
EY MÜSLÜMAN TÜRK; 2 UYGUR’UN ÇİN’E GERİ VERİLMEMESİ İÇİN SES VER-ELİNDEN GELENİ YAP!
Budist Tayland’ın 40 Uygur Türkünü Çin’e teslim ederek işlediği İnsanlık Suçunu Türk İslam Dünyasının Onuru, İlham ve ümit kaynağı ve Mazlumların Hamisi Müslüman Türkiye Asla Tekrar Etmemelidir ! ”
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Çin’in işgalindeki ülkeleri Doğu Türkistan’dan kaçarak Türkiye’ye gelen ancak, İstanbul 16. ve 18.idari Mahkemelerince ” Doğu Türkistaan’da Baskı ve Zulüm olmadığı “gerekçesi ile Çin’e iade edilmesine karar verilen Uygur Türkü Mahmut İnayet( Mahemuti Anayeti) ile Erkin Abudlveli( Aierken Abuduwaili,)’nin kaçtıkları Çin’e teslim edilmemeleri için Bölge İdare Mahkemelerinin bulunduğu Bağcılar İlçesinde 14.03.2025 Cuma günü Saat 11,oo’de Doğu Türkistanlılar ve bazı duyarlı vatandaşlar tarafından bir protesto eylemi gerçekleştirildi. Protesto eyleminde 2 Uygur Türkü Kardeşimizin haklarını savunan Avukat Hasan İbrahimoğlu hazırladığı itiraz dilekçesi ile basın bildirisi okumuş ve Müslüman Türk Milletine hitaben: ” Her Müslüman Türk Çin’e teslim edilmesine hükmedilen 2 Müslüman Uygur Türkü Kardeşimizin Çin’e teslim edilmemesi için elinden gelen yardımı yapmalı ve şu mübarek Ramazan ayında böyle bir hayıra ortak olmalıdır!” çağrısında bulunmuştur.
Budist Tayland’ın 40 Uygur Türkünü Çin’e teslim ederek işlediği İnsanlık Suçunu Türk İslam Dünyasının Onuru, İlham ve ümit kaynağı ve Mazlumların Hamisi Müslüman Türkiye Asla Tekrar Etmemelidir ! ”
İdari Mahkemenin 2 Uygur Türkünü Çin’e Geri Verme Hükmüne Karşı Verilen İtiraz Dilekçesi Metnidir
Çin’in 73 Yıl Önce Birleşmiş Milletler Sözleşmelerine “Sözleşmelerin Garantörü” Olarak İmza Atmış Karşılığında Çin Devleti Birleşmiş Milletler’in 5 Daimi Üyesinden Biri Olmuştur. (https://tr.wikisource.org/…/Ki%C5%9Fi_haklar%C4%B1_ve…)
Yukarıda Sitesi Verilen Birleşmiş Milletler Sözleşme Hükümleri Üye Devletleri Milletlerarası Anlaşma Hükümleri Olarak Bağlar. TC Devleti Anayasasının 90.Maddesi, 4867 ve 4868 Yasalar İle Ekli Yerleşik Yüksek Yargı Kararları Gereği (EK-1) Birleşmiş Milletler Sözleşmelerini Kendi İç Hukukundan Önce Ve Öncelikle Uygulamak Zorundadır.
Komünist Çin Dahil Birleşmiş Milletlere Üye Ülkelerinin Birleşmiş Milletler Sözleşme Hükümlerine Uyma Zorunluluğu Birleşmiş Milletler Siyasi Haklar Sözleşmesinin 5.Maddesinde Düzenlenmiştir. Birleşmiş Milletler Sözleşme Hükümlerine Uymayan İlgililer Birleşmiş Milletler Siyasi Haklar Sözleşmesinin 15/2.Maddesine Göre Yargılanması Zorunludur.
Ancak Çin 73 Yıldır Bu Sözleşme Hükümlerine Uymuyor. Bu Sözleşme Hükümlerinden Başta Yaşama Hakkı, Aile Hakkı, Azınlık Hakları Ve Din Hürriyeti Hükümlerini Uygulamıyor. Bu Sözleşme Hükümlerine Yok Sayarak Uygur Türklerine 75 Yıldır Zulmediyor. Bu Konuda Çin’e karşı Birleşmiş Milletler nezdinde Açılan Davalar Kabul Gördüğü Gibi Gerektiğinde Komünist Çin Rejiminin Mağdur Ettiği İnsanları Şahit Olarak Dinletebiliriz.
Komünist Çin Garantör Ülke Olarak 73 Yıldır İmza Attığı Halde Sözleşme Hükümlerini Yok Sayıp 73 Yıldır Uygulamaması Nedeniyle Birleşmiş Milletler Sözleşmelerinin Garantörlük Sıfatı Sona Ermiştir. Bunun Sonucu Olarak Çin’in Birleşmiş Milletler 5 Daimi Üyeliği De Sona Ermiş Olmaktadır.
Komünist Çin’in Başta Temel İnsan Hakları Hükümleri Olmak Üzere Birleşmiş Milletler Sözleşme Hükümlerini 73 Yıl Önce İtirazsız İmzaladığı Halde 73 Yıldır Sözleşme Hükümlerine Uymadığı Kesindir. Bu Nedenle Komünist Çin’in Mağdur Ettiği Uygur Türkler Olarak Bizler Birleşmiş Milletler Medeni Haklar Sözleşmesinin 41.Maddesinin İşletilmesi İçin Tüm Birleşmiş Milletler Üye Devletlerden “Komünist Çin’in Birleşmiş Milletler Sözleşme Hükümlerine 73 Yıldır Uymadığı, Sözleşme Hükümlerini Uygulamadığı İçin Birleşmiş Milletler 5 Daimi Üyelik Sıfatını Sona Erdirilmesi” İçin Eyleme Geçmeye Daha Önce Davet Etmiştik.
Yukarıda anlatıldığı üzere T.C. Anayasanın 90.Maddesine göre 4867 ve 4768 sayılı Yasalarla Kabul edilen Birleşmiş Milletler Sözleşmeleri ve bu konudaki ekli yerleşik yüksek yargı kararları ile bu yüksek yargı kararlarında birinde benimsendiği üzere “ilgililer iç hukuku unutarak sözleşme hükümlerini uygulamak zorunda olduğu” şeklindeki hükmü rağmen Çin’e iadesine karar verilen müştekiler hakkında sözleşme hükümleri dikkate alınmadan karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu Nedenle kararın esastan ve usulden bozulması gerekir.
Av. Hasan İbrahimoğlu ( İletişim : hasanibrahimoglu@gmail.com)
Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan Yaşayan Türklere Yönelik İnsanlık ve Soykırım Suçları
75 yıldır Çin işgali altında yaşayan Uygur Türkleri; dinleri, dilleri, kültürleri nedeniyle insanlık dışı hak ihlallerine maruz kalıyor. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 43 ülke tarafından 2022’de imzalanan Birleşmiş Milletler bildirisinde “İşkence, insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele, zorla kısırlaştırma, cinsel şiddet ve çocukları zorla ayırma” uygulamalarına atıfta bulunularak “Uygurlar ve diğer azınlıkların orantısız bir şekilde hedef alınmaya devam ettiği” belirtilmişti. Resmen ateist olan Çin, 2017’de “Dini Aşırılıklarla Savaş ve Yok Etme Yönetmeliği” adlı bir yasayı hayata geçirerek Doğu Türkistanlıların dini yaşama özgürlüğünü ellerinden almıştır. Çin işgal rejimi ülke genelinde Faşist Lider Hitler’den örnek alarak açtığı yüzlerce Çin tipi toplama kamplarında 1-3 milyon arasında Türk’ü esir olarak tutarken, onları Köle/İşçi olarak zorla çalıştırarak küresel şirketler ve tedarik zincirleri üretim yaptırmaktadır. için kamplarında ücretsiz köle gibi çalıştırıyor. İnsani Yardım (İHH)’nın hazırladığı insan hakları raporuna göre; Çin işgalinin ilk başladığı 1949’dan beri Çin’in baskı, zulüm ve Çin tipi çeşitli işkenceler, etnik soykırım ve diğer yöntemlerle katledilen Müslüman Türk sayısının 35 milyon civarında olduğu tahmin edilmektedir.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.