IĞDIR’IN DÜNÜ BUGÜNÜ

IĞDIR’IN DÜNÜ BUGÜNÜ

Iğdır ili 92 yıl işgalden sonra 14 Kasım 1920 yılında anavatan topraklarına katıldı.

A+A-

Rusların 1908 yılı nüfus sayımına Iğdır’da 243 yerleşim yerinde 120.641 kişi yaşıyordu. Nüfusun en az % 73’ü Türk ve Müslümandı. Bu da yaklaşık 88-90 bin Türk ve Müslüman nüfus demektir.

Kazım Karabekir Paşa 18 Mayıs 1920 yılında Iğdır’a geldiğinde Iğdır’da 400 kerpiç ev toprak damlı evin olduğunu belirtmektedir. Iğdır işgalden sonra Nahiye merkezi olarak Doğubeyazıt vilayetine bağlandı. Türkiye’de Cumhuriyetinde ilk ve ayrıntılar nüfusu sayımı 1927 yılında yapıldı. Tuzluca ilçesi merkez nüfusu 1.114 kişi olup 9.413 kişi de kırsalda yaşıyordu. Tuzluca ilçesinde toplamda 10.527 kişi ikamet ediyordu. Iğdır merkez nüfusu 3.716 kişi yaşarken kırsaldaki nüfus 21.493 kişi idi. Toplam nüfus 25.209 kişi olup bu nüfusun % 53’nün dili Türkçe, % 47’isinin dili de Kürtçeydi. Iğdır ve Tuzluca ilçelerinin toplam nüfusu 25.736 kişiydi.

 

Iğdır 1917-1920 yılları arasında yaklaşık 85 bin nüfusunu kayıp etmişti. Başta şehir merkezi olmak üzere bütün köyler yakılıp yıkılmış, yağmalanmıştı. Ermeni güçleri ve Çeteleri büyük soykırım yapmıştı. Iğdır’ın 21 yerleşim yerinde toplu soykırım yapılmıştı. Iğdır insanı o zor günlerde “Kaç Ha Kaç” ile gaçgın olmuş topraklarını ve yurdunu geride bırakarak Güney Azerbaycan ve Osmanlı topraklarına sığınmıştır. Yaşanan o zor yıllarda salgın hastalık, açlık, eşkiya ve çete baskınları, doğal şarlar sebiyle sivil kayıp büyük olmuştur.

 

Iğdır’ın işgalden kurtarılıp sınırların belirlenmesiyle “Kaç Ha Kaç” ile gidenler dönmeye başlamıştır. Iğdır’a çevre il ve ilçelerden, Güney Azerbaycan ve İravan tarafından göçerler de gelip yerleşmeye başlamıştır. Iğdır kapalı bir havzada yer alması, büyük şehir ve pazarlara uzak olması, sulama sıkıntısı, Aras nehrinin sık sık taşıp tarım alanlarına zarar vermesi, Iğdır’da yaşayan 4 halktan Ermeni ve Ezidilerin Ermenistan’a geçmeleri, yaşanan olaylarda büyük nüfus kayıbı yaşaması, 1926-1930 Ağrı İsyanı ve Ağrı Dağının askeri yasak bölge ilan edilmesi, 12 Eylül sağ- sol kardeş kavgası,  PKK terörü Iğdır’da gelişmeyi yavaşlatmış, yurt içi ve yurt dışına göçü hızlandırmıştır.

 

Iğdır 1934 yılında Kars iline bağlandı.1920-1939 yıllarında Alican sınır kapısı açıldı. Sovyetler Birliği ile karşılıklı ticaret yapıldı. Iğdır’da yaşanan sınır ticareti ile gelişmeler başladı. II.Dünya savaşı Sovyetler Birliğinin Türkiye’den toprak talebi ile Alican sınır kapısı kapatıldı. Üç devlete sınır olan çok önemli stratejik ve coğrafi konumu yüzünden Iğdır’a ayrı bir önem verilmeye başlandı. Iğdır’a Milli Şef Hüsnü Bingöl atandı. 1932-1955 yılları Hüsnü Beyin Iğdır’da etkili olduğu yıllardı. Hüsnü Bingöl 1955 yolunda vefat etti Iğdır’a defnedildi. Ruhu şad mekanı cennet olsun.

