Halk TV’de gazeteci Şule Aydın’ın hazırlayıp sunduğu ‘Kayda Geçsin’ programında dün ilginç bir olay öne çıktı.  Gazeteci Timur Soykan, 2021 yılında Denizli’de yaşanmış ve yargılaması süren bir ‘Cinci Hoca’ dosyası açarak, insanların dini duygularının nasıl istismar edildiğini kamuoyuna anlattı.

Soykan Denizli’de tanınmış bir esnaf ailenin başına musallat olan dolandırıcı ve istismarcı şüpheli hakkındaki dosyayı gündeme getirirken; “Laikliği, yani devletin toplumunu koruma sorumluluğunu ortadan kaldırdığınız zaman tam olarak yaşanan bu oluyor” sözleriyle durumu özetledi.  

İŞTE O HİKÂYE

Soykan ailenin şikayetçi olduğu ‘Cinci Hoca’nın 41 yaşındaki Mehmet Çelik olduğunu belirterek; ilkokulu bile bitirmeyen şüphelinin ilahiyat eğitimine sahip olmadığını, Arapça bilmediğini, dini bilgilere sahip olmadığını sadece çocukken 1,5 yıl Kur’an Kursu’na gittiğini mahkemedeki ifadesinden okudu.

Soykan; Uşak’ın Eşme ilçesinde yaşayan Mehmet Çelik’in 13 yaşında bir kızı olduğunu, 11 yıl önce çevresine kendisinin Peygamber soyundan geldiğini yaydığını ayrıca devlet adına iş yaptığını ve istihbarat servisi için çalıştığı yönünde bilgi yaydığını dosyadaki bilgilerden aktardı. Gazeteci Soykan şüphelinin Ankara, İzmir, Afyon ve İstanbul’dan çok sayıda vatandaşa da mağduriyet yaşatmış olabileceğini, insanları dolandırarak paralarını aldığını, yardım isteyen kişileri mezarlara götürdüğünü, ‘dede’ler uydurduğunu anlattı.

DENİZLİLİ ESNAF AİLEYE MUSALLAT OLDU

Olaya ilişkin detayları anlatan Soykan şüphelinin Denizli’de zengin bir esnaf ile bağlantı kurduğunu, yargılamaya konu olan olayların bundan sonra başladığını belirtti. Programda isimlerini rumuzla andığı esnafın üç kız çocuğu sahibi olduğunu, 36 yaşındaki kız çocuğunun evli olduğunu ancak çocukları olmadığı yönünde sorun yaşadığını, 25 yaşındaki ortanca kızın eşinden bir süre önce ayrıldığını ve küçük kızın ise 17 yaşında lise öğrencisi olduğunu anlattı.

BÜYÜ YALANINI UYDURDU

Cinci Hoca Mehmet Çelik’in önce aile reisi ile tanıştığını ardından ailenin evine gittiğini anlatan Soykan; “Cinci Hoca önceden bu insanlar hakkında bilgi topluyor. Evin bodrumuna indiklerinde krize girmiş gibi yapıyor, eşyalarda büyü olduğunu söylüyor. Bu sorunu çözeceğini söylüyor. Bu sırada ailenin damadı çocukları olmadığı yönündeki sorununu anlatıyor. Onu da çözeceğini söylüyor. Psikolojik olarak iyi durumda olmayan ortanca kızın da sorununu çözeceğini söylüyor. Süreç içinde muskalar yazıyor, sözde büyü çıkarıyor. Bu olaylar sırasında aileden çeşitli miktarlarda para alıyor” sözleriyle anlattı. 

RİTÜELLERLE DİKKAT ÇEKİYOR

Olayın devamında ailenin büyü altında olduğunu, hayatı tehlikelerinin bulunduğunu anlatan Cinci Hoca’nın yaptığı ritüeller ile aileyi ikna ettiği kaydediliyor. Küçük kızın kaçırılacağı iddiasını ortaya atan şüphelinin ailenin Kuşadası’na gitmesini sağladığı, burada Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın adamları tarafından korunacağı yalanını attığı da programda gündeme getirildi. Şüphelinin ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı büyülerden koruduğunu ifade ettiği, istihbarat servisi adına ve devlet adına çalıştığını belirttiği, bu nedenle korunduğunu söylediği de yayında yer aldı.

İSTİSMAR SONRASI ORTAYA ÇIKTI

Cİnci Hoca’nın süreç içinde Denizli’nin Çınar Meydanı’na yakın bir noktada tuttuğu apartta üç kadını da farklı zamanlarda istismar ettiği, ortanca kızın çıplak fotoğraflarını çektiği, babayı define arama bahanesi ile 60 bin dolar dolandırdığı Timur Soykan tarafından anlatıldı.

Ayrıca babaya kızının çıplak fotoğraflarını artarak şantaj yaptığı, para ödememesi durumunda fotoğrafları yaymakla tehdit ettiği konuları da programda ifade edildi.

Aile bireylerinin başından geçen olayları birbirileri ile paylaşmasından sonra olayın anlaşıldığı, ailenin kendilerine musallat olan şüpheli hakkında suç duyurusunda bulundukları belirtildi.