Kıssadan Hisse...

Kıssadan Hisse...

Kıssadan Hisse...

A+A-

Kendi halinde bir tüccardı. Bir gün kumaşları gemiye yükledi. Endonezya’ya gitti, oraya yerleşti. İşini orada devam ettirdi. Kumaşları kaliteliydi. Tam da halkın aradığı cinstendi. Kendisi de kanaat sahibi bir insandı. Kazancı az olsun, temiz olsun düşüncesindeydi.

Bir gün iş yerine geç geldi. Elemanı iyi bir kâr elde etmişti sattığı mallardan. Merak edip sordu:

 

– Hangi kumaştan sattın?

– Şu kumaştan efendim.

– Metresini kaça verdin?

– 10 akçeye.

 

– Nasıl olur?

diye hayret etti,

– 5 akçelik kumaşı 10 akçeye nasıl satarsın?

Bize hakkı geçmiş adamcağızın, görsen tanır mısın onu?

 

Elemanı gitti, müşteriyi buldu, getirdi. Dükkan sahibi müşteriyi karşısında görür görmez, helâllik istedi ve fazla parayı müşteriye uzattı. Müşteri şaşırmıştı.

Böyle bir durumla ilk defa karşılaşıyordu.

 

– Ne demekti;

"HAKKINI HELAL ET"?

 

Olay kısa sürede dilden dile dolaştı. Çok geçmeden kralın kulağına kadar vardı. Sonunda kral kumaş tüccarını saraya çağırdı.

 

Kral sordu:

– Sizin yaptınız.bu.davranışı daha önce biz ne duyduk, ne de gördük. Bunun aslı nedir?

 

– Ben, bir Müslüman’ım dedi tüccar. İslâm dini böyle emreder. Müşterinin bana hakkı geçmişti. Dolayısıyla kazancıma haram girmişti. Ben sadece bir yanlışı düzelttim.

 

Kral;

– İslâm nedir, Müslümanlık nedir? gibi peş peşe sorular sordu. Birer birer sorularını cevapladı. Kral ilk defa duyuyordu böyle bir dinin varlığını. Fazla zaman geçirmeden İslâm’ı kabul etti. Daha sonra kısa süre içinde de halk Müslüman oldu.

 

250 milyonluk nüfusa sahip olan bugünkü Endonezya’nın Müslümanlığı kabul etmesindeki sır sadece 5 akçelik kumaştı.

 

Yapılan tek şey vardı sadece: İnandığı gibi yaşamak, sahip olduğu güzellikleri çevresiyle paylaşmaktı.

 

Peygamber efendimiz Hz. Muhammedin (s a v) müjdesi herkese açık:

 

“Doğru ve güvenilir tüccar, kıyamet gününde peygamberler, sıddıklar (doğrular) ve şehitlerle beraberdir.”

 

Yani, asıl etkili olan; söz dili değil, hal diliydi. Konuşmaktan çok yaşamaktı. Anlatmaktan ziyade davranış dilinin devreye girmesiydi.

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.