Gazalcı Eğitim Sistemini Yazdı...
Gazalcı Eğitim Sistemini Yazdı...
Yok etmek, ne kolay şey. İnsanların, yıllarını alan düzeni bozmak, üstelik daha iyisini ortaya koymadan. Her yıl, her dönem yeni umutlarla başladığımız eğitim döneminde, eğitim çalışanlarının, veli ve öğrencilerin umudunu kıracak bir değişim yapmak MEB’in bir geleneği haline geldi.
Norm fazlası öğretmenler
Özür durumu mağduru öğretmenler
Birçok branşta atama bekleyen öğretmenler
Öğretmen bekleyen öğrenciler
Sürekli değişen sınav sistemine maruz kalan öğrenciler
Gelecek umudunu günden güne yitiren öğrenciler
Bitmek bilmeyen sınav döngüsü içinde ruhsal sıkıntılar yaşayan öğrenciler
Bu sistemi anlamaya çalışan, evladının geleceği için haklı kaygılar taşıyan sıkıntılı veliler… gibi çözüm bekleyen bir çok sorun mevcut.
Yapılan bir araştırmaya göre matematik, bilim ve okuma alanlarında72 OECD ülkesi arasında Türkiye 50’nci sıradaymış. Bizdeki eğitim sistemine bakınca, bu sonuç çokta şaşırtıcı gelmiyor. Yapılan başka bir araştırma da ise, Türk çocuklarının en mutsuz ve en kaygılı çocuklar olduğu ortaya çıkmış. Hiçbir anne baba evladının mutsuz bir birey olarak yetişmesini istemez. Hiçbir ülke yönetimi de bu duruma sebep olmayı gerektiren uygulamalara girmemeli. Ülkemizden araştırmaya katılan öğrencilerin yarısı hayatından memnun değilmiş. Her 100 çocuktan 15’inde ise psikiyatrik bozuklukla karşılaşılmış. Bu rakamlar, yöneticilerimizin sistem üzerinde sık sık oynayarak, ne denli büyük bir yanlışta olduklarının göstergesidir.
Mutsuz çocuklardan bir gelecek inşa ediyoruz hep birlikte. Acı olanda, bu durumu düzeltmek için hiçbir çabaya girmiyoruz. Tüm gelişmiş ülkelerde farklı eğitim modelleri, alt yapısı oturmuş ve amacı belli olan eğitim metotları uygulanmaktadır. Nedense ülkemizde mevcut eğitim modelinin üzerine daha iyisini inşa etmek varken, temeli kurulmamış değişiklikler yaparak işleri içinden çıkılmaz hale getiriyoruz. Yöneticilerimizin yapması gereken, eğitim politikamızda köklü bir değişikliğe giderek, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmaktır. Öğrencilerin ders kitaplarının içeriğini boşaltarak ve ya ders seçeneklerini azaltarak, ülkemizin ilerleme kaydetmesi söz konusu dahi değildir. Sınav odaklı kurulmuş bir sistemde, sınav odaklı çalışan öğrencilerin bazı derslerini( örneğin TARİH DERSİ) sınav sorusu olmaktan çıkarırsanız, öğrencilerin bilgi ve ilgi alanlarını daraltmış olursunuz. Eğitimde verilen her dersin, kişilerin hayatlarında ve toplumların gelişmesinde ve ülke tarihinin nesillere aktarılması hususunda katkısı tartışılmaz. Farklı seçenek ve kaynaklar sunmak yerine sürekli dar kalıplara sokulmaya çalışılan bir eğitim sisteminde, sonuç suyolunda ilerleyen koyun sürüsü gütmekten öteye gitmeyecektir.
“Dünyada her şey için, uygarlık için, yaşam için, başarı için en hakiki mürşit ilimdir, fendir. İlim ve fen haricinde, mürşit aramak, gaflettir, cehalettir, delalettir. Mustafa Kemal Atatürk
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.