Toplumda böyle yşikayetlere sahip tanı almamış pek çok hastanın olduğuna dikkatleri çeken Denizli Devlet Hastanesi Nöroloji Uz. Dr. Burcu Selbest Demirtaş parkinson hastalığı ile hareketin kontrollü, uyumlu ve akıcı şekilde yapılmasından sorumlu olan hücrelerin kaybı ile ortaya çıktığını dile getirdi. Bu sorunun altında bir sebep olmaksızın gelişebileceği gibi, genetik bir yatkınlık nedeni ile de meydana geleceği söyledi. 55-60 yaşlarından sonra Parkinson hastalığının görülmeye başlandığını, genetik durumlarda 40’lı yaşlardan sonra da hastalığın görülebileceğini belirten Demirtaş, ileri yaş, kafa travmaları, böcek ve tarım ilaçlarına maruziyet gibi durumların da önemli risk faktörlerinden olduğunu belirtti.

Hastalığın Belirtileri Neler?

Belirtilerin kişiye göre değiştiğini söyleyen Demirtaş; ellerde görülen titremenin, harekete başlamakta zorluk çekmenin, hareketlerde yavaşlamanın, yüzün mimik kaslarının hareketindeki azalmaya bağlı yüz ifadesinde meydana gelen donukluk, kişinin yazmış olduklarının okunamaması, küçük yazmaya başlama, kısık ses ile ve donuk şekilde konuşma, öne doğru eğik durma, adım arasındaki mesafelerin küçülmesi, kollarda bacaklarda katılık, yürüme bozuklukları Parkinson Hastalığında tipik belirtiler. Ama bu tipik belirtiler çıkmadan uzun seneler evvel depresyon, uyku bozukluğu, koku duyusunda azalma, kabızlık vb çok değişik öncü belirtiler ile de ortaya çıkmış olabilir.

Hastalığın Tedavisinde Nasıl Bir Yol İzlemeli?

Erken tanı ile yakınmaların ortadan kalkmasının sağlanabildiğini ve hastalığın ilerlemesinin yavaşlatabildiğini belirten Uz. Dr. Burcu Selbest Demirtaş ilaç kullanımıyla alakalı yan etkiler ortaya çıkmışsa veya hastalık düzelmiyorsa uygun hastalar seçilip cerrahi tedavi için yönlendirme yapıldığını, parkinson Hastalığıyla mücadele etmede fizyoterapi ve egzersizin çok önemli olduğunu belirtti.