Cumhuriyetimizin Can Damarıdır
Cumhuriyetimizin Can Damarıdır
Laiklik, din, vicdan ve inanç özgürlüğüdür. Cumhuriyetimizin can damarıdır, temel direğidir. Ülkemizde yıllarca barışı ve huzuru sağlayan bir uygulamadır. Bölgemizde ve Ortadoğu’da barış içinde tüm devletlerin ve yurttaşların kavgasız çekişmesiz yaşamasının gereğidir. Dünyamızdaki tüm Müslüman ülkelerine baktığımızda Laik Cumhuriyetle ve demokrasi ile yönetilen tek bir ülke vardır, o da Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir. Laik Cumhuriyetin sayesinde yıllardan beri iç barışı korumuş, kalkınmakta olan bir ülke konumuna gelmiştir.
Diğer Müslüman ülkelerin çoğunluğu bu rejimden yoksun oldukları için, kimi Müslüman devletler iç barışlarını sağlayamamış, kimileri de çok geride kalmışlardır.
Tercihlerin, inanç ve özgürlüklerin, sosyal adaletin, kadın haklarının, eğitimin ve fırsat eşitliğinin temelinde devletin tüm inançlara eşit mesafede durması yatmaktadır.
Cumhuriyetimizin olmazsa olmazıdır laiklik ilkesi, rejimimizle bütünleşmiştir, asla esnetilemez, uygulanmasından vazgeçilemez. Bugün yaşadığımız devlet krizinin temelinde laiklik ilkesinden taviz veren yönetimlerin hataları vardır.
Cumhurbaşkanı geçmişte yaptığı açıklamalarda “Kişi laik olmaz, devlet laik olur” diyerek, laikliği tartışmaya açmış ve vatandaşın kafasını karıştırmıştır.D evletin en üst yetkilisi bunu söylerse, vatandaşın bir kısmı bunu yanlış anlar, laikliğin değeri de bu nedenle zayıflar.
Cumhuriyet rejimini ve kurumlarını tartışılır hale getiren büyük gaflet, dini siyasete alet eden, tarikatları devletin ortağı haline getirmektedir. Bunun da zamanla büyük yaralar açacağı bir gerçektir. O nedenle bu tür gereksiz açıklamalardan kaçınmak gerekir.
Laiklik, iktidarın yanlış ve zayıf anlayışı nedeniyle, 15 Temmuz’dan sonra çok daha büyük bir tehlike altına girmiştir. Bir terör örgütü olan FETÖ 15 Temmuz şeriatçı darbe kalkışmasına zemin hazırlamış bu iktidarın hataları giderek artmakta, bakanlıklar, yargı ve ordu, açıkça tarikatların sızmasına, yerleşik hale gelmesine, kadrolaşarak devleti ele geçirmelerine uygun hale getirilmektedir. Laiklik ilkesini bölgesinde üzerine titreyerek korumuş ve kurumsallaştırmış olan Büyük Önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK, dinin doğru öğretilmesi, eğitimin birleştirilmesi ve kadın haklarının eksiksiz sağlanması için anayasal güvence tanıdığı laiklik, çöküşten önce her bir yurttaşın sıkı sıkıya sarılması gereken can simididir.
Aslında laikliğin önemi her zamankinden daha çok önem kazanmaktadır. Bu nedenle laiklik dinler ve inançlar arası bir çimento görevini yapmaktadır.
Laikliğin anayasal güvenceye kazandırıldığı 4 Aralık tarihinin 81. yılını yürekten kutluyor, laik Cumhuriyetimiz için canını ortaya koymuş başta Büyük Önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere, bu uğurda bilgisini ve canını veren tüm aydınlarımızı, yurtseverlerimizi saygıyla, rahmetle ve özlemle anıyorum.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.