Arslan, Yeni KHK'leri Değerlendirdi

Arslan, Yeni KHK'leri Değerlendirdi

Arslan, Yeni KHK'leri Değerlendirdi

A+A-

CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, yeni çıkan Kanun Hükmünde Kararnameleri değerlendirdi. 

Bu kararnameler ülkemizde demokratik hukuk devletinin çöküşünü göstermektedir, örtülü af niteliğindedir. Parlamenter sistemin bitişidir. Eğer bugün Ahmet Şık’ın mahkeme savunması yarıda kesiliyorsa, duruşmadan çıkarılıyorsa, bu Türkiye’nin susturulmak istenmesinin bir göstergesidir. Bugün darbe ve terörle mücadele bahane edilerek otoriter bir rejim devreye sokuluyorsa, her şey tek adamın inisiyatifinde yürütülüyorsa, bunun tüm kurum ve kuralları genişletilerek muhalifler üzerinde uygulanıyor. 

Yayınlanan o metin aslında bir KHK değil, demokrasinin idam fermanıdır, parlamentonun yetkilerinin budanmasıdır. Bu metinler, yargıyı tümüyle avcunun içine almak isteyen bir padişah özentisinin açıkça kimi yargı üyelerinin özlük haklarına ve kadrolarına kadar dağıtılan bir ulufedir.

Bu metinler, Meclisi kapatmış Abdülhamid’e özenenlerin 2017 yılında Meclisi bir kez daha yok sayma belgesidir. Kendi besledikleri ve büyüttükleri FETO terör örgütünün yol açtığı hain darbe girişimini bahane ederek hukukun evrensel kurallarını, parlamenter sistemi, yargı bağımsızlığını, demokrasiyi rafa kaldıranlar, toplumda artık bambaşka bir fitili ateşliyor, yeni bir kargaşa ve kaos oluşturuyor. 

DARBECİLER İÇERİDE, FİKİRLERİ İKTİDARDA

CHP olarak bu tür hukuksuzluklara ,sokağın KHK eliyle silaha ve şiddete teslim edilmesine, yeni bir derin devlet kabusuna, yine bir kan gölüne asla izin vermeyeceğiz.

Çok açık bir gerçek var: Darbeciler içeride ama fikirleri hala iktidardadır. 15 Temmuz’da bütün millet birleşmişti, şimdi bu milletin arasına nifak sokmaya, milleti birbirine düşürmeye çalışanlara asla izin vermeyeceğiz.

Toplumun büyük bir bölümü bu KHK ile potansiyel şüpheli yerine konmuş, vatandaşa bu saatten sonra dayak yememek, canını kurtarmak için terörist olmadığını ispatlama yükümlülüğü verilmiştir. 

15 TEMMUZ GECESİNDEKİ SİLAHLAR NEREDE?

Meşru güç kullanma otoritesi olan devletin elinde, hukukla ölçülü bir şekilde kullanılması gereken güvenlik aygıtı artık başka alanlara ve yeraltına yayılmaktadır. Silahlı grupların açıkça beslendiği, İçişleri Bakanının ağzından mafya dilinin kullanıldığı konuşmaları hatırlatmak isterim: 15 Temmuz gecesi kullanılan silahların akıbeti hala meçhuldür. O silahların hesabını veremeyenler, bundan sonraki her karmaşa ve kutuplaşmanın baş sorumlusudur. 

Bireysel silahlanmanın bu kadar yayıldığı, teröre yıllardan bu yana bu kadar ortam yaratıldığı bir yerde o silahın namlusunun kime döneceği artık belirsizdir. 

Huzur ve barış içinde yaşama özlemi duyan halkımızı kutuplaşmaya sürükleyen, tansiyonu düşürmesi gereken bir Cumhurbaşkanı, bugün OHAL eliyle faşizmi, iç çatışmayı resmen davet etmekte, Meclisi yok saymakta, yargının temel ilke ve kurallarını Saray’ın hizmetine bağlamaktadır. Dünyanın gözü üzerimizdeyken, adil yargılanma hakkını, barınma hakkını, Meclis iradesini, yargı yetkisini, ekonomik ve sosyal hakları kanuna bile gerek duymadan KHK eliyle sınırlayanlar, ülkeyi telafisi imkansız bir uçuruma itiyor ve ülkemizi 3.Dünya ülkeleri konumuna düşürüyor. 

OHAL’le ilgisi olmayan bu KHK eliyle kardeş kavgasına sokulmak isteniyoruz, Bu KHK bizi Orta Doğu’daki karışık ülkeler konumuna düşürür. Cumhuriyet Halk Partililer olarak bu kutuplaşmayı aşacak, ülkemizde barışı ve huzuru sağlayacak, kardeşçe birlikte yaşanacak bir Türkiye için her türlü adımı atmaya kararlıyız.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.