Doğu Türkistan Direnişinin Sembolü Şehid Osman Batur
29 Nisan 1951’de zalim Çin rejimi tarafından idam edilen Doğu Türkistan Türklüğünün liderlerinden "Altay Kartalı" Osman Batur'un 69’uncu şehadet yıl dönümü.
Asıl adı Osman İslamoğlu idi. Batur, O'na mücadelesine nispetle verilmiş bir unvan, bir sıfattır. "Kahraman ve cesur" anlamındadır. O, bu ünvan ve sıfatla özdeşleşmiş, böylece anılmaya hak kazanmıştır.
Osman Batur, Doğu Türkistan'ın yetiştirdiği en büyük mücahittir. 20. Yüzyılda, Çin'e karşı en büyük mücadeleyi vermiş bir efsane... Adı bugün bile Pekin yönetimini titretmeye yeten tarihi bir şahsiyettir Osman Batur
1940 yılında, Çin zulmü dayanılmaz boyutlara ulaşmıştı. O vakitlerde, şimdilerde olduğu gibi Türkistan genelinde halk, zulme ve kırıma uğruyordu. Halkın önderleri, âlimleri katlediliyor; mülkleri gasp ediliyor; camileri yakılıp yıkılıyordu.
Dağa Çıktı
İş o raddeye geldi ki, resmî makamlar, Türklerin ellerindeki silâhları toplamaya başladılar. Osman Batur'un babası ve ailesinden bazı kişiler, silâhlarını Çin askerlerine teslim ettiler. Osman Batur, silahını teslim etmeyi reddederek: "Bu gün silâhımızı alanlar, yarın canımızı da alırlar. Ben silâhımı Çinlilere vermem. İstiyorlarsa ve güçleri yetiyorsa, gelip alsınlar!" dedi ve tek başına dağa çıktı.
Kısa zaman içerisinde, etrafında gözü pek insanlardan bir mücahit ordusu oluştu.
Büyük Başarılar
Altayları Çinlilerden temizlemeye başlayan Osman Batur, 1943 yılında hedefine ulaşmış gözüküyordu. 22 Temmuz 1943'te Bulgun'da yapılan törenle Osman Batur Altay Kazakları'nın Han'ı ilân edildi. 1945'e gelindiğinde, Doğu Türkistan'da birkaç şehir haricinde, kontrol Doğu Türkistan Müslümanlarının eline geçmişti.
Osman Batur ve beraberindeki mücahitler, sayıca kendilerinden 10 kat fazla ve modern silâhlarla donanmış düzenli orduya karşı savaşa devam ettiler.
1949 yılında, Osman Batur daracık bir dağ bölgesine sıkışmıştı. Başlangıçta 30 bin savaşçı olan kuvveti 1950'de kadın ve çocuklar dâhil 3-4 bine inmişti. Son sığındığı yer, Gez Kurt bölgesiydi. Karakışta hayvanlar dağlarda barınamıyor, eteklere inmeye mecbur oluyorlardı.
1951 Şubat'ında, komünistler yine bir baskın hücumu yaptılar. Kazakların büyük bir kısmı yine baskından kurtuldu. Osman Batur'un kızı Azpay'la birlikte, birçok kadın-kız komünistlerin eline geçti. Osman Batur onları kurtarmak için bir geçitte 200 kişilik bir düşman birliğine tek başına hücuma geçti. Çok sayıda düşmanı öldürdü. Ancak cephanesi bittikten sonra, Kamambal Dağı'nda yakalandı.
Çinliler, işe yarayacak bilgi alamayacaklarını anlayınca Osman Batur'u göstermelik bir mahkemeye sevk ettiler. Mahkeme, önceden verilmiş kararı, 19 Nisan 1951 tarihinde açıkladı: "Devrim düşmanlığı suçundan idam..."
29 Nisan 1951 tarihinde, önce kulaklarını, sonra kollarını keserek, Urumçi'de kurşunlanmak suretiyle şehit edildi.
Almanya’da yaşayan Denizlili Ressam Halil Gülel’in Osman Batur çizimi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.