CHP Millet Vekili Kazım Arslanın 15 Temmuz Mesajı
Laik Cumhuriyetimizin ve demokrasimizin, hukuk devletimizin karşı karşıya bırakıldığı en hain darbe girişimi 15 Temmuz, halkımızın engin sağduyusu, mücadelesi ve azmiyle sonuçsuz kalmıştır.
Birlik ve beraberliğimizin simgesi bayrağımızın birleştiriciliğinde, büyük önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK ve arkadaşlarının ilke ve hedeflerinde hiç durmadan yürüdüğümüz Cumhuriyetimizin darbelere ve her türlü müdahalelere karşı ilelebet devamı için canını adayan tüm şehitlerimizi, demokrasi kahramanlarımızı saygı ve minnetle anıyorum. Bu hain darbe girişimine karşı çıkarken, terörle mücadele ederken canını yitiren vatandaşlarımıza, kamu görevlilerimize Allah’tan rahmet, ailelerimize, milletimize sabır diliyorum. Gazi olanlara da acil şifalar, sağlıklı bir yaşam diliyorum.
Göz göre göre gelen ihanet darbesi 15 Temmuz’un halk iradesiyle sonuçsuz bırakılmasının ardından geçen sürede yaşananlar demokrasi adına kazançtan çok kayıplarla doludur. Tarihimizin en ağır iç savaş denemesinin eşiğinden halkın gücüyle çıkan devletimiz, hukuku yok sayan, darbeden ders çıkarmayan bir iktidarın elinde yeni maceralara sokulmuştur. Bu hain girişim adeta fırsata çevrilmiş, hemen OHAL ilan edilerek ülkemizde demokrasimizi ve adaleti askıya alan bir sistem oluşturmuşlardır. Darbenin siyasi sorumluları hala ortaya çıkarılamamıştır. Hain darbe girişimi sonucunda Cumhurbaşkanı “Bu Allah'ın bir lütfudur” diyorsa bunun enine boyuna iyi tahlil edilmesi gerekir. Bu nedenle halkın 15 Temmuz’u ile Saray’ın 15 Temmuz’u farklıdır.
İdarenin ve askeriyenin zaafiyetinde rol oynayanları, FETÖ’nün komuta kadrosunun devlette yükselmesini bizzat elleriyle hazırlayanlar hala ortada yoktur, hesap da vermemiştir. Gerçek hainlerin yargılaması tamamlanmamış, zarfla değil mazrufla uğraşanlar ülkemize vakit kaybettirmiştir.
Darbe girişimi açıkça önlenebilir olduğu halde bu darbeye göz yuman, 249 şehidimizi yaşamdan koparanlara karşı önlem almayan, darbe girişiminin sonuçlarını bir fırsata çevirenler hesap vermeden bu ihanet şebekesinin sicili ortaya çıkarılamaz.
Türkiye hiç olmadığı kadar kritik eşiktedir ve büyük bir hesaplaşma dönemecindedir. Yıllarca CHP olarak, devlet içinde (F) tipi yapılanmayı dillendirdiğimiz halde buna kulak asmayanların ülkeyi düşürdüğü hal ortadadır. FETO'ya övgüyle sahip çıkanlara bu yapılanmanın giderek güçlendiğini, rejimi değiştirmek istediğini, Atatürk'ün kurduğu Laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmak istediklerini, hilafeti kurarak ülkemizi orta çağ karanlığına sürüklemeyi hedefleyen bir yapılanma olduğunu söylemiştik.
Bu durum çerçevesinde, terör örgütünün ana kademesiyle siyaset kurumunun iç içe geçtiği yıllar sorgulanmalı, devlette büyük pay sahibi olmuş bu kadronun kılcal damarları açığa acilen çıkarılmalıdır. Onlara devlette cirit atma fırsatı tanıyan, sahte belgelerle 2007’den beri ordunun itibarı çökertilirken işbirliği yapanlar, bugün laf etmek yerine hesap verme dürüstlüğünü göstermelidir. Şehitlerimiz arasında ayrım yapanların, adalet arayan milyonların sesini yalanlarla bastıracağını sananların, 15 Temmuz gecesinde gerçekte ne yaşandığını anlatmaları gerekir. Bu kişilerin PDY’ye nasıl göz yumulduğunu, bu örgüte ne istedilerse vererek, devlet içinde devlet olmalarına, büyümelerine ve güçlenmesine olanak sağlayanların halkımızdan özür dilemesi, iktidarın hesap vermesi gerekir.
Demokrasimiz ve Laik Cumhuriyetimiz için 15 Temmuz büyük bir uçurumun eşiğidir. Bu eşikten milletin inancı ve azmi ile geçtik. İktidar, samimi davranıp sorumluluğu üzerine alarak herkesi kucaklayacak ve adaleti sağlayacak şekilde uygulamalar yapmalıdır. Bunun çözümü demokrasimizi ve Laik Cumhuriyetimizi askıya alarak ve bu girişimi fırsata dönüştürerek değil, OHAL'e bir an önce son vererek gerçekleştirilmelidir. Bu vesileyle tekrar 15 Temmuz şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerimize ve milletimize başsağlığı, gazilerimize acil şifalar ve sağlıklı günler diliyorum.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.