Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ters düşen Ahmet Davutoğlu parti genel başkanlığından ve başbakanlıktan istifa ediyor. İşte Davutoğlu'nun konuşmalarından satır başları:

BAŞIMIZI ÖNE EĞMEDİK

Siyasi tarih, karizmatik liderlerden sonra gelen kişilerin partileri erittiği bilinir. Biz her çalışmadan, seçimden alnımızın akıyla çıktık.

7 Haziran'da partililerimize seslendim. Hiçbir teşkilat mensubumuzun başını öne eğmesini istemiyorum dedim. İç sorgulamamızı yaptık, hatalarımızı gözden geçirdik. Başımızı hiçbir zaman eğmedik ve başımızı dik tuttuk. 7 Haziran'da verdiğim sözle bu ülkeyi bir dakika bir hükümetsiz bırakmayız demiştik. Gerçekten de öyle yaptık. Hiçbir kararı almakta bir dakika düşünmedik.

TERÖR SALDIRILARINI GÖRÜNCE TALİMAT VERDİM

20 Temmuz Suruç saldırısı ve hemen ardından gelen DAEŞ saldırıları, Türkiye'ye karşı meydan okumaydı. Bütün güvenlik birimlerimize şu talimatı verdik 'madem ki Türkiye hedef ilan edilmiştir. Madem ki terörün arkasındaki güçler bizi hedef seçmiştir. Türkiye'nin her yerindeki terör unsurlarının temizlenmesi için talimat verdim.

TÜM SÖZLERİMİ TUTTUM

1 Kasım öncesi 81 vilayeti dolaşarak, seçim meydanlarında verdiğim hiçbir söz şu anda havada kalmış değildir. Hepsini gerçekleştirdik. Vaatlerimizin en büyüğü olan sivil bir anayasa için tüm girişimleri yaptık. 

EKONOMİYLE OYNANMAMALI

Dün gece ve bugün aldığımız kararlardan dolayı ekonominin dengeleriyle oynanmamalıdır. Hiç kimse bu verilerle oynanamalıdır. Tüm ekonomi çevrelerine bu güven ortamının devam edeceğinden dolayı tereddütte bulunmamlarını rica ediyorum. 

EMANETÇİ BAŞBAKAN İSTEMİYORUM DEMİŞTİ

Sayın Cumhurbaşkanı'nın görevindBen emaneti yüklendim. Başbakanlık görevini aldıktan sonra gece-gündüz çalıştım, hizmet ettim. Partimizi de aynı şekilde korudum. Hiçbir il ve ilçe başkanının atanmasında şahsi davranmadım. Partimizin geleneklerinin yaşatılmasında kurumsal yapıya bağlı kaldım, şahsi davranmadım.

22 MAYIS'TA KONGRE VAR ADAY DEĞİLİM

22 Mayıs'ta partimizin 70.maddesine göre olağanüstü kongreye gidiyoruz. Herkesin kafasında bir soru işareti var. Neden bu kadar başarılı olup da seçim kazanırken, muhalefet partileri genel başkanları yerlerinde dururken siz neden ayrılıyorsunuz diyebilirler. 

Peki neden böyle bir karar aldım. Hayat insana çok şey öğretiyor. Akademik hayatta hep şu disipline bağlı kaldım. Hiçbir zaman makam ve mevki talep etmedim. Başdanışmanlık, dış işleri bakanlığı ya da diğer görevlerim için talepte bulunmadım. Olağanüstü kongrelerin olduğu her yerde mutabakatla göreve geldim. Mutabakatın olmadığı yerde aday olmam.

MKYK'DAKİ KARAR YANLIŞTI!

Son MKYK toplantısında karara ilk ben imza attım. Ancak alınan kararı hedefle bağdaştıramadım. Bir muhasebe yaptım, bütün arkaşlarımla istişarelerde bulundum.  Bunların neticesinde AKP'de bir genel başkan değişmesinin daha iyi bir sonuç oluşturacağını gördüm. MKYK'yı değiştirmektense genel başkan adaylığından çekilmeyi uygun gördüm.

ERDOĞAN İLE HUKUKUM DEĞİŞMEYECEK

Birincisi Cumhurbaşkanımız Erdoğan ile bulunduğum kardeşlik hususudur. Bu hukuk hiç değişmeyecektir. Kendisiyle birlikte siyaseten çeyrek asırdır omuz omuza verdim. Kendisiyle her zaman istişarelerim oldu... Cumhurbaşkanımızla ilgili vefam hayatım boyunca sürecek, bunu tartışmam. Onun onuru benim onurumdur. Onun ailesinin onuru benim ailemin onurudur. Kimse fitne hukuku açmaya çalışmasın.

Genel başkanlığa aday olmayacağım ama AKP neferi olarak çalışmaya, mücadele etmeye sonuna kadar devam edeceğim.

İkinci koruyacağım hukuk partimin hukukudur. Gönül coğrafyamızın kaderi AKP'nin kaderidir. Kim ki partimizde gedik açmaya, kim ki bu yaşananlardan dolayı partimizden ayrılmaya çalışırsa karşısında ilk ben duracağım.

BENİM TECİHİM DEĞİLDİR

Üçüncü koruyacağım hukuk, bize oy veren seçmenlerin hukukudur. 4 yıllık bir hukuk oluştuğumuzu düşünüyorduk aramızda. Ancak buradaki kopukluk benim tercihim değildir, benim dışımda gelişen bir durumdur. 

Özellikle Konyalı kardeşlerimize sesleniyorum. Herkese hakkım helaldir, onlar da helal etsin. Kimseye kızmasınlar, darılmasınlar. Tüm seçmenlerimizin ve özellikle Konyalı seçmenlerimizin başlarını dik tutmalarını istiyorum.

Dördüncü koruyacağım hukuk ülkemin hukukudur. Geçmişte olduğum gibi bundan sonra ülkemin hakkını, hukukunu her yerde savunmaya, korumaya devam edeceğim.

RABBİMİZE OY KULLANDIK!

Beşinci koruyacağım hukuk coğrafyamızın hukukudur. Hiç unutmuyorum 7 Haziran sonrasında Suriyeli bir din alimi beni aradı. Türk kardeşlerimiz oylarını elleriyle attı biz ise ellerimizi semaya kaldırarak rabbimize oy kullandık dedi bu yakarışları duymamak, unutabilmek mümkün değildir.

Olağanüstü kongrenin kardeşliğimizi pekiştirecek, ülkemizin önünü açacak, partimize güç katacak bir kongre olmasını diliyorum. 

Ayrıntılar geliyor...