Başkan Erdoğan, iş dünyası ve vatandaşların döviz kurundaki dalgalanmanın, geçici ve konjonktürel olduğunu unutmamaları gerektiğini belirtti ve hiçbir dayanağı olmayan dedikodulara itibar edilmemesini, tüm bu yaşananlar ve gelinen sürecin suni olduğuna inandıklarını, bunların, tamamen seçim ortamındaki piyasaların dengesini bozmaya yönelik, iç ve dış kaynaklı teşebbüsler olduğunu, vatandaşların paramıza sahip çıkması ve dövizden TL’ye dönmesi gerektiğini, hem kendilerinin hem de ülkemizin menfaati için bunun şart olduğunu dile getirdi.

Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Erdoğan, Türkiye’nin serbest piyasa ekonomisinin tüm kural ve kurumları ile sağlıklı bir biçimde uygulayan bir ülke olduğuna dikkatleri çekti. Başkan Erdoğan, döviz kurunun yükselişindeki temel faktörün, 2017’de büyümede rekor üstüne rekor kıran Türkiye ekonomisinin kötü durumda olmasının değil, yabancıların, ekonomiyi eskisi gibi rastlantılara bırakmayarak mali disipline bağlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Türkiye siyasetinde istenmemesi olduğunu, ülkenin reel ekonomi, büyüme, ihracat, istihdam ve kapasite kullanım oranlarıyla gelecek beklentileri ile alakalı öncü gösterge olarak değerlendirilen yatırım teşvik başvurularında ismini başarılı ekonomiler arasına yazdırmasının, bazılarını rahatsız ettiğini, Türkiyenin, dünyanın en iddialı teşvik sistemine olan ilgi ile de, ülkeler arasında bu açıdan ilk sıralarda yer aldığını ama ne yazık ki; kur ve faiz oranlarında hak etmediği dalgalanmalarla dövizde sağlıksız fiyatlamaların yaşandığını, bunun neticesinde en doğru hamlenin, en uygun zamanda yapıldığını; gerekirse yine yapılacağını, ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve Başbakan Binali Yıldırım’ın da beyanlarında olduğu gibi, ilgili kurumların reel sektörün başarısının, emeğinin ve alın terinin bu doğrultuda heba edilmemesinin yanında döviz piyasasındaki dengesizliğin kaldırılması için lazım olan olanak ve yetkiye sahip olduğunu, bu önemli sorumluluğu alıp, en doğru hamleyi en uygun zamanda yaptığını ve gerekirse yine yapacağı konusundaki güvenlerinin tam olduğunu dile getirdi.

BAŞKAN ERDOĞAN: “HALKIMIZ, EKONOMİMİZE OPERASYON ÇEKİLMESİNE MÜSAADE ETMEZ!”

Hükümetlerin her daim serbest piyasa ekonomisini esas aldığını da anımsatan Başkan Erdoğan, Hükümetlerin, mali disiplinden ve enflasyon ile mücadeleden ödün verilmeden, sürdürülebilir ve dengeli büyüme hedeflerini yapma yolunda adımlar attığını, ekonomiye operasyon çekmeye niyetli olanların para piyasaları ile oynamaya çalışmasına, halkın izin vermeyeceğini, milletin, 15 Temmuz’da sokakta verdiği yanıtı, bu defa da ekonomide vereceğini, Konjonktür olarak seçim faaliyetlerinin en yüksek olduğu dönemde karşılaşılan döviz kurlarındaki aşırı yükselişin önemli bölümünün, uluslararası piyasalarda görülen dalgalanmadan kaynaklandığını, Türkiyenin ekonomisine özgün yüksek enflasyon ve yüksek cari açık gibi bazı risklere ilaveten, seçimler dolayısı ile beklentiye girilmesinin, gereksiz telaşa sebep olduğunu, Türkiye ekonomisinin, bu dalgalanmaları atlatacak altyapı ve birikime sahip olduğunu belirtti ve Türkiye’nin bölgedeki en yüksek üretim potansiyeline erişen ülke olduğunu, firmaların, bu dalgalanmadan güçlü bir şekilde çıkacaklarına inandıklarını, ülke ekonomisinin dayandığı kurallar ve kurumlara güvendikleri takdirde, son günlerde karşılaşılan kur ataklarının çok kısa zamanda ortadan kalkacağından emin olduklarını belirtti.