Gazalcı 'Yeni Sınav Sistemini' Yazdı...
Gazalcı 'Yeni Sınav Sistemini' Yazdı...
Milli Eğitim Bakanımız Sayın İsmet YILMAZ, TEOG yerine hazırlanan, yeni sınav sistemi ile ilgili son durumu açıkladı.
* Sınavda sadece 8. Sınıf müfredatından soru sorulacak
*Sınav süresi 135 dakika olacak
*3 yanlış cevap bir doğruyu götürecek
* Sınavda çıkacak soru sayısı 60 yerine 90 soru olacak
* Derslere göre soru sayılarının dağılımı; 20 Fen,20 Matematik,20 Türkçe,10 İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük,10 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi,10 Yabancı dil olarak belirlendi
*Sınav sonucuna göre öğrenciler, adreslerine en yakın 5 okul tercihi yapabilecek
*Adreslerine yakın okullara yerleşen öğrenci oranı %90 civarında olacak
*Nitelikli okullara girmek isteyen 8. Sınıf öğrencileri için, MEB merkezi sınav yapacak…
Eğitimde değişim anlayışı, sınavlarda çıkacak soru sayısı ve sınav süresi ile sınırlı tutulduğu sürece, sorunları çözüme ulaştırabilmemiz mümkün değildir. Sürekli sınav sistemi değiştirmek sadece gündemi ve kafaları meşgul etmekten öteye gitmeyecektir. Ülkenin eğitimden beklediği, mesleklere yönelik yapılacak çalışmalardır. Bütün vatandaşları üniversite mezunu yapmak, ülke geleceği adına belli ki çokta olumlu sonuç vermemektedir. Üniversite bitirmiş olmak, sonuçlara bakılınca mesleki donanıma ve bir işe sahip olmak anlamını taşımamaktadır. Meslek hayatına başlayan kişilerin işlerinde yetersiz olması, atanamayan kişilerinde işsizlik nedeni ile ciddi boyutta psikolojik sorun yaşaması acilen çözüm bekleyen sıkıntılarımızın başında gelmektedir. Günden güne ülke geleceğinin körelmesine, meslek kollarındaki yok oluşlara, meziyetsiz, yetersiz ve işsiz insan ordusunun artmasına, sınav şekillerini değiştirerek çözüm getiremeyiz. Öğrencilerin Meziyetleri ve mesleki tercihleri merkeze alınmalı ve özellikle meslek liseleri yeniden hayata döndürülmelidir. Okullar öğrencilerin gününü geçirdiği ve meslek liselerinin, derslerinde başarısız olan öğrencilerin toplanma kampı olmaktan çıkarılmalıdır. Örneğin;
* Eli tornavida tutmamış kişilerin elektrik mühendisi olması
*Eğitim öğretimde görev alacak kişilerin sadece kâğıt üzerinde sınavlara tabi tutulması
* İdareci konumuna getirilen kişilerin liderlik vasıflarına göre değil de, siyasi rotalarına bakılarak seçilmesi
*Yıllarca üniversite okuyan insanların alanlarında uzmanlaştırılmak yerine, sadece diploma sahibi edilmeleri
*Toplumun tamamının diplomalı fakat düşünemeyen üretemeyen insan kitlesi haline getirilmesi
*Hayatının büyük bir bölümünü okul ortamında geçirdikten sonra dahi iş sahibi olamayıp,’Ne iş olsa yaparım ‘ diyen gençlerin mağduriyeti… Hal böyle olunca her kişinin, her meslek koluna atılmasıyla, iş dünyasındaki insan istihdamı, işe alınan kişilerin yeterliliği, üretim ve kalite gibi konularda, düştüğümüz aciz durumu görmemek mümkün değildir. Hep söylendiği gibi ‘ Ağaç yaş iken eğilir’. Evlatlar okul ortamlarında sadece deftere kitaba ve sınavlara bağlı olarak eğitim aldıkları ve iş ortamlarına girmeleri üniversite sonrasına bırakıldığı sürece, tam bir eğitim almış ve tam anlamıyla mesleki yeterlilik sahibi olmuş sayılamazlar.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.