Çavuşoğlu ''dezenformasyonla mücadele değil, gazeteciliğe baskıyı artırma''
Cumhuriyet Halk Partisi Denizli İl Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Basın Kanunu ve Bazı Konularda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun teklifi hakkında konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi Denizli İl Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, AKP ve MHP tarafından TBMM’ye sunulan Basın Kanunu ve Bazı Konularda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun teklifinin dezenformasyonla mücadele değil, gazeteciliğe baskıyı artırmayı amaçladığını söyledi.
Yasa teklifinin, Cumhuriyet tarihinin en ağır sansür ve otosansür mekanizmalarından birine yol açabileceğini iddia eden Bülent Nuri Çavuşoğlu, yasa teklifinin bir an önce geri çekilmesi gerektiğini söyledi.
Söz konusu teklifin, gazetecilik örgütlerinin görüşü alınmadan, bir grup siyasetçi ve bürokrat tarafından kapalı kapılar ardında hazırlandığını ifade eden Çavuşoğlu, “Cumhuriyet tarihinin en ağır sansür ve otosansür mekanizmalarından birine yol açabileceği endişesiyle, 'dezenformasyonla mücadeleyi' değil gazeteciliğe baskıyı artırmak üzere tasarlandığı anlaşılan bu kanun teklifinin acilen geri çekilmesi çağrısında bulunuyoruz. ABD merkezli teknoloji şirketlerinden bile bu süreçte görüş alan siyasi iktidar, kanunun doğrudan muhatabı olan Türkiye’deki gazetecilik örgütlerinin fikrini sorma gereği duymamıştır. Hangi partiden olursa olsun siyasetçilerin, toplumun bilgi edinme ve haber alma hakkını doğrudan ilgilendiren bu tür yasal düzenlemeleri hazırlarken ilgili alanın önde gelen meslek örgütleri ve sivil toplum temsilcileriyle diyalog kurması demokrasinin gereğidir. Bu demokratik ilkenin çiğnenmesini kabul etmiyoruz” dedi.
Teklifte ‘dezenformasyon’, ‘yalan haber’, ‘asılsız bilgi’ ve ‘tahrif edilmiş bilgi’ gibi kavramların hukuki bir tanım yapılmaksızın kullanıldığını belirten Çavuşoğlu, “Güvenlik, kamu düzeni ve kamu barışı gibi, gazetecilere karşı adli taciz davalarında sıkça başvurulan muğlak kavramlara dayanılarak mahkemelere yeni bir suç işaret edilmektedir. Böyle bir yaklaşım, yasaları, bağımsızlığını yitirmiş olan yargı sistemi tarafından suiistimale açık hâle getirmektedir. Bu girişimi reddediyoruz. Dezenformasyon, tüm dünyanın sorunudur. Türkiye’de gazeteciliğin kalitesini düşüren, halkın haber alma hakkını zedeleyen daha birçok sorun da vardır. Tüm bu sorunları çözebilecek çoğulcu yasaların, demokratik kurumların ve meslek içi özdenetimin oluşturulması veya güçlendirilmesi için, bu kanun teklifinin askıya alınmasının ardından, tüm siyasi aktörleri, gazetecilik örgütleriyle kapsamlı ve şeffaf bir diyalog süreci başlatmaya davet ediyoruz. İktidarın 'dezenformasyonu önleme' iddiasıyla attığı bu adım, basın ve ifade özgürlüğüne doğrudan saldırıdır ve ülke tarihindeki en şiddetli sansür uygulamasına kapı aralayacaktır. İktidarın derdi 'dezenformasyonla mücadele' değildir, yasa teklifi derhal geri çekilmelidir" ifadelerine yer verdi..
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.