Ekmek yoksa barış da yok,dediler...
Bir, 25 yaşın altındaki ve 50 yaşın üstündeki işçilerin kıdem tazminatı bütünüyle tehdit altında.
İşçilerin kıdem tazminatını tırpanlayan yasa önerisi şu anda Mecliste. Önerinin adı “İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi”.
Emekçileri uyarıyoruz. Kanunlar değişikliğinin içeriğini üç maddede toplayabiliriz:
Bir, 25 yaşın altındaki ve 50 yaşın üstündeki işçilerin kıdem tazminatı bütünüyle tehdit altında.
İki, Tam zamanlı veya tam süreli çalışan işçilerin kısmî zamanlı veya kısmî süreli işe geçmeleri durumunda kıdem tazminatları aşağı çekiliyor, başka deyişle biçiliyor.
Üç, 25 yaşın altındaki genç işçilerin yaşlılıktan veya malullükten emekli olma hakkı zorlaştırılmaktadır.
Meclis gündemindeki kanun değişikliği, belli yaş gurubundaki işçiler için Kıdem Tazminatını sinsi yollardan yok ediyor. Bilindiği gibi iki tür iş sözleşmesi var. Çalışma hayatında olağan olan Belirsiz Süreli İş Sözleşmesidir. Bu sözleşmede kıdem tazminatı dahil işçinin yasal hakları güvence altında.
Belirli Süreli İş Sözleşmesi ise, geçici işlerde uygulanıyor. Başka deyişle süresi sınırlı işleri kapsayan ve bu nedenle istisna oluşturan işlerde.
Kaldırılmış olan 1475 Sayılı İş Kanunu’nun halen yürürlükte bulunan 14. Maddesine göre belirli süreli iş sözleşmesinin kendiliğinden sona ermesi durumunda, kıdem ve ihbar tazminatları ödenmiyordu. 4857 sayılı iş kanununun 11.maddesi ise, belirli süreli iş sözleşmesi kullanımını işçi lehine kısıtlıyor. Her iş kolunda belirli süreli iş sözleşmesi ile işçi çalıştırmayı yasaklıyor. Kanun değişikliği önerisi yasalaşırsa, 25 yaş altındaki ve 50 yaş üstündeki işçilerin işveren tarafından belirli süreli iş sözleşmesi kapsamında çalıştırılması mümkün olacak. Böylece belli yaşlardaki işçilerin haklarına göz dikiliyor. Çünkü İş Kanunu’nun 11. Maddesine göre, belirli süreli işlerde çalışanların kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, iş güvencesi ve işe iade davası hakları kısıtlı. Açıkçası işçinin hakları hile yoluyla ortadan kaldırılacak!
Yasa önerisine bir madde eklenerek, işveren tarafından belirli iş sözleşmesi kapsamına alınan işçilerin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, iş güvencesi ve işe iade davası haklarını kaybetmeyeceklerinin hükme bağlanması.
KIDEM TAZMİNATI BİÇİLECEK!
Bir de kıdem tazminatını biçme hilesi var. Tam zamanlı veya tam süreli çalışan işçiyi kısmî zamanlı veya kısmî süreli çalışma düzenine geçirmek yoluyla kıdem tazminatları aşağı çekiliyor. Günlük veya haftalık çalışma süresi kısmî süreye çevrilen işçilerin işten çıkartılması durumunda kıdem tazminatı biçiliyor. Çünkü kıdem tazminatı miktarı, kısmî zamanlı veya kısmî süreli son çalışma dönemindeki ücrete göre hesaplanacak. Burada oltanın ucuna takılan bir yem var. Kısmî zamanlı veya kısmî süreli işe geçiş durumunda vergi indirimi öngörülüyor. Ödediğim vergi azalsın derken oltayı yutuyor ve kıdem tazminatınızı biçtiriyorsunuz. Bu tehlikenin giderilmesi için Yasa önerisine kısmî zamanlı veya kısmî süreli çalışma düzenine geçirilen işçilerin kıdem tazminatlarının tam zamanlı veya tam süreli çalışma sırasında aldığı en son ücrete göre hesaplanacağı yolunda bir fıkra eklenmesi uygun olacaktır.
TEKLİF GENÇLERİN EMEKLİ OLMASINI ZORLAŞTIRIYOR!
Kanun değişikliği, genç işçilerin emeklilik koşullarını zorlaştırılıyor.
İşe girdiği tarihte 25 yaşından küçük ve çalışma gün sayısı 10 günden az olan işçilerin sigorta primleri alınmayacak. İşçi de işveren de malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi vermeyecek. Bugün hoşunuza gidebilir ama böylece işçi yaşlılık veya malullük aylığına hak kazanmak için gereken prim gün sayısında kayba uğruyor. Genç işçi bugün kısa süreli işe girince prim ödemiyor ama yarınki emeklilik hakkı erteleniyor. Bu uygulama durumunda işçinin prim gün hesabında kaybını önleyecek bir hükmün yasa önerisine eklenmesi sorunu çözecektir.
Yasa tasarısı, çalışma düzenini işçiler aleyhine değiştirmeye yöneliktir. Türkiye’nin Vatan Savaşı verdiği ve iç cephenin sağlamlaştırılması gerekirken, iç cephede sorun yaratılıyor. Türkiye işçi hareketi ve sendikalar, kıdem tazminatını kaldırma veya biçme girişimlerine karşı on yıllardır mücadele verdi ve sağlam bir barikat kurdu Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’ın kararlılığı ve emeği çok etkili olmuştur.
Bu barikatı cepheden saldırıyla yıkamayanlar, şimdi barikatın altına lağım kazarak yıkma yoluna başvurmuş bulunuyorlar. En önemlisi zaman dar. Geçen Haziran ayındaki girişim, Türk-İş’in çabalarıyla durdurulmuştu. Şimdi yeni bir yasa önerisi Meclis gündeminde. Bu nedenle doğrudan doğruya yasa koyucunun, daha doğrusu iktidar sahiplerinin uyarılması ve bu girişimden vazgeçirilmeleri gerekiyor.
Ak Parti Hükümetinin ve Hükümet ortağı MHP’nin uyarılması için sendikaların ve İşçi Derneklerinin harekete geçmesi günün yakıcı görevidir.
- İşçilerin hukukuna yönelik bu son girişimle ilgili olarak yazılı ve sözlü basını, internet sitelerini, sosyal medyayı her gün bilgilendireceğiz.
- Başkentte, illerde ve ilçelerde sendika ziyaretleri yaparak durumu ve yakıcı görevi anlatacağız. Özellikle sanayi kentlerindeki tüm siyasi parti ve Demokratik Kitle Örgütlerini bilgilendirecek ve ortak çalışmaya davet ediyoruz.
Bütün bu çalışmalarda yasa önerisinin istihdamı korumaya yönelik hükümlerini hedef almaksızın, ilgili bölümlerde çözüm olarak belirttiğimiz yapıcı önerilerin yasaya eklenmesini talep ediyoruz.
EKMEK YOKSA ,BARIŞ DA YOK…
Halis ÖZKAN
Tüm İşçi Hakları Derneği Başkanı
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.