Toplumun diğer yarısını oluşturan en önemli dinamiklerinden birinin üretime kazandırılmasıyla kadın istihdamında 81 il arasında açık ara farkla ilk sıraya yerleşen Denizli, son olarak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde başlatılan Milli İstihdam Seferberliği’ne katkı noktasında da üzerine düşeni yerine getirmektedir. Cumhurbaşkanımızın çağrısının ardından, 2 ayda 8 bin 500 kişi istihdam edilmiştir. Denizli, bu duyarlılıkla, her zaman önünü açan ülke idarecilerinin kendisinden eksik etmediği ilgiye layıkıyla mazhar olmaya çalışmıştır.

Bunda tabi ki toplumun ve camiamızın tüm unsurlarını bir arada tutup, aynı amaç doğrultusunda hareket etme kabiliyeti aşılayan başta Bakanımız Sayın Nihat Zeybekci ve milletvekillerimiz olmak üzere şehrimizin idarecilerinin büyük katkıları vardır.

Her daim iddialı işlere imza atan ilimizin müteşebbis ruhu, birçok çevre tarafından hep ilgi ve takdirle karşılanmaktadır. Hazır giyim ve konfeksiyonun yanı sıra elektrik ve elektronik ile tekstil ve ham maddelerindeki öncülüğünü, son yıllardaki atılımıyla enerji, madencilik, tarım ürünleri ve makina sanayine de taşıyan Denizli, sektörel çeşitliliği sağlayabilmiş üretim kapasitesi ile Ege Bölgesi'nin de lokomotif kentleri arasında hızla yükselip İzmir'den sonra 2'nci sıraya yerleşmiştir.

Sadece Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB)’ne kayıtlı 3.300 ihracatçısının son bir ayda %19.4 artış sağlayarak dikkatleri bir kez daha üzerine çeken 270 milyon dolarlık ihracatı, 65'i aşkın üründe 820 üyesiyle ülke ekonomisine katkı sağlayan Denizli Ticaret Borsası, 129.000 esnaf ve sanatkarı, 18 farklı meslek grubunu kapsayan Denizli Sanayi Odası’na bağlı 1.542 sanayi işletmesi ve 15.840 üyeli Denizli Ticaret Odası’nı aynı çatı altında buluşturan 150.000’i bulan üretim ordusunu kapsayan Denizli Platformu’ndan aldığı güçle ilimiz, Türkiye ekonomisinin güven veren aktörlerinden biridir.

Bizim bugünlere gelmemizdeki en büyük etken ise, başta Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan'ın 2023 Türkiye’si için belirlediği hedef ve bu yöndeki gayretleri olmak üzere ülke ekonomisine yön verenlerin kendisiyle olan etkili diyaloğu ve hep şikayet edilen hantal bürokrasiyi aşmış ekonomi yönetiminin gösterdiği kolaylık ve anlayıştır. Onların bizi ötelemeyen ve ötekileştirmeyen tutumu, hızlı yol almamızdaki en büyük motivasyon kaynağımızdır.

15 Temmuz ve sonrasında yaşanan onca baskı ve haksız dayatmaya rağmen ülkemiz, artık kabuğunu kırdığını, Avrupa başta olmak üzere dünyadaki sayılı ve söz sahibi ülkeler arasında yerini aldığını, gerek farklı coğrafyalardaki mazlum ve yardıma muhtaçlara el uzatması, gerekse vatandaşlarının geleceğine yön verecek yurtiçindeki büyük yatırımları ve farklı ülkelerdeki göze çarpan girişimleriyle, başta kendisine büyük umut bağlayan dostları olmak üzere herkese bir kez daha göstermiştir. Ülkemiz ekonomideki parmak ısırtan bu atılımını, referandumdaki demokratik uygulamasıyla da perçinlemiştir.

Şimdi hiç durmaksızın bugüne kadar edinilen bilgi ve birikimi, var olanın üstüne yeni değerler katmak için kullanma vaktidir. Bunda da ekonomi yönetiminin diğer ülkeler ile kesintisiz devam eden ikili diyalogları ile kendisinden hizmet bekleyen kesimin çağrısına kulak veren, derdiyle dertlenen ve kısa sürede çözüm üreten yaklaşımı, biz iş dünyasının umutlarını tazelemekte; her yeni güne daha büyük bir azimle başlama noktasında katkı sağlayıp rehber olmaktadır.

Ayrıca, bu sayede her koşulda ve her zaman hazır bir şekilde koşar adımlarla ülkenin geleceğe dair hedeflerine bir an önce ulaşma anlamında gereken itici gücü de sağlamaktadır. Ekonomi yönetiminin var gücüyle ilerlemek için sarf ettiği çaba ve kendinden emin tavrı, bizi de her türlü badireye rağmen ilk günkü gibi dimdik ayakta tutmaktadır.

Şimdi biliyoruz ki; memleket ve millet meselelerinin yanı sıra ülkedeki üretimin çarkları konumundaki bu büyük mekanizmanın ihtiyaçlarını gözeten ve taleplerini karşılıksız bırakmayan bu yönetim, Türkiye'yi şampiyonlar ligi şampiyonu da yapacak devasa projelerini bir bir tamamlarken, imrenerek bakılan ivmesini kesmeyecek bir istikrarla da "medeniyetleri buluşturan lider ülke daha güçlü bir Türkiye" ülküsünde yol almaya devam edecektir, etmelidir.

Ülkedeki istikrarın yansıması olarak değerlendirilecek bu durum, Türkiye'nin aleyhinde yürütülen her türlü kara propagandanın sonu olacak, ülkemiz ekonomisinin belirsizlikten kaynaklanacak içinden çıkılamaz bir hal almasının önüne geçecektir.

Uluslararası arenada milletimizin onur kaynağı olan bu durum, ülkemizi yöneten ve Türkiye'ye yön verenlerin piyasalara olumlu mesajlar ileten bir istikrar abidesi olarak da değerlendirilmektedir.

Eminiz ki; üretimin hiç durmadığı, 303.000 kayıtlı çalışanıyla ülke ekonomisine azımsanamayacak bir katkı sağlayan çalışkan Denizli’miz, her daim halkının ve haklının yanında yer alan, istek ve çağrılarına kulak veren idaremizin sürekli yanımızda olduğunu bilmenin verdiği güvenle bundan sonra da Türkiye ekonomisinin önemli bir parçası olmayı sürdürecektir.

Uğur Erdoğan

DENİZLİ TİCARET ODASI BAŞKANI