 

     Iğdır 1920-1992 yılın kadar 3 devlete sınır, sınırları kapalı, yeşillikler içinde, herkesin bir birini tanıdığı, selamlaştığı, tek ve iki katlı müstakil evleri olan, bahçelerinde meyve ağaçlarının olduğu, evlerin önünden sulama arklarının geçtiği, çok iyi mahalle ve komşuluk ilişkilerinin olduğu, Ağrı Dağının gölgesinde şirin, güzel bir Anadolu kasabasıydı.

 

      1960 yılında Başköy nahiyesi Aralık adı ile ilçe oldu. 1992 yılında Iğdır ilçesi Kars ilinden ayrılıp İl merkezi, Karakoyunlu beldesi de ilçe merkezi oldu. Aynı yıl Nahçivan Dil Ucu sınır kapısı açıldı. Yaşanan bu değişimler Iğdır’da büyük değişimlere sebep oldu. Iğdır ili nüfusu: 209.738'dur. Bu nüfusun %65,66'si şehirlerde yaşamaktadır (2023 sonu). İlin yüzölçümü 3.664 km2'dir. İlde  km2'ye 57 kişi düşmektedir. (Bu sayı merkez ilçede 121’dır.)

İlde yıllık nüfus % 2,93 oranında artmıştır. Nüfusu en çok artan ilçe: Merkez ilçe (% 4,22). Nüfusu en çok azalan ilçe: Karakoyunlu 06 Şubat 2024 TÜİK  verilerine göre merkez ilçeyle beraber 4 İlçe, 7 belediye, bu belediyelerde 36 mahalle ve ayrıca 162 köy vardır.

 

     Iğdır’ın il olması, sınır kapısı, hava alanı, Iğdır Üniversitenin  açılmasısıyla Iğdır’ın sadece fiziki yapısı değil nüfus yapısını da değiştirdi. Iğdır 1992 yılında 35 bin nüfuslu küçük bir Anadolu kasabasıydı. Iğdır, Tuzluca, Aralık ilçelerinin toplam nüfusu 142 bin idi. 32 yıl içinde Iğdır merkez nüfusu 85 bin artarak 120 bin oldu. İlin genel nüfusu da 58 bin artarak 210 bin kişiye çıktı. Iğdır merkez nüfusu 1927 nüfus sayımından bu yana 32,5 kat arttı. İl genel nüfusu da 6 katına çıktı. Bütün bu olanlar 97 yıl içinde oldu.

 

      Iğdır göç verdiği gibi dışarıdan da göç aldı. Tek ve iki katlı müstakil evlerin yerini çok katlı binalar yükseldi. Yeşil Iğdır betona ve ranta kurban edildi. Verimli tarım alanları yerleşime açıldı. Iğdır Türkiye ve Avrupa’nın havası en kirli şehri oldu. Iğdır’da sadece fiziki ve nüfus yalısı değil, Iğdır’ın sosyolojik yapısı da değişti. O eski mahalle, iyi dostluk, akrabalık, komşuluk ilişkilerinden eser kalmadı. Iğdır geçmişine, tarihine, kendi öz değerlerine uzak kaldı. O eski tarihin süzgeci ve barzınından süzülüp gelen masalsı Iğdır maalesef mazide kaldı. Ben şahsen o eski Iğdır’ı özlüyorum. Bu Iğdır’da kendimi yabancı hissediyorum. Her şeyin eski güzelliğinde olması dileyi ile tüm dostlara selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Hoşça kalın, dostça kalın.

Rufat Güler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.