G. Gökçe Acar Siyasette Kadını Yazdı...
G. Gökçe Acar Siyasette Kadını Yazdı...
Kendimden yola çıkarak kadının siyasetdeki yerini anlatmak istiyorum.. Ben millete vekil olmak için yola çıkmış bir kadın siyasetçiyim.. Erkek egemen toplumlarda siyasette kadın olmak tahmin edersiniz ki ne kadar zordur.. Günümüzde Siyasi partilerin kadın/erkek dengesi liyakatten sonra yani o göreve uygun özelliklerinin olması, en önemli olgudur Ülkemizde ve dünyada kadın haklarını sorgularsak, kadının varlığı ya da yokluğu ne kazandırır ya da ne kaybettirir? Siyasette kadının olması, siyasete nasıl bir değişime yol açar? Ya da sadece erkekten oluşmuş bir siyasetin kaybı nedir? Bu soruların akılcı cevabını verebiliyorsak gerçekten karar verici mercileri, doğal olarak cinsiyet adaleti sorumluluğuna götürür. İlk başta kadın dünyayı farklı gözlerle görür, çünkü kadınların doğal yetenekleri vardır,ahlaki eğilimleri, savaşa karşı doğal nefretleri varlığı koruma çabası içinde olmaları gibi...
Kadınların içgüdüleri, olaylar arasındaki bilinmeyen ilişkileri farketmeye uygundur ve bu kadın zihnini daha geniş kapsamlı düşünmeye yöneltir. Kadınların değişim karşısındaki tavrı da, erkeklere göre çok daha olumludur. Kadın yeni durumlara, hayatın sürprizlerine çok daha kolay adapte olabilir. Kadın zekasının, annelik içgüdüsü hayatı besleyen doğal kaynağı ile birleştiğinde topluma, kamusal alana çok şey katar ve dünyanın buna ihtiyacı vardır. Fakat kadınların yaradılışı gereği duygusal olması en hassas noktalarıdır,İş dünyasında erkekler bu sebepten dolayı kadınlarla çalışmanın zor olduğunu ifade ederler..Kadın ve erkek aslında birbirlerini dengeler.. Kadınların pratik zekası problem çözümünde çoğu zaman daha etkilidir, erkeklerse düz ve pratikliğe yatkın zihinsel işleyişlerini zenginleştirebildikleri, sezgisel potansiyellerini açığa çıkarıp kullanabildikleri oranda kamusal başarılar sağlayabilirler. Birisinde sadeleşme, diğerinde zenginleşme… Bu onları birbirine dönüştürmez ama ortak bir frekansın oluşmasını sağlar.
Siyasete atılan kadınların erkeksileştiği ve erkek egemen bir alanda ancak bu şekilde var olabildikleri gibi bir algı vardır ki, bu da kısmen doğrudur. Yanlış olan, bu doğrunun değişmesi, ancak yaradılışını degiştirmeden! Kişilerin yaradılış şekillerini bozmadan doğru davranışları yakalmak mümkündür.. Kadın ve erkekten oluşan insani bütünlüğün yansıdığı her alanda huzur ve mutluluk vardır. Yalnızca erkek aklına teslim edilmiş bir dünya eksik kalabileceği gibi sadece kadın aklına mecbur olmuş bir dünya da bir başka yönüyle eksik kalacaktır. anaerkillik;barışın ve bolluğun, ataerkillik ;savaşların ve toplumsal hastalıkların kaynağıdır şeklindeki keskin hükme yakın bakmıyorum. Annelik ihtiyaçları , ''medeniyetteki tüm ilk girişimlerin gerçek kaynağıdır sözünü dikkate alarak'' siyaset başta olmak üzere tüm alanlarda kadınlara alan açılması, erkek egemen dünyanın çıkmazlarını ortadan kaldıracaktır.
Kadının siyasette yer alması, kadınların kendilerine fırsat verilmesini beklemesiyle değil, kadınların bizzat alana talip olup fırsatı kendileri yaratmasıyla mümkün olabilir. Akıllı kadınlar siyasette yer alır ve dünya dengeleri içinde bu önemli bir ihtiyaçtır..
Gülümser Gökçe Acar - Aile Danışmanı
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.