Kasapoğlu: Öngörülebilir Bir Ekonomi İstiyoruz
Türkiye Bankalar Birliği’nin Yönetim Kurulu üyesi olan bankaların genel müdürlerinin katıldığı istişare toplantısı Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.
Toplantıya Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Denizli Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Selim Kasapoğlu, Denizli Ticaret Odası Başkanı Uğur Erdoğan, Denizli Ticaret Borsası Başkanı İbrahim Tefenlili, Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Alparslan Çakar ve TBB Yönetim Kurulu Üyeleri, Denizli OSB Başkan Vekili Derya Baltalı, Çardak OSB Başkanı Denizli Sanayi Odası Başkan Yardımcısı İ. Okan Konyalıoğlu, DENİB Başkan Yardımcısı Sedat Erikoğlu, Odaların Meclis Başkanları, Yönetim ve Meclis Üyeleri, iş insanları, sanayiciler, bankaların yöneticileri, firmaların finans müdürleri katıldı.
Sağlık mazereti nedeniyle toplantıya katılamayan Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci’nin yerine toplantının açılış konuşmasında söz alan, Denizli Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Selim Kasapoğlu, Türkiye Bankalar Birliği’nin Yönetim Kurulu üyelerine, böyle bir organizasyonu Denizli’de yaptıkları için teşekkür ederek, reel sektörün bankacılık sektöründen beklentilerini ifade etti.
Finans sektörünün güçlü aktörleri ile sanayi ve ihracatın güçlü aktörlerinin bir araya geldiği bu toplantının ülke ekonomimize hayırlar getirmesini diliyorum diyen Kasapoğlu sözlerine şöyle devam etti: Bu salonda bulunan herkesin bildiği üzere, zor ve alışılmadık bir dönemden geçiyoruz. Pandemi sonrası uluslararası alanda yaşanan gelişmeler, hammadde ve lojistik krizleri, hemen yanı başımızda başlayan savaş ve bunun sonucu olarak ortaya çıkan enerji savaşları, bizleri öngörülmesi çok zor olan bir dönemin içerisine soktu.” dedi.
Sıkıntılarımızı Bizim Kadar İyi Biliyorsunuz
Finans sektörünün, sanayicilerin en büyük destekçisi olduğunu ifade eden Kasapoğlu, “Yaşadığımız sıkıntıları bizim kadar iyi biliyorsunuz ancak bugün yine de birkaç konunun altını çizmek istiyorum. Hepinizin bildiği gibi Denizli, 10 Milyar Dolarlık dış ticaret hacmi, 200 bini aşan istihdamı, sanayi, ticaret, tarım ve turizmi içeren farklı alanlardaki üretimi ile ülke ekonomisine her alanda katkı sağlayan bir şehir. Ancak biz iş insanları şu anda bu hacmi korumakta zorlanıyoruz. Bildiğiniz gibi ülkemizde ihracat, ithalata bağlı olarak ilerliyor. Hammaddeyi çoğunlukla ithal ediyor, işliyor ve sonrasında ihraç ediyoruz. Öncelikle ihracat gelirlerimizin %40’ını Merkez Bankası’na satma zorunluluğu bizim gibi hammaddesini yabancı para cinsinden alan sanayiciler için zorlayıcı bir durum yaratmıştır. Ne yazık ki bizler Merkez Bankası’na satmak zorunda kaldığımız bu dövizleri, hammadde almak için tekrar piyasadan almak zorunda kalıyoruz. Bu noktada alım-satım farkları, sanayicinin hanesine negatif yansıyor. Diğer taraftan Merkez Bankası’nın bankalara ihracat şirketlerini desteklemek için verdiği reeskont kredileri, neredeyse üçte birine düşmüş durumda. Bu hafta gündeme gelen yeni reeskont kredilerin şartları ise ihracatçıyı daha da zorlayacak görünüyor. Eğer büyümeyi ihracatla sağlayacaksak, bugüne kadar olduğu gibi ihracatçıya bu reeskont kredilerinin arttırılarak ve de kolaylaştırılarak verilmesi gerekmektedir. Ülke olarak döviz ihtiyacımızın arttığı şu dönemde, döviz kaynaklarının büyük kısmının ihracatçı üzerinden sağlandığı unutulmamalıdır.” dedi.
Denizli Halkı ve Sanayicisi Borcuna Sadık Bir Kenttir
Sürekli artan enerji maliyetleri, hammadde maliyetleri ve lojistik maliyetleri, müşteriye yansıtamadıkça sanayiciyi zorladığına vurgu yapan Kasapoğlu, “Bu durum bizlerin karlılığını azaltıyor. Sizler de biliyorsunuz ki, biz bankacılık sektörünün sağladığı kaynaklar ile işimizi sürdürüyoruz ve bu kaynaklar ile yatırımlarımızı yapıp geleceğimizi planlıyoruz. Sizlerin de elinde olmayan sebeplerle, artık bu kaynaklara erişmenin maliyetleri de yükseldi ve biz sanayiciler artık neredeyse faiz ödemek için çalışır duruma geldik. İşletme sermayesi ihtiyacımız her geçen gün arttırıyor. Örnek vermek gerekirse, sabit kapasite ile üretim yapmaya devam eden bir tekstil işletmesinin sermaye ihtiyacı pamuk fiyatına ve kura bağlı olarak bir yıl içinde TL bazında 5 kat artmıştır. Şirketlerin varlık değerlerinin de arttığı bu ortamda kredi limitlerinin de hızlı bir şekilde revize edilmesi sanayici için büyük önem taşımaktadır. Denizli’nin Türkiye kredi hacmindeki payı 2019’dan bugüne yüzde 1,8’den 1,6ya gerilemiştir. İhracatçı bir kentin finans piyasasından daha fazla kaynak kullanabilmesini ümit ediyoruz. Takipteki alacak oranımız da yine aynı dönem için 4,1’den 1,3 e gerilemiştir. Denizli halkı ve sanayicisi ile her zaman belirttiğimiz gibi borcuna sadık bir kenttir.” diye konuştu.
Kasapoğlu, “Biz üretmeye devam ederek ve her seferinde üretimini bir adım öteye taşıyarak güzel işler başarmaya devam edeceğimize inanıyoruz. Umudumuzu kaybetmedik kaybetmiyoruz ama öngörülebilir bir ekonomide yatırımı, üretimi, ihracatı artırmak istiyoruz. Bunu, siz iş ortaklarımızla beraber yapacağımıza ve beraber büyüyeceğimize inancımız tamdır.” dedi.
Konuşmaların ardından, toplantı soru cevap kısmıyla tamamlandı.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.