Çoklu baro hayalinin bir FETÖ projesi olarak her zaman var olduğu ifade eden Başkan İlhan, "Avukatların ekonomik anlamda yaşadığı sorunlar, pandemi sürecindeki olumsuzluklar, adliyelerin adeta kapatılıp mahkemelere ara verildiği böyle bir dönemde, illerde birden fazla baro olması ve Türkiye Barolar Birliği’nin seçim sisteminin değiştirilmesi talebi zamansızdır." şeklinde konuştu.

Başkan İlhan açıklamasına şu sözlerle devam etti:

Aynı zamanda yargının üç saç ayağından biri olan hala adil yargılama, bağımsız yargı ve hukukun üstünlüğü diyebilen tek kurum barolardır.

Bizler barolar olarak siyasi iradenin barolar üzerinden ellerini çekmelerini her fırsatta haykırıyoruz.

Bizi en çok üzen noktaların başında, siyasi iradenin zaman zaman kendileri için sorun olduğunu düşündüğü avukatlara yaptıkları bu hukuka aykırı girişimlerin yine avukat milletvekilleri tarafından yapılıyor olması.

Maalesef kendisi Hukukçular Derneği’nin başkanlığını yapan ve FETÖ’nün hain darbe girişimi sonrasında ilk kapatılan derneklerden biri olan İstanbul genç girişimciler  derneğin eski yönetim kurulu üyesi, ilimiz milletvekili, TBMM 'de  grup başkanvekili Sayın Cahit Özkan’ın açıklamaları bizi ziyadesiyle üzmüştür.

Sonuçsuz Kalmıştır

Sayın Cahit Özkan bizimle konu ile ilgili herhangi bir teması olmamasına rağmen bizzat kendisi tarafımızca aranıp konu ile ilgili bilgilendirilme ve yapılacak çalışmanın içeriği hakkında bilgi alma çabamız sonuçsuz kalmıştır.

Sayın vekil bizzat bu konu ile ilgili bize fikrimizi sormamış, kendisine bir kısım medya organlarında dolaşan taslak metin görüşülen metin midir diye sorulmuş ancak bu güne kadar cevap alınamamıştır.

Milletvekilliğini yaptığı ilin barosuna, avukat olarak kayıtlı olduğu ilin barosuna da herhangi bir fikir sormayan ve bilgi vermeyen sayın vekil acaba bu konuyu yine hukuk dernekleri ile mi görüşmektedir, merak etmekteyiz.

Bizler barolar olarak bu konuda fikrimizin alınmaması ile ilgili sesimizi yükseltirken Türkiye Barolar Birliği’nden de bir görüş alınmadığını öğrenmiş bulunmaktayız.

Bu nedenle de TBB ve 80 baro olarak 1 Haziran 2020 tarihinde Ankara da bir toplantı  yapacak ve yol haritamızı belirleyeceğiz.

Amacın ne olduğu konusunda kesinlikle bir bilgiye sahip olmamakla birlikte, avukatlık kanununda yapılması planlanan değişikliğin baroların seçim sistemini değiştirmeyi amaçladığını Anayasa’nın 135’nci maddesine aykırı olarak aynı ilde birden fazla baro kurulmak istendiğini görüyoruz. 

Seçim iradesine itibar etmeyip vatandaşın hak ve hukunu koruyan baroları işlevsiz hale getirecek bu değişiklik birçok hizmetin aksamasına neden olacaktır.   Avukatlık Kanunu’nun özünde, baroların ve barolar birliğinin seçim yöntemleri ile Avukatlık Kanunun  76 ve 95’nci maddelerinde   yapılacak her türlü değişiklik  çalışmasının vatandaşın hak ve hukuku elde etmesi konusunda sıkıntılar yaşayacağını bir kez daha hatırlatmak isteriz.

Ellerini ovuşturarak bu değişikliği bekleyenleri ve bunu yapanları tarih affetmeyecektir.