Geçtiğimiz yıl 11 ili yerle bir eden Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından, uzmanların yıllardır uyarıda bulunduğu büyük Marmara Depremi ile ilgili endişe de büyümeye başladı. Özellikle İstanbullular yaşadıkları binaların sağlamlığıyla ilgili tedirginlik yaşarken, AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Bursa'da AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürlüğü ve Marmara Afet Risklerini Azaltma Dairesi yetkililerinin de katıldığı toplantıda, yakın zamanda kırılması beklenen Marmara fayının riskleri tartışıldı. Prof. Dr. Orhan Tatar, beklenen Marmara Depremi için 7.8 kuvvetine kadar beklentileri olduğunu vurgulayarak, fayın mevcut durumunu anlattı.

'HER YIL 2 BUÇUK SANTİMETRE KAYIYOR'

Marmara Denizi'ndeki fayın yaklaşık 250 yıldır enerji topladığını belirten Tatar, şöyle konuştu:

"1999 İzmit Depremi ile 1912 Mürefte (Şarköy) depremleri arasındaki alan henüz kırılmadı. Tek bir kerede mi yoksa birkaç parça şeklinde mi kırılır, bunun hiçbir anlamı yok. Sonuçta enerji biriktirmiş durumda ve günün birinde kırılacak. Her yıl 2 buçuk santimetre enerji biriktiriyor, her yıl 2 buçuk santimetre batıya doğru hareket ediyor. Bu fayın elastik payı tükendiği anda kırılacak. Burada baktığımızda 250 yıllık birikim var. Bu güne kadar 6 ila 7 metre arasında yer değiştirmesi söz konusu. Hatırlarsanız 17 Ağustos'ta, demiryolundaki rayların bükülmesi bu şekilde oldu. Bu hangi büyüklükteki depreme karşılık derseniz, kırılmanın mekanizmasına göre 7.2'den başlayıp 7.8'e kadar çıkabilecek büyüklükte bir deprem üretebilir."

'BURSA KONUSUNDA ÇOK KAYGILANIYORUM'

Orhan Tatar, Güney Marmara'da da aktif fayların varlığını hatırlatarak, “Sadece Marmara içinde aktif faylar yok. Marmara'nın güneyinde de aktif faylar bulunuyor. Biz Marmara Depremi'ne odaklanmışken günün birinde başka depremle karşı karşıya kalabiliriz. Mustafa başkanımı korkutmak istemiyorum ama Bursa benim en çok kaygılandığım yerlerden bir tanesi. 1855 Bursa depremi Uluabat fayından kaynaklanmış bir deprem” dedi.