Dursun BERKOK

Dursun BERKOK

Yazarın Tüm Yazıları >

AKP’liler Erdoğan’ı niye alkışlamıyorlar!

A+A-

 

Alkış –çepik – eller havaya devri bitti mi?

 

Konuşmasının her paragrafı biter bitmez, Külliye’nin kadrolu alkışçılarının, slogancılar korosunun alkışlarına, sloganlarına alışkın…

 

Alkışlanmasını istediği zaman, ses tonuyla, hafifçe o ‘slogancılar’ tribününe bir göz atması yeterdi… O hâl, ‘ver coşkuyu…’, demekti… Salon yıkılırdı…

 

‘Seninle gurur duyuyoruz’, demezlerdi, slogana biz muhalifleri de dâhil ederler; “Türkiye seninle gurur duyuyor”, sloganını atmaya başlarlardı…

 

Kurguydu… Ortaoyununun bir parçası gibiydi. Konuşmaya devam etmek istediğinde, sanki o slogancılar kendisinden habersiz o sloganları atıyorlarmış da, onları zor durduruyormuş gibi davranır, “Ben de sizinle gurur duyuyorum”, derdi. Bu; ‘tamam yeter’, demekti. Konuşmada yeni paragrafın sonuna kadar susarlardı…

 

Oradaki her konuşmada durum değişmezdi… Bu kadrolu slogancılar korosu, Anıtkabir törenlerine katılım mecbur olduğunda, Anıtkabir’e de taşınır, onlara, orada da Cumhurbaşkanına, Reislerine, tempo tutturularak, tezahürat yaptırılırdı…

 

N’olduysa, AKP’nin Isparta, Burdur, Gümüşhane, Kastamonu ve Sinop 7. olağan il kongrelerinde oldu… Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongrelere Vahdettin Köşkü'nden canlı bağlantıyla katılması durumu fiyaskoya döndürdü... Takke düştü kel göründü.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını yapıyor, hitabet sanatının bütün inceliklerini kullanıyor, tonlamalar, jest ve mimikler yapılıyor, ancak kadrolu tezahüratçılar korosu kongre yapılan illere gönderilemediğinden, Isparta’dan, Burdur’dan, Gümüşhane’den, Kastamonu’dan ve Sinop’tan alkış sesi gelmiyordu! Unutmuştu Külliye’deki tezahüratların inceden inceye hesaplanarak yaptırıldığını…

 

Şaşırdı.

Bu slogansızlık da neydi ki!

Hele alkışsızlık!

Dayanamadı; “Eskiden Gümüşhane’nin, Burdur’un, Isparta’nın salonları sürekli olarak alkışlarla inlerdi. Dolayısıyla bunu her an görmek, yaşamak arzusu içerisindeyiz”, dedi…

Yani ‘Neden beni alkışlamıyorsunuz? Beni durmadan alkışlayın’, dedi…

 

Hazin son! Popülaritenin bitme noktası…

Hep böyle olur. Önce alkışlar duyulmaz olur, sonra dinleyici kalabalıkları dağılır. İlgi biter, sıfırlanır. Algı operasyonlarıyla elde edilen popülerlik sabun köpüğü gibidir… Kabarır, taşar, coşku yere göğe sığmaz. Sonra gerçekler ortaya çıktıkça söner… Kaybolur…

 

Erdoğan da o popülerliğinin bitme noktasında. Ne yapsa, hangi algı operasyonunu devreye soksa sonuç fiyasko oluyor. Gündemi belirleyemez oldu…

 

Kendisinin alkış alamaması gündem oldu.

Alkışlanmayınca, “Beni alkışlayın”, diyor… Kendisine alkış istemek! Hazin son!

Bu yazı toplam 23365 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum