Eyyy bu vatan için vatan toprağına düşmüş can…

     Kanı bayrak olmuş,canı vatan,mekanı cennet olan

     Söyle nasıl ödenir senin hakkın…

     Şimdi bir durup düşünelim nasıl öderiz bu hakkı?

    Bu millet akılsız diyerek,kendi kendimizi küçümseyerek değil,kendimizin farkında olarak,nasıl bir ecdadın torunları olduğumuzu hatırlayıp,onlara layık davranarak.Zamana göre değil,biz gibi olarak ödeyeceğiz o hakkı…

    Önce kendimizi tartıp,aynanın doğru cephesinden bakıp,öz eleştiri yapıp eğriliklerimizi doğrultarak,çıkıntılarımızı rendeleyerek,birbirimize sabır göstererek,ben tek bir bireyim ne yapabilirim handikapından kurtularak,tek bir kişiye bile olsa bir pencere açıp,onun ordan bakmasını sağlayarak,ödemeye çalışaçağız bu hakkı…İlk kendimizden başlayacağız elif gibi olmaya,sonra dalga dalga yayarak toplumu kendine getirmeye çalışarak ödeyeceğiz bu hakkı…

     Uzun zamandır üzerimizde oynanan oyunlar vede hep başka şeylerle uğraşmakdan dolayı kendimizi unutup ne olduğumuzu hatırlayamadığımız bir zaman dilimi yaşıyoruz.

Bizler gerçekten sabırlı ve akıllı önünde lider olmadan ayağa kalkmayan her çapulcunun peşine düşmeyecek kadar akıllı bir toplumuz..Bu millet,gerçekten inandığı biri olsun bakın neler oluyor nasıl ayağa kalkıyor hakkı haklıya nasıl teslim ediyor herkes görür.mesele gerçek lideri bulmakta.

     Çünki bizler uzun yıllardır gerçek vasıflarla donanmış bir lider  görmemiş tarihini bilmeyerek şimdi gördüğünü gerçek adam sanarak,düzgünlük bu diye düşünerek yanlışın içine sürükleniyoruz.Örnek olarak başka inanacak kimse yok ondan.Denize düşen misali.Ne yapmalıyız ilk olarak tarihimize,dinimize dönüp bakmalıyız.Doğru örneği orda aramalıyız.

      Nasıl bir insan başsız yaşamazsa toplumlarda öndersiz yaşayamaz.Bizim şanssızlığımız bu döneme denk gelmemiz.Onları hesaba almamalıyız.Kendimize örnek olacak lideri,önderi tarihimizde bulup örnek teşkil edecek duruşlarla ufak ufak örnek olmalıyız toplum içinde…

      Asıl öz küllerin altında duran közde saklı. İşte bu külleri bilinç ve imanla savurup köze ulaşmalıyız…

      İşte bu gerçekleri bizden daha iyi bilen bizden kurtulmak isteyen iç ve dış düşmanlarımız,ona göre tedbirler alarak,bizleri uyuyormuş gibi göstererek hareketsizleştiriyorlar.Ve bunu bildikleri içinde her çıkan kişiyi karalayıp itibarsızlaştırıyorlar

bu milletin güven mekanizmasıyla oynuyorlar,icerdeki ve dışardaki hainler.

      Kendimizi koruyamayıp başkalarına uyma hastalığına kapıldığımız zamansa,inançda vede kendine güvende zayıflama oluyor.o zaman kendi kendimize tutunup sığınacagımız putlar üretiyoruz.İnaç zayfladımı aynı musanın havarileri gibi putlar ediniliyor.Bundanda yine inancımıza dinimize sığınarak kendimizi korumalıyız.Hak tealayla aramıza kimseyi almamalıyız.Hiç kimse ama hiç kimse bir birinden üstün değildir.Takva vede inanç hariç…

       İşte biz bunlarla hiç uğraşmamalıyız vede onlara hiç takılmamalıyız.Belli onlar zaten rotadan çıkmışlar burda önemli olan bizleriz.Bizler kendimizi koruyup yoldan cıkmamalıyız...Şimdi bir öz eleştiri yapalım.Bırakalım onları kendi çevremize bir bakalım dürüstüm diyen kaç kişi ve hatta biz kendimiz ne kadar dediğimz gibiyiz ne kadar dürüstüz,ne kadar inanmışız,ne kadar doğruyuz bu sorulara net vede dürüstce cevaplar veririsek ve sonuca bakarsak bu günki durumu vede bozulmuşların neden bize hükmettiğini daha net anlarız...önce biz biz olmalıyız.Düp düzgün ELİF misali.Sonra inanın bu düzgünlük dalga dalga yayılacak ve kurtuluş gerçekleşecektir...

      İŞTE O KUTSAL HAKDA O ZAMAN ÖDENMİŞ OLACAKTIR…

      BUNUN BAŞKA YOLU YOKTUR…

S.ÖZLEM ÖZTÜRK

Akishaber Editörden