Karaman’da menfur, alçakça hepimizi derinden yaralayan bir hadise meydana geldi. Bu menfur hadise üzerinden özellikle sosyal medyada şahsımı da hedef alan büyük bir linç kampanyası yürütüldü. Dün Ankara’da Bakanlığımızın bir etkinliği sırasında gazetecilerin bu konuyla ilgili sorduğu soruya verdiğim cevapta bazı ifadelerimin bağlamından kopartılarak, öne çıkartılarak, çarpıtılarak servis edilmesi nedeniyle yanlış bir algıya dönüştürülmüş olabilir. Bugün burada sizlerin de huzurunda meseleye bakış açımı kısaca özetlemek ve bu konudaki yanlış algıları düzeltmek istiyorum.

Karaman’daki olay bize ulaştığı andan itibaren davaya müdahil olunmasını istedim. Kadına şiddet, çocuğa şiddet ve tecavüz istismar olaylarında gerek şahsım gerekse bakanlık olarak sıfır toleransla yaklaşıyoruz. Bu suçu işleyen kişinin en ağır şekilde cezalandırılması için gerekli girişimlerde bulunduk. Olay mağduru çocuklar ve aileleri ile ilgili gerekli rehabilitasyon ve destek çalışmaları eş zamanlı olarak başlatılmıştır. Bu aşağılık, hepimizi derinden yaralayan olayı gerçekleştiren kişinin en ağır şekilde cezalandırılması için takipçisi olmayı hem bakanlığımız adına hem de şahsım adına sürdüreceğim. Bu ve benzeri olaylardaki bakış açımız çok nettir. Mağdurların kişilik haklarının korunması, suçluların da en ağır şekilde cezalandırılması şeklindedir. Asla ve asla ne tolerans göstermemiz ne de üstünün örtülmesine müsaade etmemiz söz konusu değildir. Bunun böyle bilinmesini ve çarpıtılmış bilgilerle oluşturulmaya çalışılan algılara itibar edilmemesini rica ediyorum.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı

Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği