Azerbaycan ile Türkiye'nin birleşmesini savunan, işgal altındaki Türk topraklarını birleştirme ülküsüne hayatını adayan Türk dünyasının unutulmaz lideri Ebulfez Elçibey, Atatürk’ün yaşamını yitirdiği 1938 yılında Nahçıvan’da dünyaya geldi.

Elçibey’in babası İran Azerbaycan’ından Kadirkulu Bey, annesi ise Anadolu’dan Nahçıvan’a göç eden Mehrinisa Hanım’dır. Azerbaycan Devlet Üniversitesi Doğu Dilleri Enstitüsünde Arapça okumuş, yurt dışında Azerbaycan Türkçesi tercümanı olarak görev yapmıştır.

Öğrencilik yıllarından beri ülkesini seven, işgalcileri reddeden,ecdadını bilen biri olarak öne çıktı. Edebiyattan tarihe 40’ın üzerinde  birçok kitap yazdı. Kendisini "Ben Atatürk’ün eseriyim" şeklinde ifade etmiş, Kuzey ve şimdiki İran topraklarında bulunan Güney Azerbaycan’ın birleşmesi gerektiğini dile getirmiştir.

Azerbaycan’ın Sovyetler Birliği’nden ayrılması gerektiğini söylemiş, Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Azerbaycan’ın ikinci cumhurbaşkanı olarak görev yapmıştır. Türkiye ile gönül bağını her Türkiye ziyaretinde birleşmekten bahsederek gösterdi. MHP Kurucu Genel Başkanı merhum Alparslan Türkeş ve ülkücü camiayla birlikte çalıştı. Elçibey, 62 yaşında hayatını kaybetti.

“Türk dünyasının unutulmaz liderlerinden merhum Ebulfez Elçibey’in eşi, Çilenay ve Erturgut’un anneleri Halime Hanım bugün (14/06/2019)  İstanbul’da hayatını kaybetti. Merhume Halime Hanım’ın naaşının Azerbaycan’a götürüleceği belirtildi .Cenazenin Nahçivan Keleki Köyü'ne defnedileceği öğrenildi.” şeklinde bir haber basında yer aldı.

Turancı ve Türkçü fikirleri ile tanıdığımız, ömrünü bu uğurda harcayan, doğruluk, dürüstlük timsali bir fikir ve siyaset adamı, yüce gönüllü bir Türk evladı,1992 yılında AZERBAYCAN CUMHURİYETİ CUMHURBAŞKANI olarak seçilmiştir. Suret Hüseyinov adlı bir “yüzbaşı”nın çıkardığı göstermelik ama ABD-CİA organizasyonu olan darbe ile görevinden alınan , bir süre ailesi ile Nahcivan’da sürgün hayatına mahkum edildikten sonra da vefat eden Ebulfeyz ELÇİBEY’in bize emaneti olarak hayatını İstanbul’da sürdüren muhterem eşleri Halime Hanımefendi’nin vefatı sonrasında hiçbir “Başsağlığı “ mesajına rastlamadık.

Hüsnü Mübarek tahtından indirilince yerine Muhammet MURSİ getirilmiş, aynı ordu tarafından görevden el çektirilerek, yerine SİSİ getirilmiş ve MURSİ hapse atılmıştır. Biz medeni ve hür bir dünyaya inanan Türk Eğitim-Sen üyeleri olarak; Mursi’ye  Allahtan rahmet diliyoruz.Ancak Türkiye kamuoyunda ve devlet katında, Mursi’nin vefatı dolayısıyla gösterilen ihtimam ve ilginin , onunla benzer bir kaderi yaşamış olan rahmetli Ebulfeyz ELÇİBEY’in  kendisine ve bize emaneti olan rahmetli eşine gösterilmemiş olmasından dolayı derin bir üzüntü duyuyor, kamuoyuyla paylaşıyoruz.

Zulüm payidar, olmayacak, hak nurunu tamamlayacaktır; ancak  bu sırada TÜRK VE MÜSLÜMAN coğrafyada; Kırımda, Dağlık Karabağ’da, Doğu Türkistan’da ve Güney Azerbaycan’da süregelen zulümlere karşı da, bize miras coğrafyalardaki din kardeşlerimize gösterdiğimiz kadar ilgi ve alaka göstermek insani, dini, milli ve vicdani bir görevdir diyerek tüm kamuoyuna ve devlet katına İLANEN HAYKIRIYORUZ… Vatan savunmasında, işgallerde, katliamlarda katledilen  tüm şehitlerimiz için de gıyabi cenaze namazları kılınmalıdır… Türk Dünyasının da başı sağ olsun… Halime ELÇİBEY hanımefendiye de, Allah rahmet eylesin…