Arslan Vali ve kaymakamların yeni yönetmelik ile tamamıyla partili Cumhurbaşkanının emri altına almış olan düzenlemeye karşı çıktığını,  bunun adının, 81 şehre ve 921 ilçeye partili kayyum atanmasının bir projesi olduğunu, Valiyi ve kaymakamı emir eri sayanların şehirde ve ilçede devleti vatandaşın gözünde küçük düşürüp, görevini yapamayan etkisiz ve yetkisiz duruma getireceğini, nöyle bir  yapı ve uygulamanın, devleti itibarsızlaştırmaya, kargaşaya ve kaosa sürükleyeceği göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtti.

Kazım Arslan seçimin ardından çıkarılmış olan 703 sayılı KHK’yla 2 Temmuz 2018 tarihinde İl İdaresi Kanununun değiştirildiğini,  burada vali ile alakalı tüm yetkilerin cumhurbaşkanının tek adamlığına teslim edildiğini,  yeni yönetmeliğin, 16 Nisan’da karşı çıktıkları yeni devlet düzenini il ve ilçe yönetimi seviyesinde özetlediğini dile getirdi.

Doğrudan Bağlıyor

Bu yeni yapının, valileri ve kaymakamları yeni kararname ile doğrudan partili cumhurbaşkanına bağladığını vurgulayan Kazım Arslan, bu şekilde devletin valisi ve kaymakamı olmak yerine, Saray’ın ve partili cumhurbaşkanının emrine sokulduğunu, bu sistemde bakanların gerçekte cumhurbaşkanı istemedikçe hiçbir hareket alanının kalmadığını,  medyada umut dağıtan İçişleri, Milli Eğitim, Çalışma ve Sanayi Bakanlarının sözlerinin, yeni sistem vaatlerini 2 dakikada çöpe atabilecek, hükümsüz bırakacak tek ses olduğunu onun da Partili Cumhurbaşkanı olduğunu sözlerine ekledi.