Ah Şu Hayallerim!
Her ülkücünün hayallerinin sonu Turan’a çıkar kendimden bilirim.
Beş bin yıldır her Türk Ülkücüsü hayallerinin başköşesine oturtur Turan’ı.
Turan varsa Ülkücünün hedefinde, umutsuzluk, meyus olma yazmaz onun defterinde.
İyi de bu hal ne? Sorusu hafif isyankârca soruluyorsa içten içe!
Tarihin karanlık dehlizlerine girip, kısa bir yolculuktan sonra, atlatılan badirelere, fetret devrine bir göz atmak gerekir. Polatlı’ya kadar gelmiş işgalci palikaryalar, bunlardan daha mı az şirretlerdi? Bu hal, o vaziyetlerden daha mı kötü! Sanmam!
İçimizde besleyip büyüttüklerimizin gücümüze güç katmalarını beklerken, onların bir kısmının habisleşen urlara dönüşmesi, korkutmamalı tedbire yöneltmeli. Neşteri ele alıp, habis uru vücuttan temizlemeli. Arındırmalı. Cerrah da var, neşter de!
Bu Turan ruhu değil miydi Çinlilere o duvarı ördüren?
Turan’ın şahikasına ulaşma yolunda, kurduğumuz devletlerin, imparatorlukların minyatürüne erişebilmek için binyıldan buyana aşerenler halen yutkunup duruyorlar.
Hayallerimize ulaşabilmenin yolunu aklımızla açmak zamanındayız.
Ayakbağı olanları elbette bertaraf etme gücümüz var.
Yeter ki hayallerimize doğru yola çıkmak için yekinelim…
Unutmayalım ki, Turan’ın merkezi bizim olduğumuz yerdir.
Turan’ın sınırlarını da, hayallerimizin genişliği, büyüklüğü belirler.
Bu gün, bu yolda atılacak ilk adım 7 Haziran Seçimleridir.
Hadi şu seçimi alalım… Gerisi kolay…
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.