Kadınlar Sadece 8 Mart’ta mı Hatırlanmalılar?
İslam kadına hayat verirken, “medeniyet” sadece bir gün vermiş çok mu?
Oysa bizim için 365 gün kadınlar günüdür. Hiç kimse kusurumuza bakmasın! Düşen kadının elinden tutacağı yerine, düşen kadına sahip çıkacağı yerde: Genelev ve çalışanlarına ‘ruhsat’ vererek bu düşüşe de ruhsat verenler, az maaşla kadını köle gibi çalıştıranlar ve kadını üzerinden kazanç elde edilen obje olarak görenler, kadına yapılan şiddeti önleyemeyeceği gibi kadın haklarını da veremezler... Ey kadın hakları savunucuları bize kadın haklarından bahsetmeyin.Süslü ve cilâlı sözlerle kadını vahşî Kapitalizm’in kölesi, sömürü çarkının kurbanı yapmak kadın hak ve özgürlüğü olamaz. Kadın hakkı ve özgürlük diye diye, kadının hak ve özgürlükleri elinden alındı. Bu bağlamda Hz. İsa’yı cansiperane koruyan Meryem’in, tüm servetini Hz. Muhammed’in yolunda harcayan Hatice’nin ve bizleri doğuran annelerimizin de birer kadın olduğunu, sözlü ve psikolojik şiddet ve baskı başta olmak üzere kadına yapılan tüm şiddet şekillerine karşı olmamız gerektiğini hatırlatıyoruz.
Gerçek şu ki: Kadın, gerçek yerini İslâm’da bulmuştur. Asrı Saadet’te annelik, aile kurma, çocuk sahibi olma hakkını ideal anlamda kullanmıştır. İş hayatında ise ilim öğrenme, doktor, hemşire, eğitimcilik, güzel sanatlar gibi dalların kadının yapısına uygun olduğunu düşünüyoruz. Kadınlarımız bu toplumun yapı taşıdır. Nitekim şer odaklarının kadınlara verdiği zarar ve ziyanı, ne Kureyşliler ne Romalılar ne de Persliler vermiştir. Namus kavramının kadınlar için gericiliği çağrıştırdığı propagandasını yayan bazı kesimler, kadını tozpembe hayallerle kandırıp huzurdan, inançtan uzak bir maddiyat canavarı haline dönüştürmüştür.
Denizli Gönüllü Gençlik Hareketi olarak diyoruz ki Müslüman kadınlar için kadınlar günü denen 8 Mart’ın pek bir geçerliliği yoktur. Onlar için 1 gün kadınlar günü olsa bile, 364 gün zulümler günü oluyor. Savaş, açlık, yokluk, ölümler, tecavüzler. Ebu Gureyb’te Amerikan askerlerinin Müslüman kadınlara tecavüz ve işkenceleriyle yüzleşen İslâm ümmeti için aynı acı, Suriye’de, Doğu Türkistanda, Arakan’da Budistler ile devam ediyor. Dünyanın birçok yerinde toprakları işgal altında olan Müslümanların kadınları kendilerine reva görülen işkenceler ve tecavüzler ile boğuşurken, bu ülkelerdeki sözde Müslüman yöneticiler zalimin her çeşidiyle uzlaşma masasına oturuyorlar. Böylece ümmetin bu sahipsiz analarına, bacılarına bir hançerde onlar saplıyorlar. Oysa kadınlarımız bizlere Allah'ın emanetidir. Bizler kadınlarımıza sahip çıkacağız. Biz bu vatan topraklarını annelerimizle kurtardık. Denizli Gönüllü Gençlik Hareketi olarak 8 Martta Kadınlarımıza çınar meydanında Karanfil dağıtıp kadına gerçek değerin islamın verdiğini anlatacağız. Tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar gününü kutluyorum.
Ekrem ÇETİN Denizli Gönüllü Gençlik Hareketi Başkanı
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.