapotun cansız vücudu yaşama tutunmaları için iyi bir besin kaynağı olur.

Bu yüzdendir ki hiçbir dişi ahtapot yavrularının büyüdüğünü göremez...

 

ACI AMA GERÇEK !

 

Önce tohum sattılar, bu tohum böcekleri çekti. Böceklerden kurtulmak için “Al şu ilacı sık” dediler, ilaçlı bitkileri yiyen insanlar hasta oldu; Hastalanan insanları iyileştirmek için de “Al şu aşıyı ol” dediler!

Üstelik tüm bunları yapan hep aynı şirketti. (Oktay Sinanoğlu)

 

MAZİDE KALAN GÜZELLİKLER

 

Eskiden minderde otururduk,

Gönlümüz alçaktı sanki,

Aile fertleri bir aradaydı,

Aynı kaptan yemek yerdik,

Aynı tastan suyumuzu içerdik,

Sevgi saygı edep vardı,

Ağzımızın tadı yerindeydi,

Minderlerden koltuğa bir çıktık

Çıkmaz olaydık !

Gönlümüz alçak değil artık,

Aile düzenimiz bozuldu,

Eski sıcaklık kalmadı sanki,

En önemlisi de sahte olduk

Artık ayrı kaplarda yiyoruz,

Ayrı taslarda su içiyoruz,

Büyüğümüzü tanımıyor,

Ayrı telden çalıyoruz,

Aynı evin içinde yaşayan,

Ayrı bireyler olduk.

Yozlaştık, çürüdük,

Yabancılaştık gayriiiii…

 

EMİR BÜYÜK YERDEN

 

Ey Türk titre ve kendine dön! Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe senin ilini ve töreni kim bozabilir?

………..

 

Bu gün 10 Aralık İnsan Hakları Günü. Ancak ne haklar, he de hal edilen nimetlerde adil paylaşımın olmadığı bir dünyadayız.

 

Adaletle, insanca yaşamın hüküm sürdüğü bir dünya da yaşamaya olan inancımız tamdır. Umudumuz diridir. Bu zor günlerin ardından huzurlu günler gelecek muhakkak. Sağ kalın, sağlıcakla kalın, Ülküsüz kalmayın

Bu yazı toplam 5622 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum