MHP Lideri Devlet Bahçeli, TÜSİAD ile Hisarcıklıoğlu başkanlığındaki 8 STK’nın Başkanı ile yaptığı görüşmelerin perde arkasını Sözcü’ye anlattı.

“NEDEN MHP’Yİ ZORLUYORSUNUZ?”

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun heyet halinde kendisini ziyareti sırasında akil insanlar heyetini kastederek, “Siz 63’lerden birisi değil misiniz? Anadolu’ya gidip çözümü anlatan sizler değil misiniz?” dediğini anlatan Bahçeli şöyle konuştu:

“Rifat Bey’e niye çözümün siyasal süreci itibariyle düğümleneceği bir konu olan AKP ile HDP’nin koalisyonunu aklınıza getirmeyip niye MHP’yi koalisyona zorluyorsunuz dedim. Böyle bir şey olabilir mi?”

HANIMEFENDİ ÇIKIŞI

Bahçeli, Cansen Başaran Symes başkanlığındaki TÜSİAD Yönetim Kurulu’nun liderler görüşmesi kapsamında kendisine yaptığı ziyarette yaşanan diyaloğu da paylaştı.

Hisarcıklıoğlu’na söylediği sözleri TÜSİAD’a da tekrarladığını kaydeden Bahçeli o görüşmeyi şöyle anlattı:

“Parti olarak TÜSİAD’ın bütün yayınlarını biz takip ederiz. Yeni Anayasa’dan tutun diğer konulara kadar. Çok şeylerinde bu çözümden yana ifadeler var. Ama en son ifadelerinden bir tanesi çözüm sürecinin ekonomik ayağında ‘biz kararlıyız’ diyorlar.

Ben de dedim ki; hanımefendi ekonomik ayağında kararlı oldunuz madem siyasi yönünden de kararlı olun. Buyrun bir koalisyon kurun. Türkiye’yi bu tür ve benzer şekiller çıkmaza götürür. MHP olarak biz bunları düşünmek mecburiyetindeyiz.

Toplumsal yarılmayı önleyecek en pratik yolu TUSİAD Başkanı’na da ifade ettim. AKP ve CHP’nin ortak bir koalisyonu ile Türkiye’yi bu toplumsal yarılmadan kurtarması lazım. Bunun içinde aralarına HDP’yi de alabilirler. AKP+CHP koalisyonu bu toplumsal yarılmayı kapatabilir. Ama MHP bu formülde yok.”(Sözcü)

MHP Lideri Devlet Bahçeli yine Sözcü’ye yaptığı açıklamada “toplumsal yarılma” için şöyle demişti:

“TOPLUMSAL YARILMA”

“Toplumsal yarılma çok önemli, bunu hafife almayın, çok önemli bir kavramdır. Kutuplaşmanın, cepheleşmenin gerilmenin getirmiş olduğu tabii bir sonuçtur. Yarılma derinleştikçe, birilerinin otoriteleşmesi ve diktatör olma yoludur, hevesidir.

Bunu önlemek lazım.

Bütün bunların hepsi, bu  koalisyon oluşumlarında önlenemeyecek ise ille de bir koalisyon oluşsun diye, Türkiye’yi bir başka darboğaza sokmaya gerek yok. En makulü erken seçimdir. Erken seçim bize kaybettirebilir, kazandırabilir de”.

Sözcü tarafından bugün yayınlanan haberde, Bahçeli’nin bu toplumsal yarılmayı önleyecek formülün HDP destekli AKP+CHP koalisyonu olduğu anlaşılıyor.

Bahçeli’nin sözleri aynen şöyle:

“Toplumsal yarılmayı önleyecek en pratik yolu TUSİAD Başkanı’na da ifade ettim. AKP ve CHP’nin ortak bir koalisyonu ile Türkiye’yi bu toplumsal yarılmadan kurtarması lazım. Bunun içinde aralarına HDP’yi de alabilirler. AKP+CHP koalisyonu bu toplumsal yarılmayı kapatabilir. Ama MHP bu formülde yok.”

Son durum işte bu...

Şimdi soru şu: mademki toplumsal yarılma çok tehlikeli ve Türkiye’nin bu tehlikeden kurtulması lazım, öyleyse bu tehlikeyi öneyecek formülü bulan Bahçeli neden bu formülün içinde yok?

Ya da soruna teşhis koyan Bahçeli “neden MHP’nin içinde yer alacağı bir formül” geliştiremedi?