Ey Trabzon Sen Bu Kadar Vefasız Mıydın ?
Ali Ulusal gibi bir büyük ÜLKÜ DEVİNİN ölümünün 2. Yıl dönümünde kabri başında sadece iki kişi vardı.
Trabzon’da vefasızlık tavan yaptı!
Biri kızı Münevver Hanım kardeşim ve diğeri ben.
İki kişiydik,
Ama olsun!
İmanımız tamdı,
Ülkücüydük,
Ahde vefa sahibiydik!
Biz bu zamana kadar Trabzon’da ülkücü değil de koyun postu saymışız!
Bu yüzden saydığımız her tüyü ülkücü sanıp, yanılıp böbürlenmişiz!
Trabzon'un MHP sine ve diğer tüm milliyetçi kuruluşlarına ve de onun sayesinde okul bitirip öğretmen olanların topuna;
Yazıklar olsun!
Yazıklar olsun!
Yazıklar olsun!
Bu ne nankörlük?
Bu ne vefasızlık?
Bu ne davasızlık?
Bu ne ülküsüzlük böyle?
Ama önemli değil!
Ağzı dualı, gönlü vefalı, karakteri düzgün olsun ve sadece bir kişi olsun yeter.
ALİ ULUSAL BİR ÜLKÜ KAHRAMANIYDI
Kahramanlar, kitâbesiz bir çeşme gibidirler.
Gelen içer, giden içer de; duayı akıllarına bile getirmezler!
Ali ULUSAL’da şu an kitâbesiz bir çeşme; ondan içenlerin tamamı nankör çıktı!
Kahramanların, iman dolu gönüllerinde kopan o müthiş fırtınaların meydana getirdiği dev dalgaların, sahili döver gibi dövdüğü bedenleri gün gelir bitap ve yorgun düşerek faniden bekaya göç edip tarihe mal olurlar.
Bu göç edişleri, kahramanların yeniden doğuşlarıdır!
Tarihe mal olup, gelecek nesillerin gönüllerinde ebediyen yaşayarak ölümsüzleşirler.
Kahramanların hayat hikâyeleri dilden dile, nesilden nesile anlatılır ve her devirde başak bir ruha bürünür!
Benim görevim, Ali ULUSAL’ı unutturmamak ve gelecek nesillere intikal ettirmektir.
Bir kişi yeter mi?
Tek kalsam da bu işe ben yeterim
Çünkü;
İmanım, ahde vefam, ülkücü ruhum ve karakterim var.
Kahramanlar, en karanlık dönemde aniden ve hiç kimsenin hayalini dahi kuramayacağı bir şekilde sahneye çıkarak, milletinin kara tâlihini değiştirir ve sonra sessiz sedasız kaybolurlar, tıpkı Ali ULUSAL gibi.
Kendi kahramanlarının değerlerini bilmeyen toplumlar, kahramansız kalarak sefil ve zelil bir hayata mahkum olur ve bir zaman sonra da tarihten silinerek isimleri unutulur.
KAHRAMANLAR SAĞ İKEN;
Ne övünürler,
Ne tanınmak,
Ne de bilinmek isterler!
Onlar mütevâzidirler.
Onlar öyledirler de bize düşen görev onları unutturmamak ve görevi namus bellemektir!
KAHRAMANLIK İLERİYE ATILIP, GERİYE DÖNMEMEKTİR
Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,
Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir.
Bunun için ölüme bir atılış gerekir.
Atıldıktan sonra bir daha dönmemektir..
(NİHAL ATSIZ)
İnsanın kendi milletine yapacağı en büyük ve hayırlı dua;
‘’Allah’ım, Türk’ü kahramansız koyma’’ şeklinde olan duasıdır.
ORHAN KILIÇOĞLU
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.