Fikret Karatepe Atatürk Hakkında Az Bilinenleri Yazdı

Fikret Karatepe Atatürk Hakkında Az Bilinenleri Yazdı

Türk Milli Eğitimine büyük hizmetleri bulunan yazar Fikret Karatepe, Atatürk hakkında az bilinenleri kaleme aldı.

A+A-

Yazar Karatepe'nin Mustafa'dan Atatürk'e başlıklı yazısı şöyle:

Mustafa'dan Atatürk'e

Bize Mustafa’nın  annesinin isteğiyle önce Mahalle Mektebine, sonra babasının isteğiyle İlkokula gittiğini; babasının ölümümden sonra yazları darı tarlasında karga kovaladığını öğrettiler...

Manastır Askeri Lisesinde okurken Mehmet Emin Yurdakul’un CENGE GİDERKEN şiirinden çok etkilendiğini, o şiirden Türklük aşkını aldığını öğretmediler.

Daha çok genç bir subay iken Selanikte yakın silah arkadaşlarıyla konuşurken, her birini devlet yönetiminde bir göreve atayacağını söylediğinde, yakın arkadaşı Nuri Conker’in:

- Hepimizi birer devlet görevine tayin ediyorsun da sen ne olacaksın?.. sorusuna:

- Ben, sizi o görevlere atayan makamda olacağım!... dediğini anlatmadılar.

Teğmenliğinden itibaren gittiği savaş cephelerinde bile her fırsatta kitap okuduğunu anlatmadılar...

1918 yılında böbrek hastalığının tedavisi için gittiği Viyana yakınlarındaki bir hastahanede kendisinden etkilenen bir hemşirenin:

- Sevgiliniz var mı?.. sorusuna:

- Evet, var... dediğini; daha sonra hemşireni tarif eder misiniz sorusuna:

- Başak saçlı, üzüm gözlü, servi boylu bir güzel!.. dediğini; hemşirenin, adı nedir sorusuna:

- Anadolu. Ben Anadolu adlı bir vatanı seviyorum... dediğini öğretmediler.

Gençliğinden itibaren tam yirmi dokuz kez suikaste uğradığını, Samsun’dan Havza’ya giderken Rum çetecilerin kurduğu pusudan, sezgisinin gücüyle aldığı önlemle kurtulduğunu, o suikastte kendi kıyafetini giyerek ön sıradaki at arabasıyla giden askerin şehit düştüğünü anlatmadılar.

Ankara’da Meclis hükümeti kurduktan sonra yalnız istilacı düşmanla değil, düşmanın yerli işbirlikçileriyle de savaşmak zorunda kaldığını; bütün bu zorlukları aşarak kurduğu Türkiye Cumhuriyetinde uçak üretip satacak kadar güçlü bir ekonomi geliştirdiğini öğretmediler...

Bütün bunları biz okul sıralarında değil, kendi çabamızla öğrendik. Öğrendikten sonra da ölümsüz Türk, Mustafa Kemal Atatürk’ü gönlümüzün baş köşesine yerleştirdik...

Biz senden memnunuz Ey Atatürk, Yüce Tanrı da razı olsun inşaallah!

Ne mutlu Türk’üm diyene!

F. K.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.