İl Başkanı Öztürk,  yaptığı yazılı açıklamada, “Hatırlar mısınız bir zamanlar Balyoz davası vardı ! 30 Ocak 2010’da bir gazetecinin savcılığa yaptığı suç duyurusu ile başlayan Balyoz davası birilerinin yüzünden tam 5 yıl sürmüştü. Halbuki 1 Nisan 2010 ‘da 12. Ağır ceza ve 18 Haziran 2010’da 9. Ağır ceza mahkemeleri tutuksuz yargılanmaları için tahliyelerini vermişti sanıkların. Bu tahliyeleri veren üyeler başka yerlere tayin edilmiş, duruşma gününe  2 gün kala mahkeme başkanı da görevden alınmıştı. Hukukçular Derneği Başkanı Cahit Özkan bu esnada tahliye yapan mahkeme üyelerinin paralel yapı tarafından oluşturulduğunu , paralel yapının talimatları doğrultusunda tahliye kararları verildiğini  çıktığı T.V. kanallarında söylemişti. Hatta yetmemiş ayrıca Ağustos 2010 ‘da Fenerbahçe Orduevi önünde yaptığı basın açıklamasında 100’e yakın askeri personeli  Genelkurmayın Adalete suçluları teslim etmemekle ve Ağustos Yüksek Askeri Şurasında muvazzaf subayların terfi almamasını talep etmişti. Nihayetinde dava bunun gibi linç girişimcileri sayesinde tam 5 yıl sürdü.4 Haziran 2015 tarihindeki son duruşmada 236 asker sanık beraat etti. Sanıkların mağduriyetlerinin yanı sıra ordunun omurgası değişti. İlk yargılamada 13 yıl ila 20 yıl arası ceza alan sanıklardan görevi başındaki 48’i paşa rütbesindeki 188 kurmay subay etkilendi. Kuvvet komutanı olabilecek subayların önü kesildi. Çoğu emekliye sevk edildi veya Ordudan ilişkisi kesildi” dedi.

Denizli halkının özellikle de Çivrillilerin Aday Özkan’a gereken cevabı sandıkta vereceğini ifade eden Öztürk, “T.V ve Basın kanalı ile dava ve sanıklar hakkında acımasız ve yanlı bilgiler yayınlandı.Gerçek dışı isnatlar ile kehanete varan ifadelerle T.S.K mensuplarına karşı yürütülen haksız ve çirkin iftira süreci tek taraflı linç kampanyasına dönüştürüldü.Türk Hukuk Tarihinin kara bir lekesi ve bir hukuk katliamı , adli yargılanma haklarının engellenerek kişiler mesleklerinden, ailelerinden koparıldı kalanlara ise gözdağı verildi. Linç kampanyasının baş aktörlerinden Hukukçular Derneği başkanı      Cahit Özkan son karardan sonra ne dedi derseniz peki. “Paralel Kumpas”mış dedi.İlk zamanlarda çıktığın T.V. kanallarında söylediğin ne idi o zaman.Bu kumpasın içinde sendemi vardın yoksa?Şimdi kendisini bu yandaşlığın ve silahşörlüğün karşılığı olarak A.K.P’den Denizli milletvekili adayı yaptılar.13 senelik iktidarları boyunca kendilerinden olmayana etmedik zulüm kalmadı.Kamudakilerin terfilerini engellemeleri,emniyet güçlerini sürmeleri, TSK’yı ve Adaleti itibarsızlaştırmaları,ticaretle uğraşanların üstüne mali yönden gitmeleri, havuzun içine girmeyen medyaya kayyumlar vasıtası ile el koymaları tek başına iktidarda kalabilmek için her yolu denemeleri Ülkenin iskeletini bozmak içindir. Türkiye’de hiç kimse Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ten daha fazla bu ülkeyi tek başına yönetemez.Buna başta akli selim vatandaşlarımız izin vermez. 1 Kasımda Denizli’li vatandaşlarımız (Özellikle Çivril’li hemşehrilerim bu çakma Çivril’liyi) istediği yer Ankara’ya değil geldiği yer ikametin olan  İstanbul’a yollar.