Evlatlarımıza her şeyin daha iyisini yaşatabilmek için anne ve babalar olarak çalışmaktayız. Çalışırken evlatlarımızın hem can güvenliğini sağlamak, hem de yaşıtları ile sağlıklı ortamlarda eğitim alarak büyümelerini sağlamak için, özel kreş ve devlet okulu ortamlarını tercih etmekteyiz. Evde bakıcı fikri, yaşanan acı olaylar nedeniyle ebeveynleri haklı olarak kreşlere yönlendirmekte. Özellikle büyük şehirlerde sayısız özel kreş ve çocuk bakım evleri bulunmakta ve her yıl bunlara yenileri eklenmektedir. Acı bir olay yaşayıncaya kadar, bu kurumların denetim zayıflığı olabileceği aklımızdan geçmez, haliyle sorgusu da yapılmaz.

Yaşanan acı olayda resmi kurumlar başta olmak üzere hepimiz ayaklanır, olması gerekenleri sıralar kendimizce vicdanlarımızı rahatlatırız. Fakat olması gerekeni vatandaşlar ve devlet kurumları olarak bir türlü yapamayız, beki de yapmayız. Evlat bu dünyadaki en kıymetli varlık ve en kıymetli emanet.  Vicdanlarını cüzdanlarına terk etmiş ve insani duygulardan uzaklaşmış insanların varlığı, yaşanabilecek acı olayların devamlılığını getirecektir. Bu insanlar ne evlat bilir, nede emanet. Ülke olarak birçok açığımız mevcut. Resmi kurumlar gerekli özen ve ciddiyette çalışmamaktadır. Kurumlara belli aralıklarla yapılması gererken denetlemeler belli ki anlamından ve amacından çok uzak gerçekleştirilmektedir. Bu takibi sağlayan kurum yetkilileri denetleme yapacakları ortamlara, ani baskınlar gerçekleştirmeli ve denetlemeyi iş yerinin veya okulun her yerinde yapmalıdır. İdari odalarda çaylı kahveli, sazlı sözlü lakayit olarak gerçekleşen sözüm ona denetlemeler yaşanan acı olayların ana sebebidir.

-Vatandaş olarak kaçımız gittiğimiz okullara veya servislere denetleme raporlarını sorarız veya bu takibi biz veliler mi yapmalıyız?

-Devlet kurumlarına güvenmenin faturasını üç yaşında serviste unutularak havasızlıktan can veren Alperen’ler mi ödemelidir?

-Özel kreşlerde çalışan kişilerin ve servis araçlarının barındırması gereken kriterler yok mudur?

-Nasıl bir boşluk var ki kaçak kreşler, kaçak servisler her gün artış göstermektedir?

-Veliler olarak dikkatimizi çeken sıkıntılı durumları nasıl göz ardı edebiliriz?

Sorgulamaktan korktuğumuz sürece, korkulan her şey başımıza gelecektir. Gözü kapalı güvenmekten artık vazgeçmeliyiz. İyisi ve kötüsüyle bir insandan her şey beklenebilir. İnsan denilen mahlûk nefsinin kurbanı olursa, kazanca giden yolda, belli ki can da alabilir. Ama ülke yöneticilerinden beklenen her daim en doğru olandır. Çünkü havasızlıktan can veren üç yaşındaki Alperen ‘ de dâhil tüm vatandaşların vebali yöneticilerimizin omuzlarındadır. Böylesi acı olayların olmamasını en kalbi duygularımla diliyorum. En çokta; biraz daha insan olabilmeyi, biraz daha doğru yönetilmeyi, biraz daha güvenebilmeyi ve kravatlı takımlı cahillerin ellerini bu ülkeden çekmesini diliyorum. Acılı ailemize Allah sabırlar versin, küçük Alperen’in mekânı cennet olsun